Şer döngüsü ve 7 Mayıs etkisi

Abone Ol

İslam coğrafyası özellikle I. Dünya Savaşı sonrasında adeta tesbih taneleri gibi dağılınca olanlar oldu.

Dahası I. Dünya Savaşı’ndaki yenilginin de sebebi oldu bu dağılma.

Hürriyeti yanlış kollarda arayan gafil, muhteris karakterler, kardeşlerine isyan etti ve kendi evlatlarının geleceğini Batı’ya ipotek etti.

O günden bu yana, İslam coğrafyasının merhametini, vicdanını temsil eden kitleler, zaman zaman nefesini toplayacak gibi olduğunda yeniden ve içeriden bir devşirmeyle nefessiz bırakıldılar.

Batı’ya her kanmanın sonu karanlık olsa da kananların sonu hiç gelmedi.

Son yıllarda “acaba” dedirten çok önemli liderler çıkardı İslam coğrafyası.

Ve her birimiz, kardeş ülkelerimiz adına umutlandık, heyecanlandık.

Fakat öyle görünüyor ki, şer döngüsü hala yakamızı bırakmış değil.

İçimizden iş birlikçiler bulmaya devam ettikleri için son zamanlarda çok can yakan gelişmeler oldu/oluyor.

Bunların en acılı olanı Mısır’da yaşandı.

Mursi zalimlerin mahkemesinde can verdi ve Mısır hayallerini gelecek zamana bıraktı.

“Tunus Nahda hareketiyle coştu” derken Gannuşi de şimdi Medrese-i Yusuf’a düştü.

Ve son halkalardan biri daha Pakistan’da kırıldı bu şer döngüsünde.

İmran Han çok aşağılayıcı bir tutumla yine Medrese-i Yusuf yolcusu oldu.

Suriye’yi, Filistin’i ve daha başkalarını sanırım anlatmaya bile gerek yok.

Acılar arşa ulaşmışken…

Evet, şer güçler şer döngüsünün en son halkası olan Türkiye ile ilgili operasyonlarını da 14 Mayıs olarak belirledi.

Artık alenen saldıran gazete ve dergilerini görmeyen yok sanırım.

Üzerine oynadıkları Masa’nın adayı ise biat etmeye dünden razı.

AB ve ABD medyasına yaptığı açık beyanlar, gerçek bir biat vadediyor.

Fakat dünya siyasetinde bir 7 Mayıs etkisi oldu.

Milyonlarca insan, AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın Büyük İstanbul Mitingi’ne akın ederek hem dünyanın hem de muhalefetin kodlarını bozdu.

Öfkeli halleriyle sağa sola saldıranlar, nefret dilini artıran Avrupa medyası, bu öfkeyi açıkça gösteriyor.

Çünkü millet, “şer döngünüzü yine bozduk” dedi ve “iş birlikçilerinizi de görüyoruz” dedi.

15 Temmuz’u, Mursi’yi, Gannuşi’yi ve İmran Han’ı dahası Menderes’i unutmadık ve yeni bir “kurban” yok dedi…

Yurt dışında sandığa, İstanbul’da meydana akan insan seli, şer döngüsünü kıracağını açıkça gösterdi.

Dip dalga meydanları, heyecan rüzgârı yine Erdoğan’ın yelkenlerini dolduruyor.

Bu açık işaretler yanıltıyor olabilir mi?