Sağlık

“Tamamen psikolojik” denilen hastalık biyolojik çıktı

Tarihin en büyük genetik araştırması, kronik yorgunluk sendromunun (ME/CFS) biyolojik kökenlerini ortaya koyarak hastalığın “tamamen psikolojik” olduğu yönündeki önyargıyı sarsıyor.

Abone Ol

On yıllardır “psikosomatik” olduğu iddia edilen kronik yorgunluk sendromu veya miyaljik ensefalomiyelit (ME/CFS), yeni bir araştırmayla biyolojik temellere dayandığını gösterdi. İngiltere’de yürütülen DecodeME projesi, hastalıkla ilişkili sekiz genetik sinyal belirledi. Bulgular, hastalığın en azından kısmen genetik yatkınlıktan kaynaklanabileceğini gösteriyor.

AĞRI VE ENFEKSİYONLA BAĞLANTILI GENLER

Sekiz genetik varyanttan biri kronik ağrı ile, üçü ise viral veya bakteriyel enfeksiyonlara karşı ilk savunma tepkileriyle ilişkili çıktı. Bu durum, birçok ME/CFS hastasının ilk belirtilerden önce enfeksiyon geçirdiğini ve pandemi sonrası vaka sayısındaki artışı açıklayabilir.

50’DEN FAZLA ARAŞTIRMACIDAN OLUŞAN EKİP

16 binden fazla hastanın genetik verileri incelendi. Katılımcıların çoğu kadın ve Avrupa kökenliydi. Araştırmada yalnızca resmi ME/CFS tanısı konmuş ve egzersiz veya zihinsel efor sonrası olağan dışı yorgunluk (post-egzersiyonel halsizlik) yaşayan hastalar yer aldı.

BULGULAR SINIRLI AMA UMUT VERİCİ

Sekiz genetik sinyal, başka veri setlerinde de kısmen doğrulandı. Bu genlerin çoğu beyin dokusunda aktifti ve ağrı ile bağışıklık sistemiyle ilişkilendirildi. Araştırmacılar, bu genlerin hedef alındığı ilaçların enfeksiyon kaynaklı ME/CFS riskini azaltabileceğini düşünüyor.

DAMGALAMA AZALABİLİR,

DecodeME ekibi, bulguların hastalığın genetik temellerini ortaya koyarak damgalamayı azaltabileceğini belirtiyor. Araştırmaya katkı sunan Action for ME derneği CEO’su Sonya Chowdhury, “On yıllardır hastalar seslerini duyurmaya çalışıyordu. Şimdi bilim yetişmeye başladı” dedi.