Uzun süredir cüzzamın Amerika’ya Avrupalı yerleşimcilerle geldiği düşünülüyordu. Ancak Science dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, bu görüşü kökten değiştiriyor. Araştırmaya göre, Amerika’nın yerli halkları bu hastalıkla Avrupalılar gelmeden çok önce tanışmıştı.
Fransa’daki Pasteur Enstitüsü’nden genetikçi Maria Lopopolo’ya göre, Kanada ve Arjantin’de bulunan bin yıllık insan kalıntılarında Mycobacterium lepromatosis bakterisinin izine rastlandı. Bu bakteri, daha çok bilinen Mycobacterium leprae kadar yaygın olmasa da, cüzzamın bilinen nedenlerinden biri.
Araştırmacılar, yerli toplulukların iş birliğiyle 389 antik ve 408 modern insana ait DNA örneğini inceledi. Elde edilen genetik verilerle bakterinin evrimsel soy ağacı oluşturuldu. Buna göre, Kanada ve Arjantin’den çıkan örnekler birbirine genetik olarak oldukça benziyor ve bu da bakterinin Amerika kıtasında çok hızlı yayıldığını gösteriyor.
9 BİN YILDAN DAHA UZUN SÜRE OLABİLİR
En dikkat çekici bulgulardan biri ise, söz konusu bakterinin atalarının 9 bin yıldan daha uzun süre önce ortaya çıkmış olması. Bu da hastalığın Amerika kıtasında çok eskiye dayandığını ve belki de hâlâ keşfedilmemiş başka türlerinin olduğunu düşündürüyor.
Araştırmacılardan biyolog Nicolás Rascovan, bu yeni bilginin sadece cüzzamın değil, genel olarak bulaşıcı hastalıkların tarihine dair anlayışımızı da kökten etkilediğini belirtiyor:
"Bu çalışma, antik ve modern DNA’nın insanlık tarihini nasıl yeniden yazabildiğini ve günümüzdeki salgınların kökenini nasıl aydınlattığını açıkça gösteriyor."
Günümüzde her yıl yaklaşık 200 bin yeni cüzzam vakası tespit ediliyor ve hastalık artık modern ilaçlarla tedavi edilebiliyor. Ancak bu bulgu, Amerika kıtasındaki bulaşıcı hastalıkların geçmişini çok daha karmaşık ve derin hale getiriyor.