Suriye, tarihinin en karanlık, en kanlı, en vahşet dolu günlerine tanıklık etmeye devam ediyor. Çözüm yok, kaos alevlendikçe alevleniyor. 23 milyon nüfusu olan ülkede 12 milyon kişi yurtsuz, katledilenlerin içerisinde mezar taşı dahi olmayan niceleri var. 600 bin çocuk, daha aklı Selim’e bile ulaşmadan yetim kaldı. Devrin Firavun’undan kurtulmak isteyenler, umut yolcuğuna çıktı, kaçakçıların eline düşme pahasına. Türkiye coğrafyada ki bin yıllık “Hamiliğini” gösterdi. 3 milyon mazlumu “Açık kapı politikasıyla” misafir ederek, onlarca terör örgütünün tehdidi ve saldırılarına rağmen Ensar olmaktan vazgeçmedi. Hatta NATO ile işbirliği yaparak Aylan bebekle Ege denizinin arasına set çekti, umut yolculuklarını yeniden aydınlattı bu insanların. Allah Erdoğan’dan ve ona destek veren milletten razı olsun. Bu gazeteciliğin, siyasetin çok ötesinde, mesele insanlık arkadaş, mesele yaşatmak, ölümüne göz yummak değil, o yüzden Allah ensarlığımızı kabul etsin. (Amin)
Hem solcular hem faşist
Türkiye’nin 6 yıl aradan sonra yeniden şekillenen dış politikasını analiz ederken, İsrail’i en erken tanıyan 3. ülke olma şerefini erişenler, hatta İsrail’i Türkiye’de daha güçlü kılanlar, bir anda, vakti zamanında terör örgütü olarak tanıdıkları “Hamas” adına konuşmaya başladı, dakikasında Mursi’ci oldular, daha da ötesi kendilerini TSK generali sanıp, Rusya konusunda ahkam kestiler. Paralel-PKK- CHP-HDP grubu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kilis’te yaptığı “Suriye kardeşlerimize vatandaşlık imkanını vereceğiz” açıklaması sonrasında yeniden harekete geçti. Daha iki gün önce kibrit çöpünü vermeyi bile fazla gördükleri Suriyeliler için Erdoğan’a vurmak adına “Esed ile de anlaşacak” diyerek propaganda yapan bu hastalıklı grup, demecin ardından maskesini düşürdü, yine Esed’çi ağızla konuşmaya başladı. Ellerinde kalsa bütün Suriyelileri kovacaklar neredeyse! Birleşmiş Milletler’e göre mülteci statüsünde bulunanların neden vatandaş olduklarını tartışmak yerine, ırkçılığa, Kemalist faşistliğe döktüler işi anında…
Hadi oy isteyin
Onlara sorsak, savaşın başladığı ilk yıllarda Macaristan gibi sınırlarımıza jiletli tel çekelim, Danimarka gibi bütün mallarına el koyalım, Almanya gibi sadece eğitimlilerini alalım gerisi ölsün derlerdi adım gibi eminim. Bunlar, kendi atalarını bile hiçe sayan, ahlak yoksunları. Ne anlasınlar ensarlıktan, ne bilsinler Allah’ın tüm Müslümanları kardeş ilan ettiğini! Ayrıca tezleri de ilk okul seviyesinde , Erdoğan başkanlık için kimlik verecekmiş, oy kullansınlar diye? Peki Suriyelilerin içerisinde Esedçi, DAEŞ’çi, PYD’çi yada herhangi bir terörist gruba mensub olanlarında Türkiye’ye göç ettiğini söyleyen CHP ve HDP’liler değil miydi? Alın size fırsat Esedçi ise CHP’ye, terörist ise HDP’ye oy verir, başlayın çalışmaya. Göreceğiz bakalım neler yapacaklar?
Saygı duyun
Bizler; Kemalistler, solcular, paralelciler, HDP’liler gibi bakmıyoruz vatandaşlık konusuna. Biz Müslümanız, üzerimize yüklenmiş vazifeler var, emperyalist vampirler kanımızı içmek için zaman kollarken, kayıtsız kalmamalıyız zalimlere. Ayrıca Türkiye’nin Suriye ve Irak konusunda farklı planları var, Misak-ı Milli’den bir asır geçse de vazgeçmiş değiliz. Suriyeli kardeşlerimiz, hedeflerimizin üstüne kapatılan kapıların anahtarı olacaklar. Hayal değil bunlar gerçek, sadece yıllar gerek.