Yeni Türkiye Yeni Siyasetçilerini Arıyor

Abone Ol

Türkiye’de siyaset son dönemde sessiz ama derin bir değişim yaşıyor. Bu değişimde devletin varlığını da hissediyoruz, devlet “buradayım” diyor.
Yolsuzluğa karşı başlatılan operasyonlar, siyaset sahnesinin ön planında duran birçok ismi çoktan oyun dışına itti. Bir bakıma bu süreç, Türkiye Yüzyılı’nda kimlerin olmayacağını belirleyen bir temiz eller hamlesi niteliği taşıyor. Bu yüzden önümüzdeki seçimlerde bazı figürlerin yeniden sahne alması pek mümkün görünmüyor. Toplumun belli bir kesimini arkasına aldığı için her şeyi yapabileceğini düşünenler eleniyor… Ekrem İmamoğlu ve çevresinin yaşadığı süreç tam olarak bunu kanıtlıyor.
Bunun dışında bir de siyasetin doğal akışıyla devre dışı kalanlar var. Değişim rüzgârına direnemeyenler. Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Sinan Oğan ve muhtemelen daha birçok isim bu yeni dönemin aktörleri olmayacak. Yani siyaset vitrini baştan aşağı yenileniyor.
Devlet mekanizması da bu yenilenmede pasif bir izleyici değil. Aksine, yozlaşan siyasetin kendini onarması için neşteri eline almış durumda. Bu tabloyu sadece siyasi aktörlerin değişimi olarak okumak eksik olur. Medya da bu dönüşümden payını alıyor. Çünkü siyasal iklimi belirleyen en güçlü araçların başında hâlâ medya geliyor.
Bu hızlı değişim, seçmenin davranışını da ister istemez etkileyecek. Geçtiğimiz seçimlerde ekonomi, enflasyon ve mülteci meselesi ön plandaydı. Dolayısyla bu argümanları kullanarak popülist siyaset üretenler geçtiğimiz seçimlerin en önemli parçası olmuştu. Ancak gelecek seçimlerde daha farklı bir tabloyla karşılaşacağız. Daha çok adayların kim olduğu, nasıl bir dil kullandığı, neyi temsil ettiği konuşulacak.
Kısacası değişim kapıya dayandı. Yeni Türkiye, yeni siyasetçileri çağırıyor.
Peki bu yeni dönemde kimler şanslı olacak?
Ben bu sorunun cevabını ararken hep Batı’da esen rüzgâra bakarım. Çünkü orada başlayan siyasal trendler, bir süre sonra buraya da uğruyor. Yolsuzluğa bulaşmamış, temiz bir iletişim kurabilen, sivri köşeleri olmayan, nefret dili yerine kapsayıcı bir üslup kullanan isimlerin öne çıkacağını düşünüyorum.
Kısa söyleyeyim:
Bağıran değil konuşan, ayrıştıran değil birleştiren kazanacak.
Bakınız: Zohran Mamdani.
Mesaj net.
Yeni Türkiye, yeni siyasetçilerini sahneye çağırıyor.