Teknoloji

Z kuşağı 'bağımlılık yaratan' sosyal medyadan vazgeçiyor

Abone Ol

DEMET İLCE / MUHABİR

Anglesey'den Iwan Kellet, sosyal medya platformlarındaki "sürekli olumsuzluğun" kendisini etkilediğini ve ara verdiğinden beri kendini daha iyi hissettiğini söyledi.

Araştırma, ankete katılanların dörtte birinin sürekli bildirim gelmesi nedeniyle endişeli hissettiğini gösterdi.

Ayrıca, 1996 ile 2010 yılları arasında doğan Z kuşağının, sosyal medyanın kendi refahlarını etkilediğini söyleme ihtimalinin yüksek olduğunu ortaya çıkardı.

Cardiff Üniversitesi'nde öğrenci olan Iwan için sosyal medya, arkadaşlarıyla iletişim halinde kalmasının önemli bir yoluydu.

Iwan, "Detoks yapmaya karar verdim çünkü [sosyal medyanın] kafama koyduğu olumsuzluğu görebiliyordum. Zamanımın çoğunu alan şey TikTok'tu. Onu oldukça bağımlılık yapıcı, bırakması gerçekten zor bir şey olarak tanımlayabilirim. Görebildiğim tek şey, haberlerde ne varsa, her türlü şeyle ilgili olumsuz hikayelerdi." dedi.

Yanıt veren Z kuşağının beş üyesinden üçü sosyal medya detoksuna gittiklerini söyledi.

Cep telefonu şirketi HMD Global'in araştırmasına göre bu durumdaki tek kişi Iwan değil.

Araştırma, Z kuşağı yaş aralığındaki beş kişiden üçünün, etraflarındaki dünyayla yeniden bağlantı kurmak için düzenli olarak sosyal medya detoksu yaptığını gösterdi.

McKinsey Sağlık Enstitüsü tarafından yapılan başka bir araştırmada, Z kuşağının dörtte biri, sosyal medyada çok fazla zaman geçirmenin zihinsel sağlığının kötüleşmesiyle ilişkilendirildi.

SOSYAL MEDYA DETOKSUNUN ETKİSİ BELİRSİZ

Bangor Üniversitesi'nde çocukluk ve gençlik çalışmaları öğretim görevlisi Donna Dixon, teknolojinin gençler üzerindeki etkisini araştırıyor.

Dixon, "Araştırmalar, gençler arasında sosyal medyayla etkileşim ve zihinsel sağlık arasında karmaşık bir ilişki olduğunu gösteriyor. Sosyal medyanın sağlıksız kullanımı kaygı ve depresyon gibi zihinsel sağlık sorunlarıyla bağlantılı olabilir." dedi.

Dixon'ın kendisi tarafından yürütülen bir araştırma, ebeveynlerin teknoloji kullanımının gençlerin sosyal medyayla ilişkilerini de etkileyebileceğini ortaya çıkardı.

Buna rağmen Dixon bu platformların faydalarının da farkında:

"Sosyal medyanın gençlerin ruh sağlığı üzerindeki zararlı etkisine dair artan kanıtlara rağmen, sosyal bağlantı gibi olumlu etkileri olduğunu gösteren kanıtlar da var.”

Artan sosyal medya detoksu uygulamasını tartışan Dixon şunları söyledi:

"Bazı araştırmalar sosyal medyanın daha az kullanımı ile daha iyi refah arasında bir ilişki olduğunu gösterse de, teknolojiye ara vermenin anlamı belirsiz."

SOSYAL MEDYANIN SAĞLIKLI KULLANIMINI TEŞVİK ETMEK

O zamandan beri sosyal medyaya geri dönse de Iwan, hesaplarını daha az kullanıyor:

"Büyük bir değişim gördüm. Olumsuz içerik görmemek, telefonumu olumsuz kullanmamak bile sizi günlük hayatta çok daha mutlu ediyor."

Dixon ise şunları söyledi:

"Belki de sonuçta amaç teknolojinin sağlıklı kullanımını teşvik etmek, sosyal medya kullanımının olumlu ve olumsuz etkilerini fark etmenin ve aşırı basitleştirilmiş bir anlatımdan uzaklaşmanın önemini vurgulamaktır".

Iwan'ın artık kaydırma yaparak saatler harcamak yerine ilgi alanlarına ayıracak daha fazla zamanı var:

"Kısa öyküler yazmayı seviyorum ama aynı zamanda geldiğim köyün tarihi üzerine bir kitap da yazıyorum ve bunu yapmak için daha fazla zamanım oldu."