Bazı insanların kalbini deştikçe, çamur tesisatı yüzümüze patlıyor.
Dua, dünyayı protesto etmektir bu yüzden pankart değil el aç!
Kafalar kazan gibi kalpler tam takır… Neler oluyor evlat? Potansiyel şaşkın ördek yavruları, Geleneksel beddua şenlikleri, amin potporisi derken… Bir büyük gedik açtık şerefine yamıyoruz dünya. Suçlusunuz ve bundan tertemiz alınlar da mağdur din de.
Din, babanızın çiftliği olmuş, istediğiniz atları koşturdunuz, istemediklerinizi sakatladınız. Hipodrom da sizin. Minberler mundar edilmiş, size boyun eğen safları sıkı tutup başkaldıranları buram buram fişle babam fişle. Vahşi hayal çarkınızdan örgüt isimleri uydurmuşsunuz.
Tekrar ediyorum Saman altından din ve bilumum ahlaksızlık yürüten sizler, o saman televizyonunuzdan hakaretleri, yalanları, ancak büyükbaş saf sineklere yedirirsiniz. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun mitingini yayınlarken “Yasal zorunluluktan dolayı yayınlıyoruz” notunu düşmüşsünüz. Peki soralım, madem yasalar konusunda çok hijyeniksiniz, o kadar masum insanı hangi yasadan izin alarak dinlediniz?
Neredeyse ahiret sorularını çalacak fantastik potansiyele sahip sizler, o kadar gencin geleceğine hangi yasalara bakarak ot tıkadınız. Hangi yasanın peşine düşüp durdurduğunuz TIR’larla uluslararası kaTIR’ları sevindirdiniz. Yasal zorunlulukmuş yahu ekranınız hasetten pişik olmuş, kudurup salyanızı naklen sıvıyorsunuz. Siz
Allah’ın yasalarına aykırı davranmaktan utanmıyorsunuz ki yasal zorunluluk diye algı dileniyorsunuz.
Zapla Samanı Gelir Zamanı. Bunları zaplıyoruz nasıl olsa, 7 Haziran seçim sonuçlarını tesisat borularından zorla soktuğunuz otu böceği abone yaptığınız gazetenizden öğreniriz. Artık sonuçlar sonrası morarmış ekrana Şoktay Usta’nın mutfağından patlıcan takviyesi yaparsınız ne diyeyim.
Ve artık yazıklar olsun bunu da mı yapacaktınız, kahretsin ünlemleri arasında mekik dokuyan atarlı yazılardan istifa edip utanmazlığın fotokopisi bu halinizi, münafıklık için gerekli evrak dosyasına zımbalıyorum.
Ne kadar buğz etsek de kininiz paratoner! Tesbih tesbih hu değil yuh çeksek, siz Yarabbi şükür korosunda şef. Neye tapıyorsanız orayı duayla ilaçlıyorum.
Nazarımda Allah’a havale trafiğindesiniz. Hira’nın evlatları bıçaklandı sırtlarından güldünüz, Sevr’i ören örümcek, ağ iplerini geçirdiniz kılıcınızdan, Eyyub’ün sabrını zorladınız, Yakub’un Yusuf’unu bir kere daha gömdünüz zindana, Kabil’in eline verdiniz Habil’in başını, Üveys Bin Karni (Veysel Karani) göremediği
Peygambere bir kere daha hasret bıraktınız.
Dilerim ki Allah, hasede, kine, fitneye olan bu sıkı aboneliğinizi iptal eder. Ve dilerim ki “biz ne yapıyoruz” sorusuyla cayır cayır gerçeklere dönersiniz. Amin.