Evlilik, modern insanın kâbusudur. Zira özgürlük alanının kısıtlanması anlamına gelir. Modern insan, kendinden başka hiç kimseyi ve hiçbir şeyi kendisinin önüne koymaz. Dahası, kendinden başkasının dereceye girmesine mahal vermez. Çünkü dünya kendisinin etrafında dönüyordur. Hatta dünya kendisidir, geri kalan herkes uydularıdır. Bu manzaraya istisna olarak girecek kişi eş ve çocuklardır. Fekat modern insan, fıtratı gereği istese bile yine de kendisinin önüne ve hatta yanına başkasını koyamıyor. Sistem, insanın bu altyapı ile besliyor ve sonuç ortada…

Modern insanın evlilik ile imtihanına dair filmler yapılıyor sık sık. Son örneklerinden biri Netflix yapımı olan Evlilik Hikâyesi (Marriage Story). Noah Baumbach’ın yönetmen koltuğunda oturduğu film, boşanma aşamasında olan bir çiftin ilişkisindeki son dönemi ele alıyor. Tarafsız bir yaklaşımla evlilik sorunsalını masaya yatırıyor. Evet, “evlilik sorunsalı”. Çünkü modern insan için evlilik bir sorunsaldır. Bireyin kendisine veda etmesidir. Evlenince sorun yaşamak da kaçınılmazdır. Hem şahsi alanları müdafaa edip hem de evli kalınması mümkün değildir. Evlilik tavizdir.

Haksız mı? Elbette değil. Bir farkla ki; bizim medeniyetimizde ‘ben’ olayı ‘biz’den bağımsız değildir. Evlilik de ‘biz’ olabilmek için zaruri aşamalardan biridir. Benlik yolculuğunun tamamlanması için de bu şarttır. Senlik de benlik de insanoğlunun içindedir. İç içedir. İçerinin de içerisindedir. İçsel bir mevzudur.

Evlilik Hikâyesi’nde Baumbach’ın yaklaşımı batılı modern insanın yaşadığı buhran kanallarından birine işaret ediyor. Ne yazık ki benzer bir manzarayı ülkemizde de görmeye başladık. Küreselleşmenin bir sonucu olarak bütün dünya insanları neredeyse aynı hayatı yaşıyor. Yerel unsurların önemi de burada devreye giriyor. Ne kadar kendimiz olabilirsek, küresel bombardımana o denli hazırlanabiliriz.

Adam Driver ve Scarlett Johansson’ın başrolleri paylaştığı filme dönecek olursak…

Asghar Farhadi’nin Bir Ayrılık filmine çok benzer bir hikâyesi var. Ayrılmak üzere olan bir çift ve paylaşılamayan bir çocuk. Farhadi’nin filminde senaryonun farklı yan unsurları vardı. Ancak neticede ortak bir meseleyi ele alıyorlardı. İki filmi peş peşe izleyip üzerine düşünmeyi tavsiye ediyorum. Her ne kadar modern insan sorunsalı da barındırsa, Bir Ayrılık’ın boşanma ve evlilik meselesini ele alması çok farklı. Elbette tamamen coğrafi, kültürel farklılıktan kaynaklanıyor.

Evlilik Hikâyesi’nde Driver ve Johansson harika oyunculuk ortaya koyuyor. Özellikle Johansson’un oyunculuğu kariyerinin zirvesi.

Oyunculuktan müziğe, mekân kullanımından senaryo kurgusuna kadar sahici ve samimi bir film izliyoruz. Baumbach’ın ustalığı filmin her aşamasında kendini gösteriyor.

Film, Netflix’in, Netflix kodlarına uymayan işlerinden biri olarak kayda geçiyor. Roma’daki istisnai durum Evlilik Hikâyesi’nde de çok açık şekilde görünüyor.

Ve İrishman ile birlikte sinema gündeminin en üst sırasına yükselen bu film de Netflix ve benzeri mecraların yakın gelecekte manzarayı nasıl şekillendireceğine işaret ediyor.

Yani, yine bir Netflix filmi her açıdan gündemimize ve yazımıza konu oluyor. Uzun uzadıya çok boyutlu değerlendirilmesi gereken bu meselelere dair notlarımızı böylece iletmiş olalım.