Pazar yerinde sıra sıra dizilmiş çocuklar…

Sirkeci’den giden trene binip nereye gittiğini bile bilmeyen babaların çocukları.

Önce köyleri, sonra şehirleri daha sonra ülkeleri de aşarak vardıkları yabancı bir ülkenin emrine giren babaların çocukları.

Baraka türü evlere sığınan, geriye bakmayı akıl bile edemeyen babaların evlatları.

Dizilmişler pazar yerine, dünyada olan bitenden habersiz bir şekilde gelene gidene bakıyorlar.

Evlerinden çıkmadan önce evet, bir şeyler duyuyorlar ama ne duyduklarını ayırt edemeyecek yaştalar.

Göçmen diyor kimisi, kimisi mülteci diyor, kimisi işçi diyor başka bir dilde.

Hayata tutunmaya çalışan babalarının nerede hayata tutunduklarını bilmeden çarşıya pazara salıveriyorlar kendilerini.

“Ordaaan biz zalım çıktı
Dedi bu Urfalıdır, atın bunu zindana…” türküsünde geçen yürek burkan sözlerle vuruyor birileri çocukların kafasına…

Öyle bir vuruyorlar ki…

İnsan olduğundan utanıyorsun sen.

Elin Alaman’ı diyorsun işte… Ne beklersin ki diyorsun.

Ama gel gör ki…

Olay Türkiye’nin göbeğinde, Mamak’ta geçiyor, elin Alamanya’sında değil.

O çocukların kafasına o sözlerle vuran da Alaman değil…

Bildiğin Anadolu’da yetişmiş bir insan.

“Bu çocuklar var ya bu çocuklar” diyor…

“Büyüyünce ülkemizin başına bela olacaklar, bu çocuklar yüzünden bana oy vermeyen de vermesin arkadaş” diyor.

Adı lazım değil, bir partinin belediye başkan adayı…

Çanakkale’de dedesi bu memleket için şehit olmuş Iraklı çocuklara diyor bunu…

Üstelik bu çocuklar Iraklı Türkmen çocuklar…

Türkmen olması, Iraklı olması, Suriyeli olması önemli mi?

Mülteci olması, insan olması, hele çocuk olması zaten başlı başına yeterli bir sebep ona kol kanat germek için.

Zalimin zulmünden kaçıp gelmişler işte…

Almanya’ya ekmek kazanmaya giden Almancıların hangisinin çocuğu böyle azarlanmıştır ki gurbette?

Bizimkiler ekmek için gitmiş; bu insanlar ölümden kaçmışlar.

Üstelik o aday, bu sözlerle o masum çocukları döverken etraftan bolca alkış alıyor; ne acı!

Bu masum insanlar daha 150 sene önce bizim vilayetlerimizde yaşayan bizim vatandaşlarımızdı. Bunu her seferinde demek zorunda mıyız?

Nasıl böyle zalim olabiliyorsunuz?

Anadolu irfanı size hiçbir şey katmamış mı?

Filistin’de binlerce çocuk katledildi. Katliam, soykırım devam ediyor, gıkınız çıkmıyor; gücünüz ülkemizdeki garibanlara mı yetiyor?

Biz millet olarak Anadolu insanının o tertemiz yüreğine halel getirmeye çalışanların daima karşısında olacağız!

Mazlumlar bizim şemsiyemiz altında ilelebet zalimin zulmünden emin olacak…

Çünkü…

Bu toprağın insanı misafirperver olur.

Bu toprağın insanı aman diyene kılıç kaldırmaz.

Kaldı ki karşındaki çocuk…

Günahsız, masum…

O çocukların ahı var ya o çocukların ahı…