DEMET İLCE / MUHABİR
Kemik çukuru yakın zamanda güneybatı İspanya'da, MÖ 5. yüzyıl civarında Demir Çağı'nda yerleşim yeri olan Casas del Turuñuelo'da kazıldı. Kanıtlara ulaşan araştırmacılar, bu gizemli mezarlığın ritüelleştirilmiş hayvan kurban etme alanı olduğu sonucuna vardı.
Kemik hazinesi arasında en az 41 at, altı sığır, dört domuz ve tek bir köpek vardı. Toprak katmanları hayvanların üç ardışık aşamada gömüldüğünü gösteriyor. İlk iki aşamada hayvanlar hiçbir değişikliğe uğramadan gömüldü, ancak son aşamada iskeletler sanki et için kesilmiş gibi görünüyordu.
Çalışmanın yazarları, bunun, kurbanın sonunda bir şölene veya ziyafete dönüştüğünün kanıtı olduğunu iddia ediyor.
Kalıntılar, hayvanların sağlıklı yetişkinler olarak öldüğünü gösteriyor ve bu da onların bir salgın veya doğal afet nedeniyle telef olma ihtimalinin düşük olduğunu doğruluyor. Ayrıca bazı hayvanlar, özellikle de atlar, düzenli çiftler halinde dinlenmeye bırakıldı.
"Benzer özelliklere sahip tek tırnaklı çiftlerinin bu düzeni, bunların aynı anda kurban edilen araba hayvanları olma ihtimalini artırıyor. Bu fikir, binicilik ve muhtemelen araba çekmeye hizmet ettiklerini gösteren patolojilerle destekleniyor. Yerinde metalik parçaların keşfi, küçük azı dişlerinin aşınması ve tek tırnaklıların yarısından fazlası arasındaki boşlukların erozyonu ile birleştiğinde, bunların ele alındığını, kontrol edildiğini ve dolayısıyla iş için kullanıldığını kanıtlıyor," diye yazıyor çalışmanın yazarları.
Bir başka önemli ipucu da, yakılan sunuların bıraktığı tipik kalıntılar olan, bölgedeki yanmış bitkisel maddeler.
Antik çağda böyle bir olayın meydana geldiğini öne süren çok sayıda edebi kaynak bulunmasına rağmen, Demir Çağı'nda Akdeniz'de toplu hayvan kurban edildiğine dair somut kanıtlar bulmak çok sıra dışı bir durum.
Örneğin, Homeros'un Odyssey'i Kral Nestor'un Pylos sahilinde 81 siyah boğayı kurban etmesini anlatırken, gişe rekorları kıran diğer kitabı İlyada, Akhilleus'un babası Peleus'un, eğer oğlu sağ dönseydi, 50 siyah koçu kurban edeceğinden söz eder.
Ancak bunun gibi sağlam arkeolojik kanıtlar son derece nadirdir ve Casas del Turuñuelo'daki yeni keşifleri olağanüstü kılmaktadır.
