Mücahit Ateş - Muhabir 

Bilim dünyasında büyük yıldızların ömrünün sona erdiğinde süpernova patlaması ile sona erdiği biliniyordu. Ancak, bazı büyük yıldızların kayboluşu gözlemlendiğinde, bu süreçteki gizem derinleşti. Artık bu gizemi çözmek için bir adım atıldı.

Uluslararası bir araştırma ekibi, Kinman Cüce Gökadası olarak da bilinen PHL 293B'de, dev bir yıldızın kayboluşunu inceledi. Danimarka’daki Niels Bohr Enstitüsü ve Almanya’daki Max Planck Astrofizik Enstitüsü’nden astrofizikçi Alejandro Vigna-Gómez liderliğindeki ekip, kaybolan dev yıldızlar için güçlü bir açıklama sundu.

Dev Yıldızların Sessiz Çöküşü Evrenin Gizemli Kayboluşu Çözülüyor 2

Araştırmaya göre, bazı dev yıldızlar sessizce çökebilir. Bu durum, özellikle Büyük Macellan Bulutu’ndaki VFTS 243 adlı ikili sistemde gözlendi. Bu sistem, kara delik ve bir eş yıldızdan oluşur ve ilginç bir şekilde, kara deliğin oluşumunda süpernova patlamasına dair hiçbir iz bulunmaz.

125 milyon yıl önce yaşamış en büyük tüylü dinozor: Yutyrannus Huali 125 milyon yıl önce yaşamış en büyük tüylü dinozor: Yutyrannus Huali

Astronomlar, parlak yıldızların aniden kaybolduğuna dair gözlemler yapmıştı. VFTS 243’ün analizi, bu gözlemlerin nedenini anlamada önemli bir adım oldu. Yıldızlar, süpernova patlaması olmadan doğrudan kara deliğe çökebilirler. Bu süreçte, yıldızın çekirdeği nötron yıldızı veya kara delik oluştururken, dış katmanlar ve kütlenin çoğu uzaya dağılır.

Dev Yıldızların Sessiz Çöküşü Evrenin Gizemli Kayboluşu Çözülüyor 4

VFTS 243 sistemi, bu sürecin en iyi örneklerinden biridir. Yaklaşık 7.4 milyon yaşında olan bu sistem, bir kara delik ve bir dev yıldızdan oluşur. Kara deliğin varlığı eş yıldızın hareketlerinden tahmin edilir, ancak doğrudan gözlemlenemez. Ancak, eş yıldızın yörüngesinin neredeyse dairesel olması, kara deliğin süpernova patlamasından büyük bir itme kuvveti almadığını gösterir.

Araştırmacılar, bu bulguların yıldız evrimi modellerini ve kara delik oluşum süreçlerini yeniden değerlendirmeye yönlendireceğini belirtiyorlar. Bu tür sistemler, gelecekte evrenin gizemlerini çözmek için önemli bir başlangıç noktası olabilir.

Editör: Mücahid Ateş