İslam bilincinin uyandırılması ve Müslüman Boşnakların ülkedeki diğer halklarla eşit sayılması için gençlik yıllarından itibaren mücadele eden Aliya, Sırp ve Hırvatların Bosna Hersek'i aralarında paylaşmak amacıyla 1990'larda başlattığı saldırılarda da ülkesinin bağımsızlığını korumayı başardı.

Aliya İzetbegoviç, Mustafa ve Hiba çiftinin beş çocuğundan biri olarak 8 Ağustos 1925'te Bosanski Samac şehrinde doğdu. 3 yaşındayken ailesiyle Saraybosna'ya taşınan ve eğitimini burada tamamlayan Aliya, daha gençlik dönemlerinde Müslüman nüfusa yönelik ayrımcılıklara karşı çıkan isimler arasında yer aldı.

Aliya, eski Yugoslavya Krallığı döneminde, ana amacı ülkedeki Müslüman Boşnakları dini ve milli konularda bilinçlendirmek olan "Genç Müslümanlar" isimli oluşumun öne çıkan isimleri arasında yer aldı. Bu hareket, Müslümanların ülkedeki diğer etnik ve dini gruplarla eşit haklar elde etmesini amaçladığı gibi, Çetnik ve Ustaşaların yıktığı Müslüman evlerinin ve camilerin yeniden inşası için çalışıyordu.

İkinci Dünya Savaşı'nın akabinde kurulan Yugoslavya Federal Halk Cumhuriyeti, faşizme galip gelse de dini ve milli konularda Müslüman Boşnakların sorunlarına çözüm olmadı. Aralarında Aliya'nın da bulunduğu "Genç Müslümanlar" oluşumunun bazı üyeleri, "din bilincinin uyandırılması" yönündeki faaliyetleri nedeniyle 1946'da tutuklandı. 21 yaşındaki Aliya, 3 yıl hapis cezası aldı.

Marksist-Leninist görüşlere sahip Josip Broz Tito liderliğindeki eski Yugoslavya döneminde de insan hakları mücadelesini sürdüren Aliya, "Preporod", "Takvim" ve "Glasnik" gibi gazete ve mecmualarda kimliğini ifşa etmeden yazılar yazdı. Aliya yazılarını, çocuklarının baş harflerinden oluşan "LSB" mahlası ile yayımladı. İslam dünyasının içinde bulunduğu durumla yakından ilgilenen Aliya, 1960'larda yazmaya başladığı "İslam Deklarasyonu" isimli eserini 1970'te yayımladı.

Tito'nun 1980'de ölmesiyle Yugoslavya'da aşırı milliyetçi söylemler yeniden ortaya çıktı. O yıllarda ceza kanununa "ifade suçu" da eklendi. Aliya, yazdığı "Doğu ve Batı Arasında İslam" isimli eseri yayımlanmadan hemen önce, 1983 yılında beraberindeki 12 Müslüman aydınla tutuklandı.

Aliya, 1990'da kurulan ve bugün de Bosna Hersek'teki en büyük Boşnak partisi konumundaki Demokratik Eylem Partisinin (SDA) ilk genel başkanı seçildi. SDA, ilk çok partili seçimde Bosna Hersek'te en çok oyu alırken, Aliya da eski Yugoslavya'daki 6 sosyalist cumhuriyetten biri olan Bosna Hersek'in başkanı oldu.

Yugoslavya, 1990'ların başında parçalanmaya başladı. Yugoslav Halk Ordusu (JNA) 1991'de Slovenya'da çatışmaları provoke ederken, kısa bir zaman sonra Hırvatistan'da da çatışmalar çıktı. Bu çatışmalar, 1991'de Bosna Hersek'in Ravno ve Popovo köylerine de sıçradı.

Yugoslavya'nın dağılma sürecine girmesiyle Bosna Hersek'te de bağımsızlık meselesi gündeme geldi. Daha sonra Bosna'daki savaşta işlediği suçlardan müebbet hapse mahkum edilecek olan Sırp siyasetçi Radovan Karadzic, bağımsızlık fikrine karşı çıkarken savaş olması halinde ülkedeki Müslümanların yok olacağını savunuyordu. 

Tarihi "bağımsızlık" referandumu 29 Şubat-1 Mart 1992'de yapıldı. Bosnalı Sırpların büyük çoğunluğunun boykot ettiği referanduma katılanların yüzde 99,7'si bağımsız Bosna Hersek için "evet" dedi.

Referandumun ardından JNA ve silahlandırdığı paramiliter Sırp gruplar, Bosna Hersek'in farklı şehirlerinde saldırılar başlattı. Aliya, tüm Bosnalıları bu saldırılara karşı koymaya çağırıyor, bağımsızlık yanlıları Aliya'nın liderliğinde çetin bir mücadele veriyordu.

Dayton Barış Anlaşması ile 1995'te sona eren savaşın bilançosu çok ağır oldu. 200 bine yakın kişi hayatını kaybederken, 1 milyondan fazlası evini terk etmek zorunda kaldı. Anlaşma ile Bosna Hersek iki entite (Bosna Hersek Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti) ile Brçko Özerk Bölgesi'ne ayrıldı. Bosna Hersek Federasyonu da 10 kantondan oluşacaktı.

Aliya, silahları sustursa da ülkeye karmaşık bir siyasi yapı getiren Dayton'a ilişkin, "Bu adil bir barış değil ancak savaşın sürmesinden daha iyidir." ifadelerini kullanmıştı. Aliya İzetbegoviç "bağımsız" Bosna Hersek'in ilk cumhurbaşkanı ve daha sonra yeni siyasi yapıda Devlet Başkanlığı Konseyinin ilk başkanı oldu.

Sağlık sorunları nedeniyle 2000 yılında Devlet Başkanlığı Konseyindeki görevinden istifa eden Aliya, partisinin 2001'deki kongresinde de genel başkanlığa aday olmayacağını açıkladı.


 

Bosna Hersek halkına uluslararası arenada tanınan, bağımsız ve egemen bir devlet bırakan Aliya, 19 Ekim 2003'te başkent Saraybosna'da hayatını kaybetti.

Vefatından önce Aliya'nın son görüştüğü devlet adamı ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu.

Cenazesine farklı ülkelerden 150 binden fazla kişinin katıldığı Boşnak lider, vefatından önce "şehitlerin arasında mütevazi bir mezara defnedilmek istediğini" vasiyet etmesi üzerine Saraybosna'daki Kovaçi Şehitliği'ne gömüldü.


Fikir adamı kişiliğiyle de tanınan Aliya, ardında "Doğu ve Batı Arasında İslam", "İslam Deklarasyonu", "Özgürlüğe Kaçışım", "Tarihe Tanıklığım" ve "Köle Olmayacağız" gibi eserler bıraktı. 




 

Editör Hakkında