DEMET İLCE / MUHABİR
Nadir görülen bir sendrom, insanların geğirmesini engelliyor ve günlük yaşamını etkiliyor; şişkinliğe, aşırı gaza, boyunda ve gövdede yüksek gurultulu seslere neden oluyor. Ankete dayalı yeni bir çalışma, bu duruma sahip kişilerin yardım arama ihtimalinin düşük olabileceğini ve yardım alsalar bile yeterli tedavi alamayabileceklerini öne sürüyor.
"Retrograd krikofaringeus disfonksiyonu" (R-CPD) olarak adlandırılan durum, 2019'da resmi olarak tanımlanmış ve adlandırılmıştır. Ancak, durumu açıklayan vaka raporları 1987 yılına kadar uzanan dağınık raporlardır.
"Geğirmeme sendromu" olarak da bilinen R-CPD, nefes borusunun üst kısmında halka şeklinde bir kas olan krikofaringeus kası ile ilgili sorunlardan kaynaklanır. Geğirirken bu kas gevşeyerek midedeki fazla gazın boğazdan kaçmasına izin verir; ancak R-CPD'li kişilerde kas sıkı bir şekilde kasılır ve havanın dışarı çıkmasına izin vermez. Botulinum toksini (Botox) enjeksiyonları kasları gevşetebilir ve böylece durumu etkili bir şekilde tedavi edebilir ve insanların geğirmesine olanak sağlayabilir.
Yeni çalışmanın arkasındaki araştırmacılar, Neurogastroenterology & Motility dergisinde 20 Aralık Çarşamba günü yayınlanan bir raporda, yeni adlandırıldığı ve nadiren gözlemlendiği için R-CPD'nin tıbbi sağlayıcılar arasında nispeten bilinmediğini yazdı. Araştırmaları aracılığıyla, R-CPD'nin insanların hayatlarını nasıl etkilediğini ve birçoğunun tıbbi tedaviye başvurup başvurmadığını daha iyi anlamak istiyorlar.
Raporda yazarlar, "Semptomları ve sonuçları hakkında farkındalığı artırarak tanı ve tedavi oranlarını artırabilir, sonuçta genel yaşam kalitesini artırabiliriz" diye yazdı.
Araştırmaya insanları dahil etmek için araştırmacılar Reddit'e gitti. "r/noburp" alt dizini, R-CPD hakkında bilgi paylaşan yaklaşık 26.000 üyeyi içeriyor. Araştırmanın yazarları, araştırmanın bu sınırlamasını kabul ederek, "Birçok üyenin kendi kendine teşhis koymasına rağmen, bu, en büyük popülasyonun doğrudan hastalıktan etkilenen kişilerden hastalık hakkında ön bilgi edinmesini sağlıyor." dedi.
Araştırmacılar, 18 yaş ve üzeri subreddit üyelerini deneyimleri hakkında bir anket doldurmaya davet etti ve 199 kişi katıldı. Ortalama yaşları 31 civarındaydı ve katılımcıların yaklaşık dörtte üçü kadındı.
Anket katılımcılarına ortak semptomları soruldu; 197'si geğiremediğinği ve 195'i yemekten sonra karın şişkinliği veya göğüs ağrısı çektiğini bildirdi. Biraz daha az insan (yaklaşık %90) göğüsten ve boynun alt kısmından rahatsız edici gurultu sesleri veya aşırı gaz geldiğini bildirdi ve 110 veya %55'i kusma güçlüğü bildirdi.
Katılımcıların çoğunluğu semptomları her gün yaşadıklarını ve rahatsızlık düzeylerini 10 puanlık bir ölçekte 3 ile 10 arasında derecelendirdiklerini (ortalama 7,3) söyledi. Birçoğu bu durumla ilgili olarak utanç, beceriksizlik, endişe veya depresyon hissettiğini bildirdi ve birçoğu ayrıca ilişkilerinde ve iş yaşamlarında sendroma bağlı aksaklıklar olduğunu bildirdi.
Katılımcıların yaklaşık yarısı hayatlarında bu rahatsızlığın olmadığı bir zamanı hatırlamadıklarını söyledi. Yaklaşık dörtte biri bunu ilk kez çocuklukta veya ergenlik döneminde deneyimlediklerini söylerken, geri kalan dörtte biri bunu ergenlik döneminin sonlarında veya 20'li yaşlarının başında geliştirdi.
Katılımcıların yalnızca üçte birine bir doktor tarafından resmi olarak R-CPD tanısı konmuştu, ancak neredeyse %54'ü semptomlarını birinci basamak sağlık hizmeti sağlayıcısıyla tartıştıklarını bildirdi. Bu son kişilerden yaklaşık %59'u, doktorlarının kendilerini daha iyi hissetmelerine nasıl yardımcı olabileceğini anladığı ifadesine "kesinlikle katılmıyorum" ve %32'si "katılmıyorum" dedi.
Katılımcıların yalnızca %23'ü R-CPD için Botox enjeksiyonu yaptırdığını belirtirken, diğerleri semptomlarını hafifletmek için başka yöntemler kullandı. Örneğin, pek çok kişi vücut pozisyonunu dik durumdan uzanma pozisyonuna değiştirmekle biraz rahatlayabilir; diğerleri semptomlarını hafifletmek için meditasyon yaptığını, derin nefes aldığını, dinlendiğini veya fiziksel egzersiz yaptığını bildirdi.
Çalışmanın yazarları, gelecekteki araştırmaların doktorların R-CPD ve tedavileri konusundaki farkındalığının yanı sıra birçok hastanın semptomları doktorlarıyla tartışmaktan çekinmesinin nedenlerini de araştırması gerektiği sonucuna vardı.
