Muhammed Şimşek / Özel Haber - İP lideri Meral Akşener’in partisinin grup toplantısında Osmanlı’yı yıkıma sürükleyen İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne (İTC) ait sloganı diline doladı. Konuşmasını ‘Kahrolsun istibdat, kahrolsun zulüm!” sözleriyle bitiren Akşener’in ülkesini yıkıma sürükleyen İttihatçılardan bugün rol çalmaya çalıştığını kendi ağzıyla gözler önüne serdi.
İP Genel Başkanı Meral Akşener partisinin bu haftaki grup toplantısında tüm dünyada kendini gösteren ve ülkemizi de etkileyen ekonomik sıkıntılar üzerinden hükümeti hedef aldı. Ardından hükümeti devirmeye teşebbüs eden Gezi darbe girişiminin arka yüzünde rol üstlendiği tespit edilen Osman Kavala ile ilgili mahkemenin verdiği ‘müebbet’ cezası üzerinden yargı dağıttı.
TEK DERTLERİ YIKMAKTI
Batılı mercilerle aynı ağzı kullanarak Türkiye’de yargı trajedisi yaşandığını ifade edecek kadar iler giden Akşener, sırtını Osmanlı’yı yok oluşa sürükleyen ve tek amacı dönemin sultan Abdulhamit Han’ı devirmek olan İttihat ve Terakki misyonuna yasladı. Akşener konuşmasını İttihat Terakki’nin “Kahrolsun istibdat, kahrolsun zulüm! Yaşasın hürriyet, adalet, müsavat ve meşveret!” sloganıyla bitirdi. Akşener’in bu tavrıyla sırtlanmaya çalıştığı ‘İttihatçı miras’ ise üzerinden geçen 100 yıla rağmen kapanmayan yaralar açtı. Üç kıtaya hükmeden koca bir devletin sonun getiren İttihatçılar’ın hizmet ettiği tek amaç, 33 yıllık buhranlı bir dönemde bir karış toprak vermeden Osmanlı Devleti’ni idare eden Sultan 2. Abdülhamid Han’ı devirmek olmuştu. Bunun için yurt içi ve yurt dışında sinsi çalışmalar yürüten İttihat ve Terakki’nin liderlerinden Rahmi Bey (Mustafa Rahmi Arslan), 2. Meşrutiyet’in ilanıyla iktidarı ele geçirmelerinin ardından Fransız Le Temps gazetesine verdiği mülakatta, Fransız muhabire herhangi bir siyasi programlarının olmadığını, sadece ‘yıkmak’ için çalıştıklarını ve İngilizlerin yardımını beklediklerini söylemesi adeta bugünün Türkiye’sini resmediyor.
***
İngilizler’den ‘aman’ dilediler
RAHMİ Bey’in “Programımız yok, devirmeye geldik, İngilitere ve Fransa’nın desteğini bekliyoruz” dediği 2. Meşrutiyet’in ilanı süreci ve sonrası Osmanlı’yı yıkıma sürükledi. 23 Temmuz 1908’de meşrutiyet ilanı ile yeniden açılan Osmanlı Meclis-i Mebusanı’na, kurulan 7 partiden Rum, Ermeni, Slav ve Museviler vekil olarak girerken Padişahın yetkileri azaltıldı, Meclis’in yetkileri artırıldı. Kısa süre sonra 31 Mart olayları baş gösterdi. ‘Yeni hükümete karşı isyan’ olarak nitelenen olaylardan Sultan Abdülhamid’i sorumlu tutan İttihatçılar, 1909 yılında padişahı indirerek yerine 5. Mehmet Reşat’ı getirdi. İttihatçıların yanlış politikaları sonucu üst üste Bulgaristan, Bosna, Girit kaybedildi. 1. Cihan Harbi meydana geldi. 1908’de yönetimi ele geçiren, 1909’da Abdülhamid’i tahttan indiren İT Cemiyeti, ülkeyi sadece 10 yılda batağa sürükledi. Osmanlı Devleti dışarıdan saldırılar, içeriden ihanetlerin etkisiyle tarih sahnesinden çekilmek zorunda kaldı.
