İttifakların oluşturduğu Türkiye siyasetinde Cumhur İttifakı’nın adayı şimdiden belli olurken, Millet İttifakının adayının kim olacağı tartışmaları henüz neticelenmiş değil. Muhalefet ortakları ise bu konuda soruları yanıtsız bırakarak tartışmanın kararsız duruşlarını açık bir şekilde göstermeye devam ediyor.

Milliyet yazarı gazeteci Zafer Şahin ise muhalefetin adayına dair dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşına çıkaracağı adayın kim olursa olsun “Gezi İttifakı”nın adayı olacağını söyledi. İşte Zafer Şahin’in “Gezinin adayı Erdoğan’a karşı” başlıklı yazısının ilgili bölümü:

Gezi olayları davası üzerinden yürütülen tartışmalar bize bir kez daha gösterdi ki 2023 seçimlerinde Recep Tayyip Erdoğan’ın rakibi Gezi’nin adayı olacak.

Neden bir kez daha diyoruz? Çünkü birbirlerine hiç benzemeyen ve birbirlerini aslında hiç sevmeyen 6 partinin söylem ve eylem birliğinin başlangıcı Gezi olayları. 6’lı masanın büyük ortakları CHP ve İyi Parti’nin liderleri ilk kez Gezi’de aynı dili kullanmaya başladı. Masanın küçük ortakları onları takip etti.

Filmi biraz geriye saralım... 2013 yılının haziran ayına gidelim. Gezi olayların başlamasının üzerinden  sekiz gün geçmiş. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Kadıköy mitinginde resmi bir ziyaret için Fas’ta bulunan seçilmiş Başbakan Erdoğan’ı diktatör ilan ediyor. Sonra da “Milletin yakasından düşme vaktin geldi. Eğer adam gibi adamsan istifa edersin” diyor!

Aynı gün uçakla Ankara’ya dönüyor. Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşüyor. Çıkışta “Ne konuştunuz?” diye soran gazetecilere verdiği cevaba dikkat: Cumhurbaşkanına yetkileri olduğunu hatırlattım!

Gezi’de meselenin ağaç olmadığını, seçilmiş iktidarın örtülü bir darbeyle tasfiye edilmek istendiğini bundan daha iyi anlatan bir cümle olamaz. O süreçte Gül’ün yaptığı “Demokrasi sadece seçim değildir” açıklaması da en az Kılıçdaroğlu’nun cevabı kadar ilginç. Gezinin 8. günündeki bu görüşme 2022’de kameralar karşısına geçen 6’lı masanın fiilen kurulduğu gündür.

Masanın küçük ortakları Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun mağdur sıfatıyla yer aldıkları davadan çekilip Gezi güzellemeleri yapmaya başlamaları...

Gezi ile gurur duyduğunu belirten Abdullah Gül’ün mahkeme kararının ardından yaptığı “Osman Kavala ve arkadaşlarıyla ilgili karar kamu vicdanını çok derinden yaraladı” açıklaması...

Meral Akşener’in “Gezi bir duruş, bir direniştir” deyip Abdülhamit’i deviren İttihat ve Terakki’nin sloganını kullanmaya başlaması...

Hiçbiri tesadüf değil. CHP’nin ana gövdesini oluşturduğu, AK Parti ve MHP’den kopan parçalarla toplumsal tabanı genişletilmeye çalışılan muhalefet bloku özünde bir Gezi Parkı ittifakıdır.

6’lı masanın görünen ve perde arkasındaki gizli sakinleri Osman Kavala ve arkadaşlarının sonuna kadar arkasında, Erdoğan’ın sonuna kadar karşısındadır.

O sebeple, 2023’te Erdoğan’ın karşına çıkaracakları aday bugünden bellidir. İsminin ne olacağının bir önemi yok. Muhalefetin adayı aslında Gezi’nin adayıdır. Saf ve yalın gerçek budur...

Editör: TE Bilisim