Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, şampiyonluk maçı öncesinde gerçekleştirilen son idmanda basın mensuplarının karşısına geçti.

Şampiyonluktan, kutlamalara, hedefe gidilen yolda yaşanan zorluklardan, hakemlere kadar pek çok merak edilen soruyu yanıtlayan Ağaoğlu, şunları söyledi: "Sadece dakika, saat değil aynı zamanda puan da sayılıyor. Şampiyonluğa 1 puan var. İnşallah maçtan arzu ettiğimiz sonuçla ve 2021-22 Süper Lig sezonunu şampiyona olarak bu statta, o coşkuyu hep birlikte yaşayacağız."

'Coşku farklı oluyor'

"Hocamız uzun zaman sonra antrenmanı ilk defa taraftara açtı. Taraftarın da uzun zamandır bu talebi vardı. Büyük bir coşku var. Sizlerin de takip ettiği gibi son 1 haftadır Trabzon’a gelen uçakların hemen hemen tamamına yakın bir bölümü ki son 3 gündür hiçbirinde yer yok. Şehrin nüfusu yaklaşık olarak 2 katına çıktı. Yurt dışında çalışıp, 5 senedir izne dahi gelmeyen taraftarlarımız son 3 maça ilgi gösterdiler. Günü birlik maça gidip geldiler.

Trabzonspor'da şampiyonluğun coşkusu tabii diğer illere, diğer takımların şampiyonluğundan biraz daha farklı oluyor."

'Heyecan, üzüntüye dönüşmesin'

"Bana göre de çok farklı olacak. Bu farklılıktan neyi kastettiğimi, takımımız şampiyon olduğu zaman bütün Türkiye hep birlikte görecek. Bununla alakalı olarak sizlerin de malumu, uzun zamandır hem sosyal hem de medyada yoğun olarak mesajlar vermeye çalışıyoruz."

'Birbirimize sarılalım, silaha değil'

"Mesajımız şu: Birbirimize sarılalım, ama silaha sarılmayalım. Tabii böyle bir mesajı vermek, sürekli bu çağrıyı yapmak hoş bir şey değil. Ama şöyle bir şey söyleyeyim, o silah sesi veya silahın namlusundan çıkan ses bir anlam ifade ediyorsa, inşallah arzu ettiğimiz puanı alıp şampiyon olduğumuz takdirde ben kendilerine söz veriyorum şampiyonluğumuzu 61 pare top atışıyla kutlayacağız. Her halde 61 pare top atışı bütün silah namlularının sesinden çıkan sese bedel. 3 ayrı lokasyondan havai fişek gösterisi ile kutlayacağız."

'Ağır bir sorumluluk'

"Bu tür şeyleri yaşadıktan sonra, üzerinden birkaç gün geçtikten sonra farkına varabiliyorsunuz. Sorumluluğu üzerine almış uçağın pilotu biraz sıkıntılı seyahatten sonra o uçağı indirdiği zaman ona ne hissettiğini sorduğunuzda o da bu cevabı veremeyebilir. Burada sorumluluğu üstlenen insanlarız. Yönetim, yönetim kurulu üyesi arkadaşlarım, ben, hocamız ağır bir sorumluluk bu. Mesela benim hiç unutamadığım bir şey var: Daha ilk geldiğimiz 3., 4. maçtı beraberlikle sonuçlanmıştı. Tribünün arkasında 5-6 yaşlarında kız çocuğu sürekli ağlıyor. Annesinin kucağındaydı annesi, 'Kızım bana söyleme başkana söyle' dedi. Neden ağladığını sorduğumda, 'Başkanım biz neden hep kaybediyoruz.' Ama mesela gerçekten benim içime dert olmuştu."

'Sinirlerim alınmış gibiyim'

"7’den 70’e Trabzonspor’u, benliğinde içerisinde o kadar derin yaşayan bir taraftar grubuna sahibiz ki, 7 yaşındaki kız çocuğu da ağlıyor, 70 yaşındaki dede de ağlıyor. Bu kadar ağır sorumluluğu olan bir görevde olduğumuz zaman duygular falan bir kenara duruyor. Ama mesela ben yönetimde olmadığım zaman şampiyonluğa koşarken neler hissediyorsun, duygularınız neler diye soracak olursanız o duygular çok kabarık duygulardı. Şu an sinirlerim alınmış gibiyim. İş nihayete ersin o zaman hissederiz.

'Gollerde sevinemiyorum'

"Ben orada (Protokol tribünü) sevinemiyorum. Bilmiyorum farkında mısınız değil misiniz? Gol attığımız zaman veya gol yediğimiz zaman kazandığımız, kaybettiğimiz zaman belki maçtan sonra çok nadir bir iki defa olmuştur. Ama oradan 2. Ramses’in mumyası gibi seyrediyorsunuz. İş duygusallıktan biraz uzaklaşıyor."

'Futbolu sevenler Trabzon'u alkışlıyordur'

Geldiğimiz zaman şunu söyledim: “Bütün camiadan 3-4 yıl sabır rica ediyoruz. Sürdürülebilir bir başarı ve şampiyonluk için. Ama bu asla ve asla Trabzonspor’un 3-4 yıllık süreçte zirvenin uzağında kalacağı anlamını taşımıyor’ dedim. ‘Her zaman o yarışın içinde olacağız. Sürdürülebilir başarı için, şampiyonluk için 3-4 yıl sabrınızı rica ediyorum’ demiştim. Sonunda da ‘3-4 yıl sonraki Trabzonspor’un bütün Türkiye ayakta alkışlayacak’ diye. Bugün bütün Türkiye değilse bile futbol severler, futbolu seven insanımız tahmin ediyorum ki Trabzonspor’un bugün geldiği konumu, yaşamış olduğu süreci ve bugün içinde bulunduğu durumu her halde takdirle karşılıyordur."

'Beklenti içine sokmadık'

"Sporun içinde bu var, futbolun içinde biraz daha fazla var, Türkiye’de biraz daha fazla var. Bu normaldir. Yarışın içindesiniz, iddialı bir şekilde yola çıkıyorsunuz. Onun için, yöneticilere burada büyük sorumluluk düşüyor. Şampiyonluk parolası ile, “Biz bu sene şampiyon olacağız” diye yola çıktığınız zaman taraftar ve camianızı bu mesaj doğrultusunda beklenti içine sokuyorsunuz. Biz bunu hiç telaffuz etmedik. Camialar beklenti içine girdiği zaman, onu da yakalayamadığınız yerde bu seferde doğal olarak ‘Hakem penaltı çaldı’, ‘Yağmur yağdı’ ben dahasını söyleyeyim, 1,5 metreden ofsayt kaldırmayan hakeme ‘neden kaldırmadın’ diye sorduklarında, ‘Gözüme kar tanesi girdi’ diyeni de var” bu ülkede."

'Her zaman rakibe saygı'

Büyük lig olduğumuzu iddia ediyoruz. Bu doğrultuda, açıklamalar yapıyoruz ama her ne hikmetse, o büyük lige yakışan davranışı hiçbir zaman sergileyemiyoruz. Belki bunun içinde ben de varım. Biz bunun içine girmedik, başkan olarak ben hiç girmedim. Şampiyonlukla alakalı bırakın iddiayı, iddiasız mesajlar dahi vermedim. Her zaman şunu söyledim. Rakibe saygı ön plandadır. Rakibinize saygı göstermediğinizde kazandığınız şampiyonluklar ve kupalar hiçbir zaman ifade etmez. Uzay şampiyonu olabilirsiniz ama gönüllerin şampiyonu olmadığınız sürece hiçbir anlam ifade etmez.

Editör: TE Bilisim