Libya'nın doğusunda yer alan Tobruk'taki Temsilciler Meclisinin Başbakanlığa seçtiği Fethi Başağa, başkent Trablus'a geldikten sonra yaşanan silahlı çatışmalar üzerine kentten ayrıldı. Başağa'nın gece saatlerinde Trablus'a ulaşmasının ardından Abdulhamid Dibeybe liderliğindeki Ulusal Birlik Hükümeti taraftarları ile Başağa'yı destekleyen silahlı gruplar arasında çatışma çıktı.

TRABLUS’TAN AYRILDI

Ulusal Birlik Hükümeti kaynakları, çatışmalar üzerine Savunma Bakanlığına bağlı 444 Tugayı'nın Başağa'nın kentten güvenli şekilde ayrılmasını sağladığını aktardı. Başağa hükümetinin basın ofisinden yapılan yazılı açıklamada da Başağa ve beraberindeki bazı kabine üyelerinin başkent Trablus'tan ayrıldığı doğrulandı.

Tobruk'taki Temsilciler Meclisince şubat ayında Başbakan seçilen Başağa, gece saatlerinde paylaştığı video mesajda başkent Trablus'a geldiğini duyurmuştu.

GELDİĞİ GİBİ GİTTİ

Başağa, mesajında, "Elhamdülillah başkente ulaştık. Karşılama çok iyiydi. Üç saatten beri tebrik mesajlarının arkası kesilmiyor. Yarın basın toplantısı düzenleyerek açıklamalarda bulunacağız. Libya halkına sesleneceğiz." ifadelerini kullanmıştı.

YENİ YÖNETİM YERİ SİRTE Mİ OLACAK?

Libyalı siyasi analist Isam ez-Zübeyr, Başağa’nın önümüzdeki dönemde faaliyetlerini Sirte’den yürütmek istediğinin anlaşıldığını, devrik lider Muammer Kaddafi’nin Sirte’yi başkent yapma hedefinin olduğunu, bunun için iktidarı döneminde kentte birtakım fiziki hazırlıklar yaptığını, ancak başaramadığını söyledi.

Sirte’nin Libya’nın doğusu ile batısı arasında stratejik bir tampon bölge konumda oluşuna dikkat çeken Zübeyr, bazı batı ülkelerinin de olası bir doğu-batı askeri çatışmasında bu kentin bağımsız kalabileceğini değerlendirdiğini, bu nedenle Başağa’nın hükümetini Sirte’ye taşıyabileceğini kaydetti.

“Libya’nın bir tane başkenti vardır, o da Trablus’tur.” diye konuşan Zübeyr, ülkenin batısında Sirte’nin başkent olması fikrinin kabul görmediğini, doğuda dahi sadece bazı kesimlerin bu fikre olumlu baktığını ancak çoğunluğun reddettiğini ifade etti.

Zübeyr, Başağa hükümetinin maddi destek konusunda sorunlar yaşayacağını, askeri olarak da destek görmeyeceğini, ülkenin doğusunda daha önce kurulan Abdullah Seni hükümeti gibi itibarsız bir paralel hükümet olarak görev yapmaya çalışacağını değerlendirdi.

Zübeyr şunları kaydetti:

“Eğer Başağa’nın Trablus’a askeri olarak girme ve görevi devralma gücü olsaydı zaten bunu yapardı, ancak başaramadı. Libya halkı artık son dönemde yaşanan barış ortamının ardından tekrar bir askeri çatışma sürecine girmek istemiyor. Rus güvenlik şirketi Wagner’e bağlı paralı askerler ve Cencevidler gibi yabancı güçlerin bulunduğu bir kentte konuşlanacak olan hükümetin başarılı olması ihtimal dışıdır.”

NE OLMUŞTU?

Libya’da devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin planlanan 24 Aralık 2021'de yapılamaması üzerine, Tobruk'taki Temsilciler Meclisi, ülkenin batısındaki milletvekillerinin çoğunun katılmadığı oturumda Başağa'yı başbakan seçmişti.

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ise Temsilciler Meclisini Cenevre Anlaşması'nda belirlenen yol haritasından ayrılmakla suçlayarak, görevinin başında olduğunu, görevi ancak seçilmiş bir hükümete teslim edeceğini açıklamıştı.

Ülkede yaklaşık 3 aydır Dibeybe ve Başağa'nın liderlik ettiği iki ayrı hükümet bulunuyor. Bu durum Libya'nın yeniden şiddet sarmalına sürüklenmesi endişelerini artırıyor.

Editör: TE Bilisim