Nurullah Aydın / Analiz -  Türk SİHA’larını Türkiye’nin kamu diplomasi zaferi olduğunu vurgulayan Analist Nurullah Aydın, Bayraktar TB2’leri siz kıymetli okuyucularımız için kaleme aldı.

Dünya üzerinde egemenliğini elde etmiş irili ufaklı bütün devletler varlıklarını sürdürmek için istikrarlı bir iç politika ve kapsamlı bir dış politikaya ihtiyaç duyar. Dış politikanın temel taşını ise güçlü bir diplomasi faaliyeti oluşturur. Aynı zamanda devletler arası iletişim dili olan diplomasi, ülkelerin nüfus, demografik yapı, ekonomik güç ve askeri kabiliyeti ne olursa olsun yürütmek zorunda oldukları politik bir eylemdir. Dünya kamuoyunun gündemini belirleyen, savaşların ve barışların gidişatını etkileyen devletler, çoğunlukla güçlü diplomasiye sahip, uluslararası arenada etkin ülkelerdir. Devletler diplomatik faaliyetlerini, büyükelçilik ve konsolosluk gibi yurt dışında faaliyet gösteren diplomatik misyonları, dışişleri bakanlıkları ve yer yer istihbarat ağları ile yürütürler. Bu vesileyle egemen ve müstakil devlet olma vasıflarını diri tutarlar.  

Kamu diplomasisi ve dış politika

Diplomasinin modern bir türü olan kamu diplomasisi, devletlerin diğer ülkelerin kamuoyunu ve halklarını etkilemek için dolaylı veya dolaysız yollardan yürüttüğü çeşitli faaliyetleri ifade eder. Hedef ülkenin kamuoyu ve halkını etkileme amacını güden bu tür faaliyetler, günün sonunda halkta oluşturulan etkinin devlet karar alma erklerine tesir etmesi hedefini güder ve çoğu zaman da bu hedefe ulaşır. Bu bakımdan son yüzyılda büyük devletlerin sıklıkla başvurduğu bir diplomasi türü olan kamu diplomasisi, bazen ağır bedelli bir savaş neticesinde elde edilemeyecek kazanımlar getirir. Farklı şekillerde yürütülen kamu diplomasisi faaliyeti, sanatçı, dizi-film, kültür merkezi, eğitim bursu ve edebiyat gibi vasıtalarla icra edildiği gibi bunların dışında ihracat, yurtdışı yatırımı, işgücü transferi, insani yardım faaliyetleri vb. şekillerde de gerçekleştirilmektedir. Dış politikada devletlerin diğer devletlere karşı aldığı önemli kararlarda dik duruş ve özgüven karinesi, daima enerjide zenginlik ve dışa bağımlılık oranı olmuştur. Türkiye, enerjide yüksek oranda dışa bağımlı olan bir ülkedir. Bu cihetten her dönemde dış politikada elini güçlendirecek çeşitli argümanlara ihtiyaç duymaktadır. Bu argümanlar bazen kamu diplomasisi faaliyetleri olabilmektedir.  

Bayraktar

Bayraktar, Baykar çatısı altında 2000’lerin başında, Türkiye’ye karşı askeri alanda uygulanan ambargoların ve yaptırımların olumlu bir sonucu olarak üretilmeye başladı. Yıllar önce planlanan ve yakın zamanda da yerli savunma silahları bünyesinde seri üretimine başlanan Bayraktar, kısa sürede uluslararası arenada yer edindi. İlk olarak Türkiye’nin Suriye’nin Kuzey bölgelerinde terör unsurlarına karşı yürüttüğü Zeytindalı operasyonunda ismini duyuran Bayraktar, kısa sürede peşi sıra gelen diğer operasyonlarla kendisinden daha fazla söz ettirmeyi başardı. Azerbaycan ve Ukrayna savaşlarında sık sık dünya gündeminde yer edinen yerli SİHA, Türkiye’nin uluslararası imajına büyük oranda katkıda bulundu. Bir şirket ürünü olmaktan çıkıp neredeyse halkın tamamının sahiplendiği Selçuk Bayraktar imzalı milli bir savunma aygıtına dönüştü. Bayraktar, Türk halkının milli duygularında da derin bir yere sahip oldu.

Türk SİHA’sı neden bu kadar parladı?

SİHA’ların temel değerini oluşturan teknolojik faktörlerin başında hiç şüphesiz yazılım türü gelmektedir. Bir SİHA’nın savaş meydanında hedefini 12’den vurabilmesi ve hedeften şaşma oranını düşük tutmasındaki etkenlerin başında, düşman kuvvetleri tarafından saptanamıyor olması gelmektedir. Bu ise alışılagelmişin dışında bir yazılım ortaya koymakla mümkündür. Bayraktar TB2 27 saat kesintisiz havada kalması veya 25 bin fit irtifa seviyesine ulaşması gibi teknik özelliklerinin yanı sıra, tamamen yerli ve dış destekten uzak, yeni bir tarzın ürünüdür. Bugün savunma sanayi kulislerinde ABD ve İsrail gibi tecrübeli üreticilere rağmen, piyasaya daha geç girmiş genç SİHA ailesi Bayraktar’ın sahada bu denli başarılı olmasının nedeni, hedefi tam vurma oranının %90’lara varmış olması olarak ifade edilmektedir. Muadillerine oranla daha az bütçeyle satılan Bayraktar, savaş meydanındaki askeri üstünlüğünün yanı sıra, Türkiye tarafından diğer satıcı ülkelerin uyguladığı gibi ağır satış koşulları koymadan alıcıya teslim etmektedir. Bu satış kolaylığı da daha fazla tercih edilmesindeki nedenlerden biridir.      

Karabağ Savaşı’nda Bayraktar

Son teknolojiyle üretilen Türk SİHA’ları 2020 yılında Azerbaycan ve Ermenistan arasında gerçekleşen Dağlık Karabağ savaşında birçok savaş taktiğinin yeniden sorgulanmasına ve eleştirilmesine neden oldu. Özellikle Ermenistan ordusunun kara birliklerinin Rus yapımı onlarca tankı Bayraktar SİHA’larına kurban etmesi, savaşların en zırhlı kara aracı olan tankları güvensiz hale getirdi. Azerbaycan askerleri tarafından kontrol edilen Bayraktar TB2’ler onlarca tankı ve cephe hattında topluluk halinde hareket eden yüzlerce piyadeyi nokta atışıyla etkisiz hale getirerek Ermenistan ordusunu zor duruma soktu. Daha önce SİHA’ların olduğu bir savaşta bulunmamış olan Ermeni askerler, ciddi motivasyon kaybına uğramış ve cephe hattındaki ilerleyişini sürdüremeyerek paranoyak bir hal almıştı. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in “Kaç tane Türk dronu var?” sorusunu soran France 24 muhabirine, savaş üstünlüğü ve özgüven emaresi olan güçlü bir kahkaha ile “Yeteri kadar var” cevabını verdiği röportajı, SİHA’nın sadece cephe hattında değil masada da psikolojik üstünlük sağladığını gözler önüne seriyor. Azerbaycan’ın Türkiye’den TEKNOFEST’in bu yıl Bakü’de yapılmasını talep etmesi, Türk savunma sanayisine ne denli destek verdiğini ve sahiplendiğini gözler önüne seriyor.

Ukrayna’da Bayraktar

Rusya’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan beri vekâlet savaşlarının dışına çıkarak kendi askeri müdahalesiyle direkt saldırdığı Ukrayna toprakları, Rusya için çıkılamaz bir karadeliğe dönüşmekte. Üçüncü ayını geride bırakan Rusya’nın sözde askeri operasyonu, ABD ve AB’nin desteğiyle bir müddet daha sürecek gibi duruyor. Belarus sınırına yığdığı kara birliklerini Ukrayna topraklarının içine dağınık birlikler şeklinde çeken Rusya, Bayraktar SİHA’larına sahip olan Ukrayna’nın hava gücünü hafife almış olacak ki iyi bir hava operasyonu yapmadan direkt kara operasyonuyla Ukrayna topraklarına girdi. SİHA’ların nokta atışlı ağır saldırılarına maruz kalan Rus kara birlikleri daha savaşın ilk günlerinde ciddi kayıplar verdi. Aynı zamanda bir S300 üreticisi olan Ukrayna, savaşın ilk günlerinde imha edilen S300’lerinin boşluğunu SİHA’lar ile doldurmaya çalıştı. Kiev’e doğru kilometrelerce konvoy halinde hareket eden birçok Rus tankı, Türk SİHA’ları tarafından etkisiz hale getirildi. Tek birlik halinde hareket eden Rus zırhlıları artık Bayraktar saldırısından korkarak dağınık gruplar halinde cephe hattına doğru ilerlemeye başladı. Bu durum da Avrupa ülkeleri tarafından Stinger füzeleriyle donatılan Ukrayna ordusunun birçok dağınık Rus birliğini pusuya düşürmesini beraberinde getirdi. Ukrayna halkı içinde şöhreti kısa sürede yayılan Bayraktar, halk içinde bir kahramanlık sembolü olarak dilden dile yayıldı. Hatta öyle ki savaşın ilk ayında ünlü bir Ukraynalı müzik grubu tarafından Bayraktar şarkısı bile yapıldı.

SİHA’lar, kara harbi taktik kitaplarını yeniden yazdıracak

Türkiye’nin yerli SİHA’lar ile PKK’nın üst düzey yönetimindeki teröristlere karşı Irak’ın kuzeyinde yürüttüğü nokta atışı operasyonlar, istihbaratların gerçekleştirdiği saha operasyonlarına yeni bir boyut kazandırdı. Yakın zamanda meydana gelen Karabağ savaşında Rusya’nın meşhur S-300’lerinin tuz buz olduğu görüntülerin elden ele dolaşması, Ukrayna savaşında kilometrelerce uzunluktaki zırhlı konvoyların darmadağın edilmesi, tüm dünyada kara harbi kitaplarının yeniden yazılmasına neden olacak gibi. Dünya kamuoyunu meşgul eden Karabağ ve Ukrayna savaşında ön plana çıkan ve savaşın gidişatında önemli etkisi olan Bayraktar TB2’ler, yeniden yazılacak askeri strateji kitaplarında olası savaş senaryolarında mihenk taşı olarak kendisinden söz ettirecek gibi gösteriyor. Türkiye’nin adını yücelten Türk İHA ve SİHA’ları, başarılı bir kamu diplomasisi faaliyeti olarak uzun seneler kendinden bahsettirecek.

Editör: TE Bilisim