Hazırlayan: Uluslararası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam Hatip Lisesi Genç Yazarları

Tarihte yaşanan salgın hastalıklar sadece hastalığı kapan bireyleri değil toplumları da etkilemiştir. Salgın hastalıklar toplumlarda sosyal bağları, ekonomileri, toplumsal psikolojiyi derinden sarsmıştır. Salgın şeklinde yayılan tüm hastalıkların seyri aynıdır. Hastalık sağlıklı kişilere kısa sürede bulaşarak yayılır, sonrasında akut ve şiddetli bir seyir evresine girer, kısa bir süre içinde hastalığa yakalananlar ölür ya da iyileşir.

Geçmiş salgınları incelemek, çağımızda yaşanmış ya da yaşanacak salgınların daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir. Şimdi bu salgınlardan bazılarının nasıl bir seyre sahip olduklarını kısaca inceleyeceğiz.

Çiçek hastalığı

MÖ 6800 yılında ortaya çıkan bu salgın Dünya’nın bilinen ilk salgın hastalığı olma özelliğini taşımaktadır. Bilinen en eski kaynaklara göre Çin’de ortaya çıkan bu salgın daha sonralarında Japonya ve Avrupa’da görülmüştür. Coğrafi keşiflerle beraber Amerika ve Avustralya gibi Dünya’nın öbür ucunda bulunan yerlere bile ulaşan bu salgın insanlar için gerçekten büyük bir tehdit oluşturmuştur. Aşının bulunması ve dünya nüfusunun büyük bir kısmına uygulanmasıyla hastalık yeryüzündeki etkisini kaybetmiştir.

Bulaştığı andan itibaren bireyin vücudunda hastalık hızla ilerler ve erken döküntü evresine geçer. Erken döküntü evresinde deri üzerinde sivilce gibi yaralar oluşur ve bu yaralar 15-19 gün içerisinde soyulmaya, dökülmeye başlar. Eğer birey aşı olmuşsa bu evreyi rahat atlatır ve sonrasında ölümden çok yüksek oranda kurtulur. Eğer aşı olmadıysa erken döküntü evresi sonrasında iki ihtimalle karşılaşıyoruz. Birinci ihtimal, yüksek oranda ölüm; ikinci ihtimal ise yaralarının %40 oranında iyileşmesiyle beraber acı içinde yaşamaya devam etmesidir.

Edward Jenner ve çiçek aşısı

Bu hastalığın aşısı salgın hastalıklara uygulanan ilk aşı özelliğine sahiptir. Edward Jenner, çiçek aşısı üzerine yaptığı araştırmalarına 1775 senesinde başlamıştır. Bu dönemde çok yaygın olan bu hastalık için üretilen aşı, çiçek hastalığına yakalanan köy çocukları üzerinde denenmiştir. Olumlu sonuçlar alındıktan sonra da aşının üretimine devam edilmiştir.

Bu hastalık damlacık yolu ile bulaşmaktaydı. Damlacık yolu, karşı tarafa kendi salgılarımızı iletebileceğimiz herhangi bir yol olabilir. Örneğin, yaralının temas ettiği yüzeye dokunmak ve tükürük.

Günümüzde devamlılığını sürdürmeyen bu hastalık en eski tarihçeye sahip salgın hastalık olarak on milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuştur.                            

***
Tifüs

İlk olarak 1489 yılında İspanya'nın Granada bölgesinde ortaya çıkmıştır. Yüz milyonlarca insana bulaşmış ve bulaştığı üç insandan birini öldürdüğü düşünülmektedir.

Tifüse Rickettsia prowazekii adlı bir bakteri neden olmaktadır. Tifüs bitler, pireler veya akarlar vasıtasıyla yayılan bulaşıcı bir enfeksiyondur. Tifüsün bulaştığı insanlarda ilk olarak yüksek ateş, döküntü, baş ağrısı, titreme, öksürük, kusma ve hâlsizlik görülür. 5-6 gün sonra ilk önce vücudun üst bölümünde başlayan ve daha sonra yüz, avuç içi ve ayak tabanı hariç vücudun her yerine sıçrayan cilt kabarıklıkları (koyu benekler) görülür. Özel tedavi uygulanmazsa vaka ölüm oranı %40'lara çıkabilir.

Bulaştığı üç insandan birini öldürdü!

Haşerelerden dolayı yayılan bir hastalık olduğundan dolayı tifüse alınacak en önemli önlem temiz olmaktır. Tifüs hastalığını taşıyan haşerelerin olduğu yerlerde eğer insanlar yeterli derecede temizlenemiyor ise hastalık çok hızlı bir şekilde tüm topluluğa yayılır. Tifüs geçmişte dönemsel imkânsızlıkların yanı sıra savaş zamanları askerlerin ve yurtlarından göç etmek zorunda kalan mültecilerin temizlenememeleri yüzünden milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuştur.

Günümüzde temizlenebilmenin kolaylaşması ve antibiyotikler sayesinde kolayca atlatılabilmesi sayesinde modern ülkelerde bu hastalık eskisine göre çok daha az görülmektedir. Ancak maalesef suya ulaşımın kolay olmadığı yoksul ülkelerde insanların yeterli derecede temizlenememesi sonucunda can almaya devam etmektedir.

***
Kara veba

İnsanlık tarihinin en ölümcül salgınıdır. Enfekte olmuş fareleri ısırarak vebaya sebep olan bakteriyi alan pirelerin, bu mikroorganizmayı insanlara enfekte ettikten 2-8 gün sonra klinik bulgular ortaya çıkmaktadır. Ateş , titreme , baş ağrısı , hâlsizlik ve ciltte siyah lekelenmeler hastalığın temel belirtileridir. Ciltte oluşan siyahlıklar yüzünden kara veba adını almıştır.

Veba salgını tarihte birkaç kez ortaya çıkmıştır.Vebanın tarihte kaydedilen ilk pandemisi 541 yılında Mısır’da ortaya çıkmıştır. Birçok ekonomik, sosyal, dinî etkisi olan bu salgın, Bizans İmparatorluğu’nun zayıflamasına neden olduğu için imparatora ithafen Justinian Vebası (541-542) olarak adlandırılmıştır. Kuzey Afrika, Avrupa, Orta ve Güney Asya nüfusunun %50-60’ının bu pandemide kaybedildiği düşünülmektedir.

75-200 milyon kişinin öldüğü düşünülüyor

Dünya ikliminin 1330’lü yıllardaki büyük değişimi bozkırlardaki kemirgenlerin yaşamını yok etmiş; sıcak ve kuru rüzgarlar, bakteri, pire ve hayvanları çöllerden Moğolların yerleşim yerlerine sürmüş; taze baharat, ipek ve bunun gibi maddelerin ticareti ile hastalık Asya ve Avrupa’ya taşınmış; tüm şiddetiyle görüldüğü 1348 yılından sonra Avrupa’yı birkaç nükleer savaşın şiddetiyle vurmuştur . Kara ölüm, Orta Çağ toplumunda yaşamı her yönden değiştirmiştir. 1720-1722 yılları arasında 75-200 milyon kişinin öldüğü düşünülen Fransa’dan başlayan Büyük Marsilya Salgını’ndan sonra 3. pandeminin 1855’te Çin’de başlayarak yayıldığı tahmin edilmektedir. 1898 ile 1918 yılları arasındaki on yıllık sürede 12,5 milyon Hintlinin can verdiği düşünülmektedir. Veba salgınları, 1950’li yıllardan sonraki koruyucu hekimlik önlemleri ve antibiyotiklerin kullanılmaya başlaması ile yavaşlatılabilmiştir ancak hâlen küçük salgınlar görülebilmektedir.

O dönemde veba doktoru denilen kişiler siyah bir pelerin giymekte ve uzun gaga şeklinde burun kısmı olan maskeler takmaktaydı. Bu maskelerin gaga kısmı veba mikrobunu öldürdüğü düşünülen çeşitli bitkilerle doldurulmuştu. Vebanın yayılmasının önüne geçilememesi üzerine vebanın daha da yayılmasından korkularak hasta olsun olmasın şüpheli olan herkes yakılarak öldürülmüştür.

Avrupa’nın pek çok şehrinde ressamlar veba salgını sırasında bu salgını anlatan korkunç resimler yapmıştır.

Sadece 4 yıl içinde Avrupa da 400 milyon kişinin ölümüne sebep olmuştur.

Emine Yılmaz , Ömer Emin Akbaş, Ebrar Bilal Balcı, Fatih Köse

Editör: TE Bilisim