Suriye'deki Beşşar Esed rejimi ve destekçilerinin saldırılarından kaçarak nispeten güvenli gördükleri İdlib'in Türkiye sınır hattındaki kamplara sığınan milyonlarca sivil, evlerinden uzakta çoğunlukla çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor.

Suriye'ye uluslararası yardımlar, 2014'ten bu yana Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) kararlarının yetkilendirdiği mekanizmayla yapılıyor.

Özellikle Suriye'nin kuzeybatısında İdlib'deki 4-5 milyona yakın kişi, Hatay'daki Cilvegözü Sınır Kapısı üzerinden Babülhava Sınırı Kapısı'na giriş yapan bu insani yardımlarla hayatlarını sürdürüyor.

Milyonlarca Suriyeliyi yerinden eden Esed rejimi üzerinden bu yardımların yapılmasını isteyen Rusya ise 8 Temmuz'da, söz konusu mekanizmanın görev süresinin uzatılmasını veto etti.

Rusya'nın vetosu açılıkla mücadele eden milyonlarca sivilde endişeye neden oldu.

"Yardımların kesilmesi insani kriz yaratacaktır"

Esed rejimi güçlerinin saldırıları nedeniyle İdlib’in güneyindeki Tıh köyünden göç eden Um Abdullah, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cilvegözü Sınır Kapısı üzerinden ulaştırılan yardımların durdurulması halinde "zor şartlar altında yaşayan yoksulların açlıktan öleceğini" söyledi.

Bölgede yaşayan çok sayıda sivilin, geçimini, çöpten topladıklarıyla sağladığını ifade eden Um Abdullah, "Komşular birbirine yardım ediyor. Burada sıcaktan mustaribiz. Yıkanmak için su bulamıyoruz. İnşallah bir gün zorla yerinden edilen siviller evine geri döner. Yoksulluktan ve yorgunluktan bıktık." dedi.

Yerinden edilen sivillerden Sümeyye Ahmed de "Gıda, ilaç ve tıbbi teçhizat gibi tüm yardımlar Babülhava üzerinden geliyor. Yardımların kesilmesi insani kriz yaratacaktır." diye konuştu.

Yardımların engellenmesi durumunda bölge halkının yaşam şartlarının zorlaşacağını vurgulayan Ahmed, "Rejim güçleri evlerimizi işgal etti. Geri dönemiyoruz. Aylık aldığımız bir gıda kolisi, bir poşet ekmek, hepsi bu sınır üzerinden geliyor. ifadelerini kullandı.

"Sınır kapısının yardımlara kapanmamasını istiyoruz"

Bölgedeki sivillerden Muhammed Abdulkerim de yardımların kesilmesi durumunda sağlık sisteminin sekteye uğrayacağını belirtti.

Abdulkerim "Bölge halkının yüzde 90'ı yoksul. Vatandaşların 1 kutu ilaç alacak parası yok. Sınır kapısının kapanmasına karşıyız. Sınır kapısı insani yardımlara kapatılırsa bölgede insani krizin ortaya çıkması kaçınılmaz olacak. Buradaki insanlar gelen yardımlarla hayata tutunmaya çalışıyor." dedi.

Esed rejimi ve Rusya'nın yardımların ulaştırılmasını engellemek için büyük çaba sarf ettiğini vurgulayan Abdulkerim, "Eğer bu yardımlar Esed rejimi üzerinden yapılacak olursa bize yardımların sadece yüzde 10'u ulaşır. Bölge halkı olarak Babülhava Sınır Kapısı'nın yardımlara kapatılmamasını istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim