Haber Merkezi - Siyasi partiler 2023 seçimlerine doğru sahadaki çalışmalarına hız verirken altılı muhalefetin başını çeken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu her seferinde vatandaşın karşısına bir başka kafa karıştırıcı iddiayla çıkıyor. Kılıçdaroğlu birkaç gün önce yaptığı açıklamada ‘Bizdeki seçmen bilgileri YSK’nın elinde yok’ şeklindeki akıllara zarar ifadeyi kullandı. Çünkü uzmanlara göre YSK’nın siyasi partilerle paylaştığı bilgiler kişisel verilerin mahremiyet sınırları içinde yer alıyor. Ancak Kılıçdaroğlu’nun kendilerinde YSK’daki verilerden fazlasının olduğunu işaret eden açıklaması seçmenlerin ev adreslerine kadar birçok kişisel bilgiye işaret ediyor. Bu da yasal yollarla ulaşılması mümkün olmayan bu bilgilere Kılıçdaroğlu ve ekibinin nereden ulaştığı sorusunu akıllara getiriyor.

‘Elimizdeki bilgiler YSK’nın elinde yok!’
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü gazetesine verdiği röportajda ellerindeki seçmen bilgisinin YSK’da bile olmadığını şu sözlerle iddia etmişti: “Bizim elimizdeki seçmen bilgileri Yüksek Seçim Kurulu’nun elinde de yok, her bir seçmeni, ilk kez sandığa gidip oy kullanacak seçmenleri de biliyoruz, evlerini, adreslerini de biliyoruz, doğum yerlerini de biliyoruz.”

“KILIÇDAROĞLU İZAH ETMELİ”

Ana muhalefet liderinin seçmen bilgisi iddiasına ilk tepki AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’ten geldi. YSK’yı töhmet altında bırakan ve daha şimdiden seçmenin kafasını karıştıran skandal açıklamaya tepki gösteren Çelik, Kılıçdaroğlu’nun söz konusu ifadelerini millete açıklaması gerektiğini kaydetti. CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ın, “YSK’dan ham verileri alıyoruz. Bunlar üzerinde çalışıyoruz, düzeltiyoruz” açıklamasının, Kılıçdaroğlu’nun sorunlu ifadesini hukuki bir çerçeveye oturtmak için giriştiği tevil çabası olduğunu vurguladı. Çelik, sözlerine şöyle devam etti: “Kaldı ki Sayın Kılıçdaroğlu, 2009 seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmuş, ancak kendi seçmen kaydını takip edemediği için oy dahi kullanamamıştır. Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu’nun son açıklaması CHP’nin YSK seçmen verilerini kontrol etmesi bakımından sevindirici bir gelişme olarak kayıtlara geçebilir. Ancak “YSK’da olmayan verilere sahibiz” şeklindeki çok sorunlu ifadesini milletimize izah etmelidir.”

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI REST ÇEKTİ

Ardından İçişleri Bakanlığı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Yüksek Seçim Kurulunda (YSK) olmayan ancak kendilerinde bulunduğunu iddia ettiği bilgileri nasıl temin ettiğini açıklaması gerektiğini duyurdu.

Bakanlığın aksi takdirde kişisel verilerin mevzuata aykırı temin edilmesinden ötürü bakanlıkça suç duyurusunda bulunulacağı bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Sayın Kılıçdaroğlu’na buradan çağrıda bulunuyoruz, YSK’nın elinde olmayan ancak sizin elinizde bulunduğunu söylediğiniz bilgiler hangileri ise kurumları hedef göstermek, şaibe oluşturmak ve zan altında bırakmak yerine bu bilgilerin kaynağının neresi olduğunu kamuoyuna açıklayınız.”

‘Suç işlediklerini anlayınca suspus oldular’
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçmen listeleri ile ilgili sözlerine ilişkin, “Bile bile suç işlediğini anlayınca önce suspus oldular. Şimdi de suç olan o çıkışı tevil etmenin derdine düştüler.” ifadelerini kullandı. “4 ihtimal var, ya habersizler ya bilgisizler ya kendilerinde değiller ya da bile bile suç ikrarında bulunuyorlar.” değerlendirmesini yapan Yavuz, şunları kaydetti: “Suç işlemiş olmayalım, bilgisizliğimiz de anlaşılmasın’ diye bugün bakın neler yapacaklar. Göreceksiniz iki şey diyecekler, ‘Bilgileri YSK’dan aldık lakin o listelerde birkaç eksik bilgiye rastladık.’, ‘Listeleri YSK’dan aldık ancak verileri işledik.’ Tamam da Sayın Genel Başkanınız öyle mi dedi. Milletimiz bunu yutmaz. Hiçbir tevil de sizi kurtarmaz. Çuvalladınız.”

“ÖZÜR DİLEYİN!”

İçişleri’nin açıklamasında kamu kurumlarının töhmet altında bırakıldığına dikkat çekilerek “Eğer bahsettiğiniz konu, YSK’nın her yıl siyasi partilere verdiği bilgilerin partilerce tasnifi ise kamuoyunu yanılttığınız ve kurumları töhmet altında bıraktığınız için hemen özür dileyiniz. Yukarıda belirtilen hususların açıklanmaması halinde, kişisel verilerin mevzuata aykırı temin edilmesinin adli bir vaka olmasının yanı sıra vatandaşlarımızın açıkça ‘fişlenmesi’ anlamına da geldiğinden Bakanlığımızca suç duyurusunda bulunulacaktır” denildi.

Editör: TE Bilisim