20 Ağustos Cumartesi sabahı saat 10.00 sıralarında, Gaziantep'te bir araç şarampole devrilmişti. Olay yerinden geçen İhlas Haber Ajansı ( İHA) ekibinin ihbarıyla bölgeye gelen polis, sağlık ve itfaiye ekiplerinin müdahalesi sırasında devrilen bir yolcu otobüsünün çarpması sonucu ikinci bir kaza meydana gelmişti. Feci kazada, aralarında Acil Tıp Teknisyeni (ATT) Tuğba Uzdilli'nin (37) de bulunduğu toplam 16 kişi hayatını kaybederken, 30 kişi de yaralanmıştı.

"TELEFONU ÇALIYORDU AMA AÇAN OLMADI"

Kaza haberinin ardından büyük acı yaşayanlardan biri olan ATT Tuğba Uzdilli'nin eşi Tuncay Uzdilli oldu. Kazayı telefonuna gelen mesaj ile öğrendiğini anlatan Tuncay Uzdilli, kazanın meydana geldiği bölgenin eşi Tuğba Uzdilli'nin sorumluluk alanında olduğunu bildiğini, hemen eşini telefonla aramasına rağmen ulaşamadığını söyledi. Tuncay Uzdilli olay anında yaşadıklarını şöyle anlattı: "Olayı son dakika haberlerden telefonuna gelen mesajla aldım. Gaziantep-Nizip otoban yolunda feci kaza çok sayıda ölü ve yaralı olduğu yazıyordu. Bu bölgeye rahmetli eşimin ve ekip arkadaşlarının baktığını biliyordum. Hemen eşimi aradım. Telefon çalıyordu ama açan olmadı. Yanındaki diğer ATT Ebru arkadaşımızı aradım o da açmadı telefonu. O sıra aracıma bindim, kaza yerine gitme kararı aldım. Aynı zamanda 112'yi arıyor, bilgi almaya çalışıyordum. Olay yerinin çok karışık olduğunu dile getiriyorlar, arayacaklarını söylüyordular.

"TORBAYI AÇTIM, GÜL YÜZLÜM TEBESSÜM EDER HALDEYDİ"

O sıra aklıma rahmetli eşimin yakın arkadaşı Özlem kardeşimiz geldi. Onu aradım, çalışıp çalışmadığını sordum. Sesi çok kötü geliyordu, boğazı düğümlenmiş gibiydi. 'Abi, Tuğba'yı Ersin Arslan Devlet Hastanesi'ne getiriyorlar, oraya geç. Daha sonra yine bilgi vereceğim' dedi. Ama tekrar tekrar aradım, telefonlarımı açmadı. Eşimin telefonunu da, arkadaşlarını da tekrar tekrar aradım açan olmadı. Kötü bir şeyler olduğunu anladım. Yoldan geri döndüm, hastaneye geçtim. Arkadaşları hastaneye geliyor, 'Tuğba nerede, nasıl' diye soruyorum. Hepsi ağlıyor. 'Elinizi öpeyim, yalvarıyorum cevap verin' diyorum kimse bir şey diyemiyor, sadece ağlıyorlar. 10 dakika sonra bir ambulans geldi, arka kapıyı açtım ceset torbası vardı. Torbayı açtım, gül yüzlüm tebessüm eder haldeydi. Eşimin cansız bedenini görünce haykırdım orada. Ne yapacağımı, çocuklarıma ne cevap vereceğimi düşündüm, yıkıldım."

"BÜYÜK OĞLUM İLE HELALLEŞTİ"

Kazanın olduğu günün sabahında eşini çocukları ile birlikte görev yaptığı istasyona getirdiğini kaydeden Uzdilli, eşinin çocuklarını öperek vedalaştığını, büyük oğlu ile helalleştiğini ifade etti. Acılı eş Tuncay Uzdilli, "Her nöbette eşimi görev yerine bırakır, ertesi sabah da alırdım. Olay günü ise rahmetli eşim, çocuklarımız 9 yaşındaki Çağrı ve 12 yaşındaki Furkan ile birlikte evden çıktık. Eşimin görev yaptığı istasyona geldiğimizde ise eşimin çalıştığı ekipte ambulans şoförü olan ve aynı kazada hayatını kaybeden Abdullah abi, bizi görünce seslendi. 'Çay hazır gelin, birer bardak için öyle gidersiniz' dedi. Kısa bir süre eşim, Abdullah abi ile sohbet ettik. Birer bardak çay içtikten sonra ise 'Allah'a emanet olun' deyip eşim ve Abdullah abi ile vedalaştık. Büyük oğlum, 'Anne hakkını helal et' dedi. Annesi ile helalleşti. Küçük oğlum ise 'Anne sabah erken gel, seni çok özlüyorum' dedi. Eşim çocuklarımızı öptü. Çocuklar da annelerini öperek vedalaştı. İstasyondan ayrıldık" ifadelerini kullandı.

"4 GÜN SONRA BİLE KANI KURUMADI"

Tuncay Uzdilli, kazanın ardından gerçekleşen defin ve işlemlerinin ardından geçen 4 gün sonra olay yerini görebildiğini anlattı. Eşinin şehit olduğunu belirten Uzdilli, "Acı haberden sonra günlerce gözüme uyku girmedi. Olayın ardından geçen 4. günde ise eşimin düştüğü, hayatını kaybettiği yeri görmek istedim. Eşimin kanının aktığı kaya üzerinde kanı halen duruyordu. Ama kurumamış sıvı halde duruyordu. 'Allahu ekber' dedim. Eşime şehitlik nasip olduğunu anladım" şeklinde konuştu.

HER GÜN EŞİNİN MEZARINA GİDİP DUA EDİYOR

Tuğba Uzdilli'nin aynı zamanda amcasının kızı olduğunu ve çocukluk aşkı olduğunu anlatan Tuncay Uzdilli, kazanın üstünden geçen 11 güne rağmen ayrılık acısının hafiflemediğini söyledi. Halen geceleri gözüne uyku girmediğini anlatan Uzdilli, her gün eşinin mezarına gidip dua ettiğini, bazı günler ise 2-3 kez mezara gidip dua ettiğini de sözlerine ekledi.

KAYNAK: İHA

Editör: TE Bilisim