Sümeyye Aksu / Diriliş Postası 

SİVRİSİNEK ısırıkları nedeniyle İstanbul başta olmak üzere birçok yerde hastaneye başvuranların sayısı artıyor. Sarı humma virüsü taşıyan Aedes sivrisinek türü de bu artışların yaşanmasında etken. Uzmanlar özellikle son zamanlarda bazı sivrisinek cinslerinin değiştiğini ve sık görülen ‘Aedes’ cinsi sivrisineklerin saldırgan bir tür olduğunu belirterek bu türe karşı uyarılarda bulunuyorlar. Peki “Aedes sivrisinek ısırığı belirtileri nelerdir? , Aedes sivrisineğinden nasıl korunulur? , Tedavisi var mı?” Tüm merak edilenleri Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Dermatolog Dr. Seher Küçükoğlu, Diriliş Postası’na anlattı.

“BATIDAN DOĞUYA KADAR YAYILIM GÖSTERİYOR”

‘Aedes’ türü sivrisineklerin daha önce Türkiye’de görülmediğini ifade eden Dr. Seher Küçükoğlu, “Bunlar daha çok Nil bölgesinde Afrika’nın Kuzey kesimlerinde görülen sivrisinekler.Fakat son zamanlarda Türkiye’nin batısında İstanbul ve Trakya’dan, doğu tarafında ise Doğu Karadeniz bölgesinde Giresun’a kadar yayılım gösteriyor. Bununla ilgili bazı şikayetler görülüyor” diye konuştu.

“SARI HUMMA HASTALIĞINA SEBEBİYET VERİYOR”

Bu sivrisinek türünün ısırdığında sarı humma hastalığına sebebiyet verdiklerine dikkati çeken Dr. Küçükoğlu, “Bu sivrisinekler bizim sarı humma hastalığına sebep olan virüsü taşıyorlar. Bu da insanları ısırdıktan sonra kana geçiyor. Kana geçtikten yaklaşık 3-6 gün sonrasında bir ateş, halsizlik, baş ağrısı gibi şikayetler yapabiliyor. Yani bu virüs kanda yayılıyor ve bazen de kanama gibi belirtiler verebiliyor.O açıdan bizim için tehlikelidir.Bu konuda vatandaşlarımız çok dikkatli olmalı” uyarısında bulundu.

DERE KENARLARINDA SIK RASTLANIYOR!

Dr. Küçükoğlu, bu türe özellikle dere kenarlarına yakın bölgelerde, bataklık gibi alanlarda rastlandığına işaret ederek, “Bunlar normal sivrisinek ısırmasına göre bakıldığı zaman biraz daha şiddetli bir reaksiyon yapıyorlar ısırık yerinde. Diğerlerinden daha fazla bir kabarıklık, kızarıklık ve ısırdığı yerde yara yapabiliyor. Ana belirtilerini gözlemlediğimizde sokma işleminden sonra normal sivrisineğe oranla daha büyük ve yara formunda belirtiler bıraktığı sonucunu görmekteyiz. Sivrisinek ısırığından sonra ısırılan bölgelerin kaşınması sonrası kalan izleri incelediğimizde ise normal sivrisinek izlerine oranla daha derin ve büyük formda olduğu rastladığımız bulgular arasındadır” açıklamasında bulundu.

“BÖCEK ISIRIĞINDAN DAHA GÜRÜLTÜLÜ BİR TABLO”

Sivrisinek ısırığında ‘normal reaksiyon’ diye tabir edilen, ısırık yerinde yaklaşık 20 dakikada zirveye ulaşan, kızarıklık ve şişliğin oluştuğunu aktaran Dr. Küçükoğlu, kaşıntılı, sert, nohut tanesi kadar şişliklerin 24 ila 36 saat içinde zirve yaptığını ve en geç sonraki 7 ila 10 gün içinde düzeldiklerini kaydetti. Dr. Küçükoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer şiddetli kaşıntılar, yaralar gördükten sonra hastalarda ateş, sırt ağrısı, kas ağrıları, baş ağrısı bulguları oluyorsa ve kusmada olabilir. İşte o zaman aklımıza Sarı humma geliyor olmalı. Çok sık görüyoruz biz böcek ısırığını ama bu daha gürültülü bir tablo.İşte bunun klinik laboratuvar testleri vardır. Bu laboratuvar testleri ile bunlar tespit edilebilir”

“ANTİALERJİK İLAÇLAR KULLANILABİLİR”

“Aedes türü sivrisinek ısırığında da genelde destekleyici tedaviler uyguluyoruz” diyen Dr. Küçükoğlu, “Sivrisinek ısırığı için de yine diğerlerinde yaptığımız gibi kaşıntıyı giderici, kızarıklığı giderici bazı tedaviler uyguluyoruz. Anti alerjik ilaçlar, lokal olarak sürdüğümüz bazı antibiyotik gibi kortizonlu kremler genellikle bunlara iyi geliyor” ifadelerini kullandı.

KÜRESEL ISINMA ORTAM HAZIRLIYOR

AEDES türü sivrisineğin artmasında küresel ısınmanın en büyük etken olduğuna vurgulayan Dr. Küçükoğlu, “İklimin değişmesi bununla birlikte daha çok bataklık alanların çıkması, göllerin derelerin kuruması, çevre kirliliği ve yurt dışından son zamanlarda olan göçler ile birlikte daha çok bu sivrisineklerin yaşayabileceği ortam meydana gelmiş oluyor. Genellikle küresel ısınma diyebiliriz biz bunun için. Bu sivrisineklerin yaşayabileceği uygun ortam sağlamış oluyor” değerlendirmesinde bulundu.

AEDES SİVRİSİNEK ISIRIĞINDAN NASIL KORUNULUR?

HASTALIKTAN korunmanın en önemli yolunun sivrisinek sokmalarından korunmak olduğunu dile getiren Dr. Küçükoğlu, sivrisinek ısırıklarından korunmak için şu önerilerde bulundu: ”Sivrisinek ısırıklarını önlemek için aktiviteler değiştirilmelidir. Karanlıkta dışarı çıkılmamalı, sulak alanlardan kaçınılmalı. Sivrisineklerin üreme alanlarını azaltmak için ev veya diğer yakın çevredeki su birikintileri ortadan kaldırılmalı. Böcek öldürücü ilaçlar insan derisine doğrudan uygulanmaya uygun değildir. Çeşitli formülasyonlarda ve konsantrasyonlarda farklı böcek kovucular mevcuttur. Büyük lokal reaksiyonların tedavisinde ve şiddetli reaksiyonlar için kortizonlu kremler kullanılabilir”

Editör: TE Bilisim