Muhammed Şimşek / Özel Haber - Öz Erciş Seyahat firmasının, Abdullah Gündüz isimli yolcusunun namaz kılmak için talep ettiği 3 dakikalık molayı 'laiklik' gerekçesiyle reddetmesi tepki çekti. Diriliş Postası'na konuşan Avukat Çeşitcioğlu, AİHM kararlarına dikkati çekerek 'namaz bırakılmaz' dedi. BİLAL Derneği Başkanı Ömer Lütfi Türkmenoğlu ise yaşananların Eski Türkiye'nin kalıntısı zihniyetin hala aramızda olduğunu gösterdiğine vurgu yaptı.

Şehirlerarası seyahat firması Öz Erciş Seyahat bünyesinde çalışan otobüs şoförünün, Abdullah Gündüz adlı yolcusu ve beraberindekilerin namaz kılmak için 3 dakikalık mola verme talebini reddetmesi tartışmalara yol açtı. Şoförün katı tavrı karşısında yaşadıkları zorbalığı sosyal medya hesabından paylaşan yolcu Gündüz isimli vatandaş, "Öz Erciş Seyahat isimli seyahat firması öğle ve akşam namazları için 3 dakika mola talep etmeme rağmen inatla mola veremeyeceğini, namazı sonra kılabileceğimi ve bu ricamı tüm yolcuların hakkına girmek olduğunu iddia ederek talebimi reddetmiştir." paylaşımını yaptı.

FİRMADAN ‘LAİKLİK’ BAHANESİ

Yolcunun namaz molası talebinin reddedilmesine tepkiler büyüyünce otobüs firmasının avukatı Tuncay Keserci akıllara zarar bir açıklama yaparak "Anayasanın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlanmıştır. Buradan hareketle müvekkil şirketin sadece bir veya birkaç yolcu ibadet edecek diye ibadet etmeyen ve öngörülen zamanda varmak istediği noktaya ulaşmak isteyen diğer yolcuların, bahsi geçen anayasal haklarını görmezden gelmesi şirket politikamız nedeniyle mümkün değildir." ifadelerini kullandı. Firmadan gelen skandal savunmaya binlerce sosyal medya kullanıcısından tepki yağarken bazı sivil toplum kuruluşları ve hukukçular da namaz gibi farz bir ibadetin yerine getirilmesine mani olan durumu yerden yere vurdu.

Uluslararası Bilgi ve Algı Derneği Başkanı Ömer Lütfi Türkmenoğlu, otobüs firmalarının namaz molası vermemesinden ötürü aldıkları şikayetleri 2021'de Diyanet İşleri Başkanlığı'na verdikleri dilekçede dile getirdiklerini söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı ise 'Anayasamızın 24'üncü maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 9'uncu maddesi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 18'inci maddesine göre herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne; dinini veya inancını, tek başına veya topluca ve kamuya açık veya özel olarak öğretme, uygulama, ibadet etme hürriyetine sahip olduğu' hatırlatmasını yaptıktan sonra başta İçişleri Bakanlığı olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'na yazı göndererek 'Şehirlerarası Otobüs Seyahatlerinde Mola' düzenlemesi yapılması tavsiyesinde bulundu. Dört bakanlığın talep doğrultusunda düzenleme yapması bekleniyor.

Bİ BİTMEDİNİZ!

Daha önce benzer şikayetler üzerine meseleyi Diyanet İşleri Başkanlığı'na götüren Uluslararası Bilgi ve Algı Derneği (BİLAL) Başkanı Ömer Lütfi Türkmenoğlu yaşananları gazetemize değerlendirdi. Türkmenoğlu "Ben de şehirlerarası seyahatlerde uçak ve otobüs kullanıyorum. Özellikle sabah namazı vakti dar olduğu için namaz için 5 dakikalık mola otobüsü kullanan şoförün ve firma prensiplerinin inisiyatifine bırakılıyor. Birkaç kez otobüsten inmek durumunda kaldım. Peygamberimiz (s.a.v.) sabah namazının dünya ve içindekilerden daha önemli olduğunu söylüyor. Özellikle sabah namazı İslamiyet'in ilk savaşı Bedir Savaşı'nda bile terk edilmedi. Bu konuda firmanın 'laiklik' ekseninde yaptığı açıklama sap ile samanı birbirine karıştıran eski Türkiye'nin hala varlığını sürdürdüğünün bir delili. Bugün inananların ibadetlerini yapabildiği sosyolojik ortam iktidarların varlığına endeksli olmamalı. İslam ezelden ebede İslam'dır" diye konuştu.

BAKANLIKLAR HAREKETE GEÇMELİ

BİLAL Derneği Başkanı daha önce bu konuda girişimde bulunduklarını belirterek "2021 Mayıs ayında Diyanet İşleri Başkanımıza durumu ifade eden bir yazı yazmıştık. Diyanet İşleri Başkanlığımız aynı dönemde Ulaştırma ve Altyapı, İçişleri, Ticaret, Kültür ve Turizm Bakanlıklarımıza talep içeriği ile ilgili bir yazı yönlendirmişti. konu ile ilgili bir yönetmelik veya kanun hükmünde kararname bile çıksa ciddi manada rahatlama olacak" ifadelerini kullandı.

***
‘Firmanın açıklaması gayrimedenidir’

Diriliş Postası'na konuşan Avukat Sait Mürsel Çeşitcioğlu ise laikliğin ana vatanı Avrupa'dan benzer örnekler vererek firmanın yaptığının hem insani olarak hem hukuk nezdinde kabul edilemez olduğuna vurguda bulunarak şunları söyledi: "Laiklik, devlete dair siyasi bir ilkedir; otobüs yolculuğu bir özel hukuk sözleşmesidir. Tarafsızlık, kamusal alana dinsizlik dayatması olarak yorumlanamaz. Bu konuda emsal olarak AİHM’in Lautsi-İtalya kararına bakılabilir. Devlet okullarında bile sınıflarda zorunlu haç bulunması, AHİM'e göre tarafsızlığı ihlal etmemiştir. Mesela İngiltere'de Sihler, inançlarındaki sarık zorunluluğu nedeniyle motosiklet sürerken kask takmaktan muaftır. AİHM'in bu konudaki kararlarında ilkesel prensipler vardır, esasen samimiyet ve zorunluluğa bakılır."

‘NAMAZ BIRAKILMAZ’

Avukat Sait Mürsel Çeşitcioğlu bu örnekler üzerinden namaz molasına tahammül edemeyen firmanın tavır ve uygulamasına ilişkin şu değerlendirmede bulundu: "Otobüs yolculuğu bakımından ise namaz bırakılmaz, kısa kesilir. Namaz Müslümanların farz ibadetlerindendir. Kara yolunda sabah ve akşam namazları anlıktır, vakit geçebilmektedir. Çok kısa süreli uygun bir yerde namaz talebi meşrudur ve samimidir. Çünkü namazın şartlarından biri vakittir. Uçak ve trende ise yolculuk öngörülebilirdir ve kişiler bilet alırken yolculuk tercihlerini namaz vakitlerine göre ayarlayabilir. Ancak otobüs yolculuğu uzundur ve duraklar sözleşme yapılırken firma tarafından taahhüt edilmemiştir. Çünkü yolculuk ilişkisindeki şartlar, özel durumları da barındırır. Bir çocuğun tuvaleti geldiğinde, bir kişi hasta olduğunda bile o otobüs uygun yerde durabilmelidir. Çünkü orada korunmaya değer üstün bir menfaat vardır. Karayolları mevzuatı dinlenme tesislerinde mescitleri de konu alır, demek ki bu ihtiyaç da kanun koyucu tarafından öngörülmüş bir yolculuk halidir. Firmanın açıklaması gayrimedenidir."

Editör: TE Bilisim