Sümeyye Aksu / Özel - GÖRÜNEN yüzüyle internette bugün iletişim, bilgiye ulaşma, eğlence, bankacılık, alışveriş ve diğer pek çok şey yapılabiliyor. Peki, internette başka neler var? Suçlar, suçlular, dolandırıcılar, istismarcılar, siber zorbalar, tacizciler, teşhirler... Teknoloji hızla gelişirken, sanal âlemin görünmeyen, bu karanlık yüzünde olanlar da artarak devam ediyor.

ARAMA MOTORLARI MASUM MU?

Peki bizi siteden siteye dolaştıran ‘arama motorları’ göründükleri kadar masum mu? Aslında arama motorları belirli bir algoritmayla çalışan ve kullanıcılardan beslenen internet siteleri olarak nitelenebilir. Siz bir arama yapıp size yakın gelen bir sonuca tıkladığınızda arama algoritması, tıkladığınız bağlantının aramanızla alakalı olduğunu öğreniyor. Buna alaka düzeyi geribildirimi deniyor. Böylece gelecekte bu arama için o bağlantıya daha fazla ağırlık veriliyor.

ŞER ODAKLARI HEDEFE ALIYOR

Araştırmalara göre kullanıcılar arama sonuçlarında daha yukarıda olanları tıklamaya daha meyilli. Yani basit bir okul ödevi için arama yaptığınızda, en doğru ya da güvenilir olanlar değil, en çok aranan ya da ilgi görenlerle karşılaşmanız olası. En üstte olması demek ise içerik olarak güvenilir olduğu anlamına gelmiyor. Çünkü dijital dünyada istediğiniz içeriği, algoritmalar ve ücretli yönlendirmelerle kullanıcıların arama yaptığı her hangi bir konuda karşısına çıkarabiliyorsunuz. Buna pornografi, şiddet, reklam ya da propaganda amaçlı içeriklerle karşılaşma ihtimali de eklenince, durum ciddi bir hal alıyor.

“İNSANLAR KURBAN”

Konuya dair Diriliş Postası’na açıklamalarda bulunan Dijital İletişim Uzmanı Said Ercan, dijital dünya patronlarının insanları sadece müşteri olarak değil, aynı zamanda ağlarına almak istedikleri kurbanlar olarak gördüğünü ifade etti.

"Çocuklar savunmasız"
En savunmasız yaş gruplarının çocuklar ve gençler olduğunu dile getiren Ercan, “Bu kontrolsüz ve gayrı resmi siteler; bahis sitelerini, pornografik ve manipülatif içerikleri çocuklarımızın izlediği çizgi filmler arasına dahi yerleştirip, zihinlerini kirletiyor. Ebeveynlerin çocuklarını dijital medyada yalnız ve sahipsiz bırakmamalarını, önce kendilerini sonra tüm aile fertlerini bu maddi ve manevi zararları aşikar virüslerden korumaları gerektiğini hatırlatmamız lazım.” ifadelerini kullandı.

“FİŞLENİYORUZ”

Çeşitli aplikasyonların, sosyal medya platformlarının ve sitelerin, kullanıcılardan şahsi kalması gereken bilgiler isteyip, özel izinler talep ettiğini belirten Ercan, “Sadece izin almıyorlar tabi, büyük veri (bigdata) dediğimiz verileri de saklıyorlar. İnsanlar da maalesef bu kullanıcı sözleşmelerini hiç okumadan onaylıyor.” diye konuştu. Yaş, cinsiyet, gelir grubu, siyasi tercih, din vb. alanlarda kişiye özel içerikler ile hedef haline gelindiği bilgisini veren Ercan, “Bu uygulamalar tarafından filtrelenmiş daha da ileri gidecek olursak fişlenmiş oluyoruz. Bu sebeple artık arama motoru kayıtlarımız değil konuşmalarımızda arşivleniyor.” dedi.

“NESLİN ÇÖKMESİNE ZEMİN HAZIRLANIYOR”

“Algoritmalar ödev için sosyal medyaya giren çocuğu anne baba, toplum, devlet düşmanı haline getirebiliyor” vurgusunu yapan Ercan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu algoritmalar yapay zekâ tarafından yönlendirildiği gibi art niyetli yazılımlarla ve bilinçli direkt müdahalelerle de yönlendirilebiliyor. Bir ergen genç için ilgisini çeken, görmemesi ve duymaması gereken şeyleri bir çırpıda karşısına çıkartan sistem, psikolojik olarak da bir neslin çökmesine zemin hazırlıyor.”

Editör: TE Bilisim