Diriliş Postası Muhabiri İbrahim Seçkin Talaş/Ankara

ABD Başkanı Trump’ın İsrail Başbakanı Netanyahu’yu da yanına alarak açıkladığı Ortadoğu planını SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş, Diriliş Postası’na değerlendirdi. Yeşiltaş, ABD’nin Ortadoğu planına ilişkin, “Birinci boyutta ABD ve İsrail siyasetini doğrudan ilgilendiren bir mesele olarak ortaya koyuldu. Gerek Netanyahu’nun Beyaz Saray’da olmuş olması, Trump ve Kushner’in CNN International’a yaptığı açıklamalarda görünen hal ve hareketleri ciddiyetten son derece uzaktı” dedi.

SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş

Yeşiltaş, “ABD Başkanı Trump’ın planı açıklarken sürekli Netanyahu’ya referans vermesi, ‘İsrail için ben çok çalıştım’, ‘İsrail gerçek dostum’ gibi ifadeleri bir tiyatroydu. Ben ona tiyatro diyorum. Uluslararası platforma şu anda bunu dayatıyorlar. Trump, İsrail ve Filistin’e 6 hafta süre verdi. Herhangi bir mekanizma oluşturmuş değiller ancak yaklaşan İsrail seçimleri ve Trump iç siyasetinde sıkıntılı durumda, azil süreci var” diye konuştu.

ABD’nin Ortadoğu’da İsrail-Filistin meselesine yönelik açıkladığı anlaşmanın bir stratejisinin bulunmadığını söyleyen SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Yeşiltaş, ABD ve İsrail’in önümüzdeki süreçte bu anlaşmayı olgunlaştırmaya çalışacağını belirtti. Yeşiltaş, “Her iki ülkede iç konjonktür var. İsrail’de Netanyahu’nun kazanması, Trump’ın azil sürecini atlatması ve bir sonraki adaylım sürecinde sorun çıkmaması hedefleniyor. İsrail yanlısı lobilerin desteğini almak istiyor” şeklinde konuştu.

PLANIN İÇERİĞİ

ABD’nin 2016’dan bu yana Suudi Arabistan, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerle bölgeyi şekillendirdiğine değinen Yeşiltaş, bu ülkelerin aktif rol alarak, Arap rejimlerinin kendi güvenliğini düşündüğünü bu durumun İsrail’in lehine sonuçlar doğurduğunu sözlerine ekledi. Murat Yeşiltaş, planın içeriğine dair şu ifadeleri kullandı:

“Yeni bir Filistin Devleti deniyor. Tarihsel olarak Filistin-İsrail meselesinde en önemli durum Doğu Kudüs’ün statüsüdür. Plan bunu çözdüğünü söylüyor ancak İsrail lehine sonuç ortaya çıkıyor. Doğu Kudüs, İsrail’in başkenti olarak ilan ediliyor. ‘Ayrılmaz, bölünmez’ bir başkent olarak ilan ediliyor. Dolayısıyla Filistin’e de Doğu Kudüs’ün doğusunda küçük bir yerleşim alanında ‘başkent’ veriliyor”

“DEVLETÇİK” ÖNGÖRÜYOR

ABD’nin İsrail-Filistin meselesine ilişkin açıkladığı anlaşmanın tünellerden geçiş yapan, dışarıda İsrail tarafından çevrelenmiş, sadece belediye faaliyetinin yürütüldüğü bir Filistin ‘devletçiği’ öngördüğüne değinen Murat Yeşiltaş, anlaşmanın havaalanı ve ordunun olmadığı, hafif silahlarla donatılmış polisin bulunduğu bir ortamda parçalanmış, uzun vadede ‘yok etme’ amacı taşıdığını dile getirdi.

SETA Güvenlik Politikaları Direktörü Yeşiltaş, “Filistin-İsrail meselesinde mültecilerin geri dönmesi önemli bir konu olarak öne çıkıyor. Yerlerinden zorunlu bir şekilde edilen 5-6 milyon Filistinlilerin geri dönmesidir. Anlaşma buna imkân tanımıyor. Uluslararası çözümsüzlük olarak devam eden bir Yahudi yerleşimciler meselesi var. İsrail lehine çözülüyor. Var olan Yahudi yerleşimcilerin pozisyonunu legalleştiriyor. Dolayısıyla Filistin Devleti’nin egemen bir şekilde mümkün hale gelmiyor. Anlaşma, İsrail’in kontrolünde parçalanmış, toprak bütünlüğü ve sürekliliği olmayan bir Filistin ‘devletçiği’ istiyor” değerlendirmesinde bulundu.

YENİ BİR İNTİFADA

ABD Başkanı Trump’ın açıkladığı anlaşmanın şu anda Bush Planı, Clinton Planı ve Reagon Planı gibi ‘kâğıt üzerinde’ kalacağını söyleyen Yeşiltaş, “Bölgesel konjonktür İsrail’in lehine, İsrail’in bunu bir fırsata çevirebilir. Tıpkı duvar meselesi gibi. İsrail’in uluslararası toplumun izin vermediği halde Batı Şeria’nın etrafını duvarla çevirdi” dedi.

Yeni bir intifada başlatmanın zor olduğuna değinen Yeşiltaş, güvenlik mekanizmalarının taktiksel olarak İsrail’in Filistin toplumunu Batı Şeria’da, Gazze’de ve Doğu Kudüs’ün sokaklarında abluka altına aldığını belirterek, “İntifadanın dışarı taşması gerekiyor. Batı başkentlerinde intifada başlatmak gerekiyor. Bu yeni bir durum olarak öne çıkıyor. Potansiyeli var. Müslümanların ve Filistin davasına destek veren Hristiyan toplulukların batı sokaklarında eylem yapması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

SETA Güvenlik Araştırmaları Yeşiltaş, Arap toplumlarında Katar’ın bile cılız bir açıklama yaptığı bir dönemden geçildiğini belirterek, Türkiye ve İran hariç İslam dünyasının konuya sessiz kaldığını söyledi.

Diriliş Postası Muhabiri İbrahim Seçkin Talaş/Ankara

Editör: TE Bilisim