Diriliş Postası Muhabiri Batuhan Gülşah/Atina
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB’nin “Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi” Joseph Borrell’le 6 Temmuz’da Ankara’da yaptığı görüşmede, Brüksel’in tutmadığı sözler ve Güney Kıbrıs’ın ‘tek taraflı’ siyasetiyle Türkiye-AB ilişkilerini rehin aldığını söylemişti.
Borrell ise Türkiye ile AB arasında müzakere mekanizması kurulması gerektiğini dile getirmişti. Bu gelişmeler, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın temsil ettiği AB içindeki ‘Türk düşmanı’ kitleyi rahatsız etti. Avrupa Parlamentosu’nda dün düzenlenen “Akdeniz’de istikrar, güvenlik ve Türkiye’nin negatif rolü” başlıklı oturumda konuşan Borrell, 2007’den bu yana Türkiye’ye aktarılması planlanan fonlarda 1 milyar 300 milyon Euro’luk kesinti yapıldığını hatırlattı.
“ÇAVUŞOĞLU ETKİLEMİŞ”
Joseph Borell, Türkiye’nin 3,5 milyon göçmene ev sahipliği yaptığını hatırlatarak, eğitim ve sağlık konusunda finansal yardım yapılması gerektiğine dikkat çekti. Avrupa Parlamenteri Manfred Weber, Türkiye’nin AB’yi aldattığını, Avrupa değerlerinden gittikçe uzaklaştığını iddia ederek, “Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ta yaşananlar, Avrupa Birliği’nin bir sorunudur. Bu ülkelerin yanındayız” dedi.
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Sanchez Amor da “Yunanistan biziz, Kıbrıs biziz” diyerek Doğu Akdeniz’de Yunan/Rum kanadının tek taraflı siyasetlerini sonuna kadar destekleyeceklerini yineledi. Bu gelişmeler, Yunanistan’da da geniş yankı uyandırırken; Türkiye’ye yapılan yardımların kesintiye uğramasını eleştiren Borrell, hedef tahtasına oturtuldu. Mevlüt Çavuşoğlu’nun Borrell’in aklını çeldiği belirtildi.
