Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ankara’da özel bir televizyon programında Mehmet Acet’in sorularını yanıtladı.

Milli enerji ve maden politikası kapsamında en önemli politik ve stratejik hedeflerinden birisinin daha çok yerli kaynak kullanarak Türkiye’yi dışa bağımlılıktan kurtarmak olduğunu belirten Dönmez, “Özellikle petrol, doğalgaz, enerji gibi çok stratejik emtialarda zaman zaman bu tip hizmetleri paranız olsa bile alamadığınız dönemler olur. Birtakım diplomatik bariyerlerle karşılaşabiliyorsunuz. Şirketler size o servisi veremez hale gelebiliyor. O açıdan biz bunu mümkün mertebe millileştirelim istedik. Şu anda son derece isabetli bir karar aldığımızı daha rahat ve daha net görüyoruz.”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez.

“YENİ KUYULAR DA AÇACAĞIZ”

“Bugüne kadar hem Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bize vermiş olduğu alanlarda hem de kendi alanlarımızda keşif amaçlı altı sondaj yaptık. Yedincisi de şu anda adanın batısında devam ediyor. Sismik araştırma dönemi bitti. Keşif amaçlı sondaj sürecindeyiz. Ekonomik bir keşif yakaladığımızda o sahada üretim amaçlı başka kuyular da açacağız. Sonrasında platformun yapılması ve boru hattıyla en yakın karaya nakli gerekiyor. Bunlar uzun zaman gerektiren işler. Biraz sabırlı olmayı gerektiriyor” diye konuştu.

“KAZAN-KAZAN FORMÜLÜ İLE İLERLENİYOR”

Libya’daki petrol ve doğal kaynaklarının Libya halkının refahı ve kalkınması için olduğunu dile getiren Dönmez, “Biz orada kazan-kazan formülüne dayalı daha önce de olduğu gibi sahalarda ortaklık yapmayı planlıyoruz. Onlardan da sıcak bir yaklaşım söz konusu. Sadece petrol değil elektrik alt yapısıyla alakalı özel şirketlerimizin üstlendiği büyük projeler de var. Faaliyete geçecek iki büyük santral var.” şeklinde konuştu.

“İLK DEFA KENDİ MİLLİ GEMİMİZİ KULLANACAĞIZ”

Dönmez, Karadeniz’de en çok deniz yetki alanına sahip ülkenin kıyı uzunluğu dolayısıyla Türkiye olduğunu anlattı. Karadeniz’deki sorunların çok önceden çözüldüğü için Akdeniz’deki gibi tartışmalı bir alanın olmadığını kaydeden Dönmez, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye Petrolleri, Karadeniz’de daha önce uluslararası ortaklarıyla birlikte yaklaşık 5-6 tane derin deniz sondajı, 10 tane de sığ deniz sondajı yaptı. Türkiye Petrolleri’nin kendi sondajıyla Akçakoca’da bir doğalgaz keşfi oldu. Rezerv yakaladılar. Üretim de yapılıyor. Batı Karadeniz tarafında böyle bir keşfimiz ve üretimimiz var. Karadeniz’den o açıdan biraz daha ümitliyiz. Karadeniz’de ilk defa kendi milli sondaj gemimizle bu operasyonu yapacağız.”

“İLK SONDAJ TEMMUZ’DA”

“Zonguldak açıklarında planlıyoruz. Tuna-1 adını verdiğimiz lokasyonda. Fatih’in şu anda Trabzon Limanında kule dikim işlemleri tamamlandı. Temmuz ayının ilk yarısında oradaki ilk operasyona başlamış olacağız. Türkiye Petrolleri’ndeki uzmanlar sahadan elde edilen sismik verilerin umut var olduğunu söylüyorlar. Karadeniz’de Romanya’da mesela bazı keşifler oldu bize yakın sahalarda. Bulgaristan’da bu tip sismik araştırmalar devam ediyor. Ukrayna tarafında bazı çalışmalar var.”

REKOR SEVİYEYE ULAŞILDI!

Geçtiğimiz yıl yaklaşık 120 tane hem keşif hem de üretim amaçlı kuyu açtıklarını aktaran Dönmez, “Bunlar Türkiye Petrolleri tarihinde rekor seviyedeki kuyularımız. Bu sene de içinden geçtiğimiz sürece rağmen şu ana kadar 44 kuyu açtık. Yeni keşiflerimiz de oluyor. Bu sene Türkiye Petrolleri günlük yurt içi üretimde 53 bin varil seviyesine ulaştı. Yurt dışındaki ortaklıklarla birlikte Türkiye Petrolleri’nin günlük üretimi 150 bin varile ulaşmış oldu. Özel sektörün 10-12 bin varillik üretimiyle birlikte toplam 65 bin varillik yurt içi üretim ortalamamız mevcut. Türkiye ihtiyacının yüzde 5-6’sına denk geliyor.”

GÜNEYDOĞU’DA DA PETROL VAR!

“Son yıllarda kayaçların içerisine sıkışmış gaz veya petrolü nasıl çıkartırız bunun teknolojik araştırmaları içindeyiz. Güneydoğu’da petrol var ama ağır ve sıkışmış bir petrolden bahsediyoruz. Diyarbakır, Adıyaman, Batman. Buralar yıllardır keşif yaptığımız, üretim yaptığımız sahalar. Körfez ülkeleriyle karşılaştırıldığında, sahalarımızda görece maliyeti daha yüksek operasyonlardan bahsediyoruz. Petrol üretiminde yeni teknolojileri kullanıyoruz” ifadelerini kullandı.

ELEKTRİĞE YATIRIM 100 MİLYAR DOLARA ULAŞTI

Dönmez, yerli ve yenilenebilir enerjiye ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

“Daha çok yerli, daha çok yenilenebilir derken sadece doğal kaynaklarda değil elektrik tarafında da mümkün mertebe yerli kaynakları daha fazla kullanma amacımız var. Yıllık ortalama 40 milyar dolar civarında bir enerji ithalatımız var. Bunu azaltmamız lazım. Bu yüzden petrol arıyoruz, gaz arıyoruz, kömürlerimizi daha fazla ekonomiye kazandırmak için çaba sarf ediyoruz.

Enerjide bağımsızlığın güçlü Türkiye olmanın en büyük unsurlarından birisi olduğunu düşünüyoruz ve tüm ekibimizi de o şekilde motive etmeye çalışıyoruz. Son 18 yılda gerek üretim tesisleri, gerekse iletim-dağıtım tarafında elektrik sektörüne yapılan yatırımın tutarı 100 milyar dolara ulaştı. Bu senenin ilk 5 ayında yerli ve yenilenebilir elektriğin üretimdeki payı yüzde 66’lar seviyesine geldi. Her 1 puanlık yerli ve yenilenebilir kaynaklardan üretimimizin yaklaşık 100 milyon dolarlık cari açığımıza pozitif katkısı olduğunu görüyoruz.

“AVRUPA’DA BİRİNCİYİZ”

Hidrolikte Avrupa’da kurucu güç açısından ikinci, jeotermalde birinciyiz. Lisanssız üretimde de son dönemde ciddi bir gelişim gösterdik. Şu anda lisanssız da 6 bin megavatları geçmiş durumdayız ve bu son iki-üç yılda gerçekleşti.”

ALTINDA 2020 HEDEFİ 45 TON

Türkiye’de 2002’den önce altın üretiminin hemen hemen yok gibi olduğunu, 2000’li yılların başı itibariyle altın arama ruhsatlarının hem kamu hem özel sektöre açıldığını ve burada üretim artışlarının başladığını dile getiren Dönmez, “2001, 2002’den itibaren, yıllar içinde 33 ton üretime kadar geldik. 2019’da 38 ton üretim gerçekleştirdik. 2020 hedefimiz 45 ton.

Altını sadece vatandaşlarımız değil, dünyadaki merkez bankaları da adeta bir rezerv para gibi stoklarında tutma eğilimindeler. Türkiye’de 6 bin 500 ton civarında bir potansiyelimiz var. Ama bunun bin 500 tonu rezerv olarak elimizde duruyor” dedi.

İLK ÜNİTE 2023’TE AÇILACAK

Dönmez, Akkuyu Nüklere Nükleer Güç Santrali’ne ilişkin, ” Şu anda tam kapasite sahada çalışma devam ediyor. Dört ünite, her biri 1200 megavat. Bittiğinde 4800 megavatlık bir nükleer güç santralimiz olacak. Şu anda birinci ünitenin sızdırmazlık kabı montajı devam ediyor. İkinci ünitenin temeli atıldı. Lisanslama çalışmaları tamamlandı. Bir taraftan da üçüncü ve dördüncü üniteyle ilgili lisanslama ve inşaat öncesi hazırlıklar yine devam ediyor. 2023’te inşallah ilk üniteyi devreye almayı planlıyoruz. Santral tam kapasite devreye girdiğinde bugünkü elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 8-10’unu karşılayacak” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim