Diriliş Postası Haber Müdürü Muhammed Şimşek – Analiz
Yakın dönemde marjinal noktalara savrulan ve eksen kayması yaşayan CHP’nin son kurultayı bugüne kadar dillerinden hiç düşürmedikleri “diktatör” ya da “tek adam” iddiasını kökünden çürütürken Türkiye’nin siyasi tarihinde ibretlik bir vesikaya dönüştü.
KENDİ İDDİASINDAN VURULDU
Bugüne kadar Türkiye aleyhinde kim ne karalamada bulunduysa ağızlarından çıkan iftiranın tam karşılığı kendilerinde vücut buldu. Bunun son örneği de Türkiye’nin sözüm ona kurucu partisiyken yakın dönemde ülkede terör estirenlerle kol kola giren CHP’nin kurultayında bir kez daha gözler önüne serildi.
KİMSE CESARET EDEMEDİ
Genel Başkanlığa soyunan İlhan Cihaner partisinin delegelerine seslenirken Kılıçdaroğlu’nun tek adam rejimini devirmek için ihtiyaçları olan tek şeyin “cesaret” olduğunu üstüne basa basa vurguladı. Ancak gelin görün ki hiçbir delege ne Cihaner’e ne de bir başka adaya destek olma “cüretini” gösteremedi.
CİHANER: BU ALÇAKLIKTIR
Cihaner için imza veren tüm delegelerin “işten çıkarılmayla” tehdit edildiği haberleri dalga dalga yayıldı. Bunları kürsüdeki konuşmasında doğrulayan Cihaner, “Bir insanı, yoldaşını nasıl işiyle, aşıyla tehdit edersin sen? Bu alçaklıktır. Bunun hesabını mutlaka soracağız” dedi.
Bugüne kadar Türkiye aleyhinde kim ne karalamada bulunduysa veyahut çamur attıysa ağızlarından çıkan iftiranın tam karşılığı kendilerinde vücut buldu. Bunun son örneği de Türkiye’nin sözüm ona kurucu partisiyken yakın dönemde ülkede terör estirenlerle kol kola girer noktaya gelen Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurultayında bir kez daha gözler önüne serildi.
İktidarı karalamak pahasına ülkeyi çökertmeye rıza gösterir çizgide her milli meselede karşı tarafta durmayı kendine görev bilen CHP’deki genel başkanlık seçiminin tek adayı Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Partisinin her seçim döneminde Erdoğan’ın şahsında iktidara karşı kullandığı “diktatör” ve “tek adam” söylemlerinin yerle bir eden bu tabloda diğer adayların esamesi dahi okunmadı. Çünkü aday adaylıklarını açıklayan Aytuğ Atıcı, İlhan Cihaner ve Tolga Yarman yeterli imzayı toplayamadı.
KİMSE CESARET EDEMEDİ
İlhan Cihaner genel başkanlığına soyunduğu partisinin delegelerine seslenirken Kemal Kılıçdaroğlu’nun tek adam rejimini devirmek için ihtiyaçları olan tek şeyin “cesaret” olduğunu üstüne basa basa vurguladı. Ancak gelin görün ki hiçbir delege en doğal demokratik hakları olmasına rağmen ne Cihaner’e ne de bir başka adaya destek olma “cüretini” gösteremedi.
Haliyle CHP’nin 37. Olağan Kurultayı’nda mevcut Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, 1251 delegenin oyu ile yeniden Genel Başkan seçildi. Seçimde 67 oy geçersiz sayıldı.
KAYYUMLARI KALDIRACAĞIM VAADİ
Kurultay’da ortaya çıkan bir diğer acı gerçek ise, CHP’nin bu ülkede yıllardır tüyü bitmedik bebekleri katleden ve gencecik evlatları annelerinden kaçıran terör örgütü PKK ile ilişkisi tespit edilen isimlerin yerine atanan kayyumları geri çekme vaadiyle ortaya çıktı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, parti kurultayında yaptığı konuşmasında iktidara geldiklerinde PKK ile ilişkisi tespit edilen isimlerin yerine atanan kayyumları geri çekeceklerini söyledi. Teşekkür konuşmasında bir yandan “Cumhuriyetin kuruluşu, 1946 yıllarda çok partili hayata geçilmesi, en geç 2023’de Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu diğer yandan “Kayyum uygulaması sonlanacak, seçimle gelen belediye başkanlarının seçimle gitmesi güvence altına alınacaktır” sözleriyle kimlere ve nerelere diyet borcu hissi içinde olduğunu da ispatlamış oldu. Bugüne kadar üst üste 11 seçim kaybeden Kılıçdaroğlu’nun kurultayın ilk günü “iktidar olacağız” mesajı verirken sırtını kimlere ve neye dayadığının fotoğrafı da net olarak kendini belli etti.
Parti içinde tek adamlığa soyunan Kılıçdaroğlu’nun terörle ilintili odaklara selam çakan sözleri kendisinin ve partisinin bugüne kadar dillendirdiği bütün tezleri çürütürken bahsi geçen suçlamaların başfaili olarak boy göstermesi Türkiye’nin yakın siyasi tarihi açısından ibretlik bir fotoğrafı da zihinlere kazıdı.
MUHARREM İNCE’Yİ SONA ATTILAR!
Parti içi demokrasi ve farklı seslere gösterilen tahammülsüzlük Kurultay’ın ilk günü Muharrem İnce’nin yaşadığı oturma düzeni kriziyle de kendini göstermişti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’nin adayı olan ve partinin aldığı oyun 8 puan üstünde bir oy alan Muharrem İnce’nin oturduğu koltuk gündem oturmuştu. Öyle ki ön sıralarda yer verilmeyen İnce’ye salonda en arkanın 3 önündeki koltuk layık görülmesi dikkat çekmişti. Bir önceki seçimde partinin Cumhurbaşkanı adayı yapılan bir isme reva görülen bu durum tepki çekti.
Mutlaka hesap soracağız
CHP’de kaynayan kurultay kazanında en önce Muharrem İnce’nin “Gelecek için Biz” grubuna desteğini çektiği, sonrasında da Cihaner için imza veren tüm delegelerin “işten çıkarılmayla” tehdit edildiği haberleri dalga dalga yayıldı. Cihaner’in “tehdit” haberlerini kürsüde yaptığı konuşmada doğrulaması dikkat çekti. Cihaner, “Bir insanı, yoldaşını nasıl işiyle, aşıyla tehdit edersin sen? Bu alçaklıktır. Bunun hesabını mutlaka soracağız” derken, kurultayı “tiyatro” olarak nitelendirdi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşma yaptıktan hemen sonra salondan ayrılmasına sert yüklenen Cihaner, “Sözde kurultay oldu. İktidarı, geleceğimizi böyle mi tartışıyoruz” dedi. Cihaner, “Bize destek veren, imza veren delegelerin tehdit edildiğini de bilmeyen yok. Bu tehditlerin peşini bırakmayacağız. Biz, partinin iktidara yürümesi için çalışmaktan da vazgeçmeyeceğiz. CHP çatısı altında kavga vereceğiz” diyor. Cihaner, “Kimse sanmasın ki iddiamızdan vazgeçtik. Partiyi de, ülkeyi de biz yöneteceğiz” sözleri ise CHP’deki krizin geldiği noktayı gösteriyor.
“Etrafını toparlamamız gerekiyor”
CHP’de kazan kaynarken partinin İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise “Genel başkanımızla ilgili zerre kadar sorgulayacağımız bir şey yok. Sadece etrafını iyi bir yönetimle toparlamamız gerekiyor” sözleriyle hem tek adamlık rejimine göz kırptı hem içerideki krizi adeta itiraf etmiş oldu. Kurultayda genel başkanlık yarışının yaşanıp yaşanmayacağına yönelik bir soruyu cevaplayan İmamoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kılıçdaroğlu hakkında sorgulamaları gereken bir şey olmadığını ancak çevresinin iyi bir yönetimle toparlanması gerektiğini dile getirdi.
