Diriliş Postası Muhabiri Sümeyye Aksu/İstanbul

Torku ile Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi’nin iş birliği ilk meyvesini verdi, endüstriyel yoğurt mayası artık Türkiye’de üretiliyor. Kurucusu olduğu Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi ile “Türk Lezzetleri Projesi”ne 4 yıl önce start veren Konya Şeker, proje kapsamında yürütülen çalışmalardan biri olan yoğurt mayasında ithalata bağımlılığı önleyecek yerli yoğurt mayasını sürdürülebilir şekilde üretmeyi başardı.

RAFLARDA YERİNİ ALDI

Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi’ndeki akademisyenler ve Torku tesislerindeki gıda mühendisleri tarafından Anadolu’nun dört bir yanındaki köylerden toplanan onlarca yoğurt kültürü, üniversite Laboratuvarlarında analiz edildi. Türk damak tadına uygun kültürler seçildi. 2018 yılından beri laboratuvar ortamında deneme üretimleri yapılan yerli maya ile üretilmiş yoğurdun, lezzet, raf ömrü gibi kriterler açısından da testi geçmesi üzerine Torku Yoğurtlar artık Konya Şeker’in kendi tesislerinde ürettiği yoğurt mayası ile çalınmaya (mayalanmaya) başlandı. Yerli maya ile üretilmiş yoğurtlar, “Mayası Türkiye’de Üretilmiştir” kırmızı vinyetli ambalajlar ile raflarda yerini aldı.

“BİZDEN ÖĞRENDİKLERİNİ BİZE SATIYORLARDI”

PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, milletimizin Asya steplerinden Anadolu’ya yolculuğunda yanında getirdiği ve binlerce yıllık katığı olan yoğurdu dünyanın Türk milletinden öğrendiğini belirtti. Bir çiftçi kooparatifi olduklarını belirten Konuk, “Belki Anadolu’da onlarca çeşit yoğurt mayası kültürü vardı ama Türkiye olarak biz bunu büyük ölçekli üretimlerde kullanılacak şekilde çoğaltacak, sürdürülebilir şekilde üretilebilecek yatırıma sahip değildik. Yani yoğurdun sütü bizden, mayası eldendi. Halbuki süt her tarafta üretiliyor, sütü üretmek marifet değil ki, onu başka bir ürüne, bir üst versiyon gıda ürününe taşıyan mayası. O marifet kimsede yokken milletimiz o marifeti binlerce yıl önce sergilemiş. Yoğurdu bizden öğrendiler, yoğurdu değil ama mayasını bize satmaya başladılar. Yani, biz bizim olanı ele kaptırmıştık. Mayayı, yoğurdu üç beş asır önce tanıyanlar üretiyor ve bütün dünyaya hatta mucitlerine onlar satıyordu. Bizim ilk işimiz elbette bu garabete son vermek olmalıydı ve ilk talimatlarımızdan biri de o oldu. Yurt dışına ödediğimiz döviz bir yana asıl ayıp, asıl garabet mucidi olduğumuz, Türk milletiyle özdeşleşmiş yoğurdun mayasında dışa bağımlılıktı. Biz bu garabete son verdik” şeklinde konuştu.

Diriliş Postası Muhabiri Sümeyye Aksu/İstanbul

Editör: TE Bilisim