Diriliş Postası Muhabiri İbrahim Seçkin Talaş/Ankara

Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Danışmanı Prof. Dr. Özlem Tür, İsrail-Arap ilişkilerini değerlendirildiği Youtube canlı yayınında, körfez ülkelerinin mevcut İsrail yönetimi ile iş birliğine giderek, İsrail’i tanıyacakları bir sürece girdiklerini söyledi.

Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) Danışmanı Prof. Dr. Özlem Tür

Prof. Dr. Özlem Tür, modern Ortadoğu’nun 1950-1960’lı yıllardan bu yana Filistin meselesi etrafında döndüğünü ancak 2000 sonrası dönemde Ortadoğu’nun birçok farklı sorunlarla yüzleştiğini dile getirdi. Tür, “İsrail, Körfez ülkeleri ile İran karşıtlığı bağlamında bir araya geliyor. Ve birer birer İsrail’i tanıyacakları bir yola giriyorlar” dedi.

Filistin meselesi çözülmeden, bölgeye adil bir barış gelmeden, Ortadoğu’nun kendi dinamiklerini oluşturabileceğine ya da bölgenin savaş sarmalının dışına çıkabileceğini düşünmediğini ifade eden Prof. Dr. Tür, Ortadoğu’da Filistin’in adil çözüm bekleyen mesele olduğunu belirterek, “Ancak zaman içerisinde barış süreçlerinin işe yaramaması nedeniyle bölgede pek çok yeni gelişmenin yaşanmasıyla, Suriye ve Libya’nın son dönemde gündemi meşgul etmesiyle eski önemini maalesef kaybetmiş durumda” ifadelerini kullandı.

KÜRESEL GÜÇLERE İTAAT EDİYORLAR

Filistin meselesinin yıllardır adalet beklenen bir mesele olduğuna dikkati çeken Tür, İsrail ülkelerinin Arap ülkeleriyle birer birer anlaşma imzalamasının Filistin davasının konuşulmamasına yol açtığını belirterek, İsrail’in Filistin’de işgal ettiği topraklardan çıkması için baskı olmadığını ifade etti.

Arap Baharı ile İsrail’in bölgede en önemli müttefiki Hüsnü Mübarek rejiminin ortadan kaybolduğuna değinen Prof. Dr. Özlem Tür, Darbeci Sisi’nin iş başına gelmesiyle İsrail-Mısır ilişkilerinin yeniden geliştiğini Filistin için olumsuz gelişmeler sayılabilecek adımların atıldığını dikkati çekti.

Prof. Dr. Tür, “Körfez ülkeleri ile İran karşıtlığı bağlamında bir araya geliyorlar. Ve birer birer İsrail’i tanıyacakları bir yola giriyorlar. Birleşik Arap Emirlikleri, bunun ilkidir. Filistin, BM çerçevesinde kendi davasını savunmaya çalışıyor. Uluslararası platformlarla tanınmaya çalışıyor fakat bu süreçte aslında Ortadoğu gündeminde Filistin Meselesi yıllar boyunca adaletin beklendiği bir mesele üzülerek söyleyeyim, şu an kimse konuşmuyor. İsrail yönetimi Arap ülkeleriyle birer birer anlaşma yapıyor. İşgal ettiği topraklardan çekilmesi için hiçbir baskı yok. Bu kadar zamandır adalet bekleyen bir halkı ekonomik çözümler sunarak barışa ikna etmek son derece zor” dedi.

TÜRKİYE İLE İSRAİL’İN BÖLGESEL ÇIKARLARI FARKLI

Ortadoğu’da Türkiye ile İsrail arasında bölge siyasetinin tamamen farklı okunduğunu belirten Prof. Dr. Özlem Tür, Trump yönetiminin ‘Yüzyılın Anlaşması’ olarak nitelediği anlaşmanın Türkiye tarafından ‘kabul edilemez’ olarak görüldüğünü hatırlattı. Ayrıca, Netanyahu yönetimi olduğu sürece İsrail’in körfez ülkeleri üzerinden bölgede faaliyetlerini sürdüreceğini ve Filistin meselesinde çözüme yanaşmayacağını sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Tür, “Körfez ülkeleri ile Türkiye’nin ilişkileri farklı, İsrail’in tamamen farklıdır. Türkiye için ‘Yüzyılın Anlaşması’nın kabul edilmesi mümkün değildir. Filistin meselesinin önemi büyüktür ama bunun dışında Türkiye’nin bölge dengelerini okuması ve çıkarlarını gördüğü yerlerde, İsrail’in çıkarlarıyla tamamen farklıdır. Birleşik Arap Emirlikleri ile İsrail arasında yakınlaşma devam edecek gibi görünüyor. Son dönemde Türkiye ile İsrail arasında bir yakınlaşma görmüyorum” diye konuştu.

SİYONİST İDEOLOJİYLE TOPRAK SATIN ALINDI

1882’de Filistin topraklarına toplu Yahudi göçlerinin yaşandığını ifade eden Tür, Yahudilerin 1939’a kadar dünyanın değişik yerlerinden özellikle Polonya ve Rusya’dan büyük göç dalgaları halinde Filistin topraklarına yerleşmeye başladığını sözlerine ekledi. Tür, “Toplu göçler kolay olmuyor ancak Yahudi hareketi kurumsallaşıyor. Siyonist Kongre ile 1896’da Basel’de bir araya gelip Yahudi bankasını kuruyorlar. Örgütlü bir hareket haline geliyorlar. Büyük Arap toprak sahiplerinden toprak satın alıyorlar. Aslında Siyonizm ideolojisiyle Filistin topraklarına yerleşmeye başlıyorlar. Başta Arapların Yahudi göçlerine olumsuz bir görüşleri yok” diye konuştu.

Filistin halkıyla Siyonist İsrail arasında sırasıyla ilk çatışmaların 1921, 1929 ve 1936-1939 yılları arasında gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Tür, “İngilizler, başlayacak olan 2. Dünya Savaşı’nın da etkisiyle bütün Arapları kaybetmek istemedikleri için Arap dünyasına olumlu mesaj vermek için Yahudi göçünü sınırlandıracağı adımlar atacaklar. Ancak sonrasında 1947’de İngilizler bölgeden ayrılırken iki toplumun bir arada yaşamayacağı, iki devletli bir sistemin olması gerekliliğiyle BM’ye gitti. Ancak zaten iki tarafın bir arada yaşamayacağı fikri zaten 1939’da ortaya çıkmıştı” ifadelerini kullandı.

YÜZ BİNLERCE FİLİSTİNLİ SÜRGÜN EDİLDİ

Filistin Mülteci Sorunu ile pek çok Filistinlinin İsrail yönetimi tarafından bölgelerinden edildiğini, etnik temizliğe maruz kaldığına değinen Prof. Dr. Tür, yüz binlerce kişinin kendi topraklarından sürüldüğünü ifade etti. Tür, “Filistinliler, çok büyük bir acı ve felaketle karşılaşmışlardır” dedi. Ayrıca Prof. Dr. Tür, İsrail’in bugün bile, ‘Filistin diye bir devlet yoktur, Filistin Ürdün’dür’ şeklinde iddiasının bulunduğuna dikkati çeken Tür, İsrail’in kuruluşundan bugüne bölge ülkeleriyle savaşlar silsilesinin yaşadığına ve sonucunda barış anlaşması imzalamadığını hatırlattı.

Editör: TE Bilisim