Asr-ı saadetten günümüze yüzyıllardır fevç fevç insanlığın kurtuluşuna kapı aralayan mübarek Ramazan ayına kavuşmanın ne büyük bir nimet olduğunun farkına varmalı insan.

Ortada bir salgın varsa ve bu salgın bir musibete dönüştüyse ilk kendi nefsine dönüp “Ben nerede yanlış yaptım” sorusuna cevap aramalı önce.

Ardından son günlerde çetin bir hal alan bu imtihanın orta yerinde kendisine sunulan Ramazan ayının belki de Hz. Peygamber’in (sas) irtihalinden bugüne yaşanan ve yaşanacak olan en kutlu zaman dilimi olabileceğinin farkına varmalı.

Zira derdi verenin dermanını da vereceğini çok iyi bilen kadim medeniyetimizin hamuruyla yoğrulmuş her bir yüreğin, Ramazan ayını en güzel şekilde derdine derman bilmesinin önünde hiçbir engel yok.

O zaman “Ah nerede o eski ramazanlar” babından dedikodulara kulak asmadan yaşadığımız karantina günlerinde insanlığa sunulan bir kurtuluş reçetesi olarak doyasıya yaşayabileceğimiz 2020 Ramazan ayının hakkını teslim edelim.

Hep birlikte yaptığımız dualarla bütün bela ve musibetlerden temizlenmenin fırsatını kaçırmayalım.

Editör: TE Bilisim