Diriliş Postası Muhabiri Batuhan Gülşah/Atina

Ege’de ve Doğu Akdeniz’de tek taraflı bir şekilde çeşitli haritalar çizerek Türkiye’yi oyun dışı bırakmak isteyen Yunanistan’a birçok yerden kötü haber gelmeye başladı. İlk kötü haber, Amerika’nın dünyaca ünlü kurumu Bloomberg’in önceki gün yayınladığı haberde, Doğu Akdeniz’in Türkiye ile Yunanistan-Güney Kıbrıs arasında tartışmalı alan olduğu detayı, Yunan ve Rumlar’ı öfkelendirdi.

“TARTIŞMALI SULAR” İFADESİ TARTIŞILIYOR

Söz konusu haberde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in “Hem Doğu Akdeniz’de hem de önümüzdeki temmuzdan itibaren Karadeniz’de ilk defa kendi milli sondaj gemimiz Fatih ile derin sondajımızı yapmayı planlıyoruz” açıklamasına yer verilip “Türkiye tartışmalı sularda sondaja başlıyor” ifadelerinin kullanılması, Yunan kamuoyunda “Türkler’in hak talepleri uluslararası tanınırlık mı kazanıyor” sorusuyla tartışma konusu oldu. Zira bu anlayışa göre göre kesinlikle onlara ait ve bunun tartışmaya açılması dahi mümkün değil.

“Ölüm fermanı” korkusu

Yunanistan’ın “ölüm fermanı” olarak nitelediği en kötü senaryonun gerçekleşmesi ihtimali, NATO desteğiyle daha da artıyor. Yunan askeri aklı, Fayez-es Serrac yönetimindeki Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin kontrolü tamamen ele alması durumunda Türkiye’ye bölgede daimi üs vereceğini, KKTC’nin ardından Libya’nın da Türkiye’nin arka bahçesi haline geleceğini düşünüyor. Bu “korkunç senaryonun” gerçekleşmemesi için de varını yoğunu ortaya koyuyor.

STOLTENBERG’TEN UMH’YE DESTEK MESAJI

Yunan tezlerine diğer bir darbe ise NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’den geldi. Birleşmiş Milletler tarafından Libya’da meşru iktidar olarak tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) bağlı birliklerin, darbeyle yönetimi ele geçirme hedefindeki Hafter’e bağlı terör gruplarını köşeye sıkıştırdığı bir ortamda NATO, UMH’ye desteğini açıkladı.

Genel Sekreter Stoltenberg, “NATO, Trablus hükümetine destek vermeye hazır” sözleriyle adeta Atina’nın ortasın bombayı bıraktı.

“HAKİMİYET KİMDE?” TARTIŞMASI BİTİYOR

Türkiye’nin UMH ile geçen yıl Kasım ayında imzaladığı, deniz sınırları yetki anlaşması çerçevesinde münhasır ekonomik alan sınırlarını çizmesi, bölgede tek hak sahibi gibi davranan Yunanistan’ın bütün tezlerini ortadan kaldırmıştı.

Söz konusu anlaşmanın ardından darbeci Hafter’i Atina’ya çağıran ve her türlü desteğe hazırız mesajı veren Yunanistan son olarak bu hafta başında “Ateşkes” çağrısı yaparak UMH, karşısında köşeye sıkışan Hafter’i kurtarmayı amaçlamıştı. NATO’nun söz konusu açıklamaları, bölgede oldukça pervasız hareket eden Yunanistan’a, “bölgede yasal gücün kimde olduğunu hatırlatarak” adeta tokat anlamına geliyor.

Editör: TE Bilisim