Diriliş Postası Muhabiri Gökhan Yılmaz
Uluslararası kuruluşların “Filistin” olarak kabul ettiği El Halil şehri İsrail tarafından “ilhak” edilmek isteniyor. İsrail’in Kanal 13 televizyonu tarafından duyurulan haberde, İsrail Savunma Bakanı Naftali Bennett’in, El-Halil yeni bir Yahudi mahallesi kurulması için adım attığını duyurdu. Nüfusunun tamamı Müslüman olan bölgede, işgal faaliyeti yürütse de El Halil içine Yahudi nüfus yerleştiremeyen İsrail rejimi, yüzde 65’ini sinagoga çevirdiği Halilürrahman Camii (Harem-i İbrahim) çevresindeki boş ve metruk binalara el koymaya hazırlanıyor. El koyduğu binalara Yahudi yerleşimci/işgalcileri yerleştirmeyi hedefleyen İsrail, Müslüman şehri El Halil’de bir Yahudi mahallesi oluşturarak “ilhak” için ilk adımı atacak.
50 BİNA YIKILACAK
Bennett’in planını onayladığı söz konusu Yahudi Mahallesi, El-Halil merkezinde, 25 Şubat 1994 tarihinde ABD vatandaşı radikal Yahudi Barush Goldstien adındaki bir teröristin gerçekleştirdiği katliamın ardından kapatılan El-Cümle (El-Hisbe) çarşısına kurulacak. El Hisbe’deki boş ve metruk 50 binanın yıkılacağı belirtilirken, Yahudi mahallesinin kurulması ile birlikte İsrail, El Halil’de yer alan ve Harem-i İbrahim olarak da bilinen Halilürrahman Camii’nin tamamını da sinagoga çevirme fırsatını yakalayacak.
ADIM ADIM İŞGAL
1967 yılında yaşanan Altı Gün Savaşı sonunda Kudüs ve Batı Şeria’daki diğer bölgeler gibi İsrail tarafından işgal edilen El Halil kenti, İsrail’in Kudüs’ten sonra “Yahudileştirme” faaliyetlerini en yoğun şekilde yürüttüğü şehir olarak öne çıkıyor. 1967’de El Halil çevresine Yahudi nüfus yerleştirmeye başlayan İsrail bugüne kadar yürüttüğü işgal politikaları ile mukaddes beldenin de içinde bulunduğu Batı Şeria ve çevresine 600 bin civarında Yahudi nüfus yerleştirerek şehri kuşattı.
HAREM-İ İBRAHİM’DE EZAN YASAK!
Resmi olarak Filistin toprağı sayılan El Halil’de “askeri güç” olarak varlık gösteren ve kentin her yanını İsrail bayrakları ile donatan Siyonist rejim, 1994 saldırısının ardından kapattığı ve yüzde 65’ini sinagoga çevirdiği Halilurrahman Camii çevresinden başlayarak şehre Yahudi nüfus yerleştirmeye çalışıyor. Harem-i İbrahim Camii’nde ezan okunabilmesi için İsrail güçlerinden izin alınması gerekiyor. İsrail’in çoğunlukla ezan okunmasına izin vermiyor. Siyonist rejim geçen yıl boyunca 631 vakit ezan okunmasına izin vermeyerek Siyonist işgalin boyutlarını herkese gösteriyor.
MÜSLÜMANLAR’IN DÖRDÜNCÜ HAREMİ
Hz. İbrahim ve hanımı Hz. Sare, Hz. İshak ve hanımı Refika, Hz. Yakup ve hanımı Lahika’nın yanı sıra Hz. Yusuf’un kabirlerinin bulunduğu Halilürrahman Camii’nin bulunduğu şehir Müslümanlar için büyük öneme sahip. Müslümanlar tarafından Mekke-i Mükerreme, Medine-i Münevvere ve Kudüs-ü Şerif’ten sonra mübarek belde olarak kabul edilen El Halil, Müslümanlar’ın dördüncü haremi olarak anılıyor.
İSLAM DÜNYASI SESSİZ
Suudi Krallığı, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn gibi Körfez ülkelerinin “sıcak ilişki” kurmaya çalıştığı İsrail’e İslam dünyasından gelen tepkiler oldukça cılız kalıyor. Ürdün’den “El-Halil’de yeni Yahudi mahallesi projesi barış fırsatlarını yok ediyor” şeklinde kimliksiz bir tepki verirken, Tunus, İsrail işgaline tepki olarak “Kudüs Filistin’in başkentidir” yazılı pullar bastı ve okullarda Filistin bayrağını Tunus bayrağı ile birlikte göndere çekti. Malezya Başbakanı Mahatir Muhammed işgale karşı acil önlem alınması yönünde çağrıda bulundu.
SİYONİZM ELEŞTİRİSİNE FRANSIZ KALKANI
Öte yandan Yahudi Lobisi, Fransa’da “Emsal” teşkil etmesi muhtemel bir karar aldırdı.
Fransa ulusal meclisi, “Düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü” gibi kavramlara aykırı olarak aldığı kararla Siyonizm karşıtlığını Yahudi düşmanlığı ile eş tuttu. 72 “hayır” oyuna karşı 154 “evet” oyuyla kabul edilen tasarıda Uluslararası Holokost Anma İttifakının antisemitizm tanımı esas alındı. Tasarının herhangi bir yaptırımı olmasa da bir sonraki adımda “İsrail’in uyguladığı terör politikalarını eleştirme ve Siyonist işgali kınamanın suç olduğu” konusunda kanunlar çıkarılabilir. Zira Fransa’da “Ermeni soykırımı yok” diyen kişilere ceza yolu açan bir yasa tasarısı 2006 yılında Ulusal Meclis’te kabul edilmişti.
