Diriliş Postası Muhabiri İbrahim Seçkin Talaş/Analiz

Kamuoyunda ‘Gezi Davası’ olarak bilinen Gezi Parkı odaklı olaylara ilişkin mahkemede verilen beraat kararlarını Hukukçu Hasan İlter, Diriliş Postası’na değerlendirdi. Hukukçu Hasan İlter, Gezi olaylarına ilişkin, “Alenen devlete ve hükümete karşı planlı programlı bir kalkışmaydı. Bunu zaten CHP ve diğer siyasi partilerin eylem ve söylemlerinden anlayabiliyoruz. Gezi olaylarına katılan anarşist ve teröristtir. Eylemlerinden sonra yapılan toplantılarda isteklerinden anlaşılan o dur ki açık ve net olarak devlete ve hükümete aleni bir kalkışmaydı” diye konuştu.

KARAR VİCDANEN HUKUKSUZ

Hukukçu Hasan İlter, “8 insanın hayatını kaybettiği polisimizin şehit olduğu onlarca insanın yaralandığı bir davada sanki hiçbir şey olmamış gibi, basit bir gösteriymiş gibi beraat kararı vermek insanları çok çok derinden yaraladı. Bu karar Türk milletini derinden yaraladı. Bu kararı kabul edebilmek mümkün değildir. Kararın altyapısını nasıl oluşturacak sayın mahkeme heyeti? Ona da bakmak gerekiyor. Her şey ortada açık ve netken böyle bir beraat kararının arkasından gerekçeli hükümde o heyet nasıl duracak onu da çok merak ediyorum” dedi.

“Karar bozulabilir”

Gezi Davası’nın henüz kapanmadığını değinen Hukukçu İlter, alınan kararların ilk karar olduğunu, istinaf mahkeme sürecinin bulunduğunu Yargıtay sürecinin bulunduğuna belirterek, dava sürecinin devam edeceğini söyledi. Hukukçu İlter, karara Cumhuriyet Savcılığı’nın itirazıyla istinafa taşınabileceğini belirterek, “Bu karar bozulabilir. Hukuki olarak bu iş burada bitmedi. Kesinleşmiş bir karar yok ortadadır. Tekrar yargılanması muhtemeldir” dedi. Türkiye’nin Gezi Parkı odaklı olaylarda zararının daha güzel işler yapılabileceğini hatırlatan İlter, olayların o dönem ‘Eylem yap, hiç olmazsa zarar veririz’ mantığıyla gerçekleştirildiğini söyledi.

Gerekçeli karar açıklandıktan sonra davaya ilişkin daha net ifadelerin kullanılabileceğini ifade eden Hukukçu Hasan İlter, davada yeni delillerin neden toplanmadığına ilişkin soruyu şu ifadelerle yanıtladı:

“Davada kovuşturmanın genişletilmesine ilişkin tevsi tahkikat talebi oldu mu olmadı mı bilmiyorum ancak muhakkak olmuştur. Ve bu mahkeme tarafından reddedilmiştir. Eğer böyle bir şey yapılmışsa bu da kararın hukuksuz olduğunun delillerinden birisidir. Kararın zaten hukuka aykırı olduğu çok açıktır. Türk milleti adına karar veren bir mahkemenin böyle bir karar vermesi benim açımdan utanç verici bir durumdur”

GEMİ AZIYA ALMIŞ BİR ÜLKE

‘Gezi Parkı’ odaklı olayların masumane bir ‘ağaç kesme’ fikrinden yola çıkarak başladığı söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını belirten Hukukçu Hasan İlter,olayların plan ve projeli bir şekilde iç ve dış mihraklı yedi göbekten yeminli Türk İslam düşmanları tarafından organize edildiğini söyledi.

Hukukçu İlter, “O günkü Türkiye, ekonomik, siyasi, iç barış açısından çok hızlı ilerlemelerin kaydedildiği bir anda Türkiye’nin zapt edilemeyecek bir ülke haline dönüşmemesi için meşru hükümetini alaşağı etmek için yapılmış bir hareketti. O zaman gezicilerin taleplerine bakın ne diyorlardı işte Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapılması, Marmaray yapılmasın, şunlar yapılmasın, bunlar yapılmasın. Yapılmasın dediklerinin hepsi çok şükür gerçekleşti. Mesele şu, Türkiye artık güçleniyor. Gemi azıya almış bir ülkedir. Cihan hâkimiyetini gerçekleştirme yolunda önemli adımlar atıyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye düşmanlarının yaptıkları her eylemin başlarında patlayacağına değinen Hukukçu İlter, Türk milletine Allah’ın(cc) yürü dediğini belirterek, kurulacak olan dünya düzeninde Türkiye’nin de yerini alacağını sözlerine ekledi.

Diriliş Postası Muhabiri İbrahim Seçkin Talaş/Analiz

Editör: TE Bilisim