Ceyhun Aşirov / Özel Haber / Suriye

Uzun zamandır Suriye’nin kuzeyinde, terör örgütü PKK’nın Suriye’deki uzantısı Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY-Barzani) destekli “Suriye Kürt Ulusal Konseyi” (ENKS) arasında yaşanan çatışma ve gerginlikten sonra bölgedeki güç sahiplerinin araya girmesiyle ateşkes ve anlaşamazlar yapılmıştı. Ancak, ENKS’nin Barzani’ye yakın olması ve Türkiye ile ittifak kurma ihtimali terör örgütü PKK için büyük sorun teşkil ediyor. Mevcut şartlar değerlendirildiğinde Suriye’nin kuzeyinde özellikle Afrin, Telabyad, Rasulayn gibi YPG/PKK kantonları bölünüp, örgüt zayıflayınca bölgedeki grupları bir araya getirmek ve hepsini tek bir çatı altında toplamak için girişimler başlatıldı. Uzun süredir devam eden görüşmelerde terör örgütü YPG/PKK bölgede tek güç olmak isterken, diğer gruplara da baskı uyguladığı görülüyor.

BARZANİ SURİYE’DE NE DERECE ETKİLİ?

Barzani yönetiminin desteklediği Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) 2011’den beri bölgede faaliyet gösteriyor. Özellikle Haseke’de yoğun faaliyet gösteren ENKS, YPG/PKK ile arasına mesafe koymaya özen gösteriyor. Bu sebeple YPG’nin baskılarına maruz kalan ENKS, bürolarına baskınlar düzenleniyor ve üyeleri esir alınıyor. Daha önceleri birçok kez YPG ile karşı karşıya gelen ENKS bölgede farklı güç dengelerinin bir araya gelmesiyle ateşkes yapılmış ve ENKS üyeleri serbest bırakılmıştı. Geçtiğimiz günlerde Duhok şehrinin Türkiye sınırına yakın bir bölgesinde PKK ve KDP’ye bağlı Peşmerge güçleri arasında yaşanan çatışmadan sonra da Haseke’de ENKS ile YPG arasında gerginlik yaşandı hatta Haseke’de Barzani’ye yakın parti binalarına saldırı gerçekleşti

HEDEF TÜRKİYE’NİN GÜNEY SINIRI MI?

ENKS ve YPG üzerinden yürütülen diyalog çalışmaları, PKK ve Barzani’yi bir masada buluşturma girimi olarak değerlendirmek mümkün. Bu girişim diğer yandan akıllara “Türkiye’nin güney sınırı boyunca bir Kürt birliği sağlanması mı planlanıyor?” sorusunu getiriyor. Suriye’nin kuzeyinde ENKS ve içinde az da olsa Arapların olduğu PKK uzantısı DSG gibi guruplar var. Terör örgütü PKK, bölgedeki yapıların tamamını kendi bünyesinde toplamak istiyor. Özellikle de Barzani’ye yakın kesimleri baskı altına alıyor, kontrol edemezse tasfiye etmek istiyor. Irak’ın kuzeyinde son dönemde yaşanan gerilimler, Suriye’nin kuzeyinde yaşananlardan ayrı düşünülemez. PKK gittikçe zayıflayıp güç kaybederken daha da saldırganlaşıyor ve diğer bütün kesimleri kendilerine “biat” etmeye zorluyor. Hatta Suriye’nin kuzeyinde diğer örgütlere gitmeyip sadece PKK uzantısı YPG’nin eylemlerine katılan ve zorla gençleri silahaltına katmalarına karşı çıkanlara bile çeşitli baskılar yapıyor.

LİDERLİK ÇATIŞMASI

IKBY’ye ile PKK arasında hem liderlik hem de görüş açısından farklılıklar var. Özellikle IKBY’nin Türkiye ile kurduğu ilişkiler PKK’yı derinden rahatsız ediyor ve Sincar’da alan hâkimiyeti ve yönetim konusunda da PKK, IKBY’nin etkinliğini kırmak istiyor. Bunun içinde o bölgede sık sık aralarında çatışma yaşanıyor. Hem yönetim ve liderlik hem Türkiye ile kurulan siyasi ilişkiler terör örgütü PKK’da uzun zamandır “IKBY” rahatsızlığına yol açıyor. Bir haftadır davam eden gerginlik ve yer yer çatışma aslında uzun zamanın biriktirdiği bu gerginliğin ve anlaşmazlığın dışa vurmuş halini yansıtıyor. Önümüzdeki dönemde de başta Duhok olmak üzere çatışmalar kaçınılmaz olacaktır.

BİRLEŞMELERİ MÜMKÜN MÜ?

Son dönemde PKK saldırılarına paralel, IKBY yönetiminden PKK’ya özellikle Kandil’e yönelik suçlayıcı açıklamaları çok sık duyduk. Başbakan Mesrur Barzani, Kandil’i DSG elebaşı Mazlum Kobani’nin “akıl hocası” olarak lanse etti. Böyle bir ortamda iki yapının birleşmesi zor bir denkleme işaret ediyor. Zira, Batılı güçlerin devriye girmesi ve müdahalesi ile daha önce yaşanan çatışmalarda anlaşmalar olmuştu. Fakat iki yapı arasında temelde görüş ayrılıkları var. Hepsinden önemli faktör ise IKBY Ankara ile iyi ilişkiler kurmaya çalışıyor ve bunun yanında Türkiye ile her anlamda ekonomik bir entegrasyonu var. Ayrıca Irak merkezi yönetimi de PKK’dan farklı olarak IKBY’yi ayrı konumlandırıyor. Bütün bu faktörleri göz önünde bulundurursak iki yapı arasında oluşacak derin ittifaklar IKBY’yi hem Türkiye nezdinde hem de halk nezdinde ciddi zora sokacağı söylenebilir.

Editör: TE Bilisim