Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yıldız Sarayı’nda “Vefatının 100. Yılında Sultan Abdülhamid’i Anlamak” programında konuşma yaptı.

“Birileri tarihi 1923’ten başlatmaya çalışıyor”

Sultan Abdülhamid Han’a yönelik bağnaz bakış açısının marjinal bir keside halen hüküm sürdüğüne dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birileri ısrarla bu ülkenin tarihini 1923’ten başlatmaya çalışıyor. Birileri inatla bizi köklerimizden, kadim değerlerimizden koparmaya gayret ediyor.” ifadelerini kullandı.

“Tarihimizle iftihar ediyoruz”

“Bir milleti var kılan, ona hafıza ve karakter kazandıran, olayların bütünüdür.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizler hiçbir ayrım yapmadan tarihimizle iftihar ediyor, gurur duyuyoruz ve bu tarih, her milletin yazdığı veya yazabileceği bir tarih değildir. Hamdolsun ki böyle bir tarihe sahibiz.” dedi.

“Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı’nın devamıdır”

Türkiye Cumhuriyeti devletinin daha önceki devletlerimizin birbirlerinin devamı olduğu gibi Osmanlı Devleti’nin devamı olduğunun altınız çizen Erdoğan şunları kaydetti:

“Türkiye Cumhuriyeti, tıpkı daha önceki devletlerimizin birbirlerinin devamı olduğu gibi Osmanlı’nın devamıdır. Elbette sınırlar değişmiştir, yönetim biçimleri değişmiştir, yönetime esas belgeler değişmiştir ama öz aynıdır, ruh aynıdır hatta kurumların pek çoğu aynıdır. Bu bakımdan Sultan Abdülhamid’i de devletimizin son 150 yılına damgasını vuran en önemli, en vizyoner, en stratejik zihne sahip şahsiyetlerden biri olarak görüyoruz.”

“Bu tarih her milletin yazabileceği tarih değildir”

“Tarih, bir milletin sadece mazisi değil istikbalinin de pusulasıdır.” diyen Erdoğan, tarihin aynı zamanda bir milletin hafızası olduğunu vurguladı. Geçmişiyle bağı kopan bir topluluğun millet olarak varlığını sürdürmesinin imkansız olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Geçmişleri birkaç yüzyıl olan veya birkaç yüzyılı aşmayan ülkelerin ve toplumların kendilerine görkemli bir tarih inşa etme gayretlerinin sebebi işte budur. Biz ise zaten var olan binlerce yıllık geçmişimize sahip çıkmıyoruz. Bilhassa bu topraklardaki bin yıllık varlığımızın hiçbir dönemini yok sayamaz, görmezden gelemeyiz. Biz birileri gibi tarihimize yüz çevirenlerden olamayız. Biz tarihimize seçici bir anlayışla yaklaşanlardan da olamayız. Tarihe seçici bakmak, hele hele belli dönemleri ideolojinin o dar kalıplarına hapsetmek, kişinin kendisine ve milletine yapabileceği en büyük ihanettir. Şüphesiz tüm milletlerin tarihlerinde şanlı zaferler yanında hezimetler, yıkımlar, kan ve gözyaşıyla yoğurulmuş dönemler, hadiseler de vardır. Çünkü bir milleti var kılan, ona hafıza ve karakter kazandıran olayların bütünüdür. Bizler, hiçbir ayrım yapmadan tarihimizle iftihar ediyor, gurur duyuyoruz ve bu tarih her milletin yazdığı ve yazabileceği tarih değildir. Hamdolsun ki böyle bir tarihe sahibiz.

Her fırsatta hatırladığımız Yahya Kemal Beyatlı’nın ‘Kökü mazide olan atiyiz.’ tespiti bizim en önemli referans kaynağımızdır. Meseleye tarihimizin bir dönemini diğerinin karşısına dikmeden binlerce yılı bir asra sığdırma gafletine düşmeden yaklaşmamız gerekiyor. Ancak artık Osmanlı ile cumhuriyeti birbirlerinin zıttı dönemler olarak görmekten vazgeçmeliyiz ki az önce İlber Hoca son noktayı koyarken gayet güzel koydu. Gerçekten Osmanlı’nın cumhuriyetle barışmasıdır Sultan Abdülhamid.”

“Payitaht dizisi ihraç edilmeli”

“Bunu da İlber Hocayla bir gün dertleşmiştik. O bana anlatmıştı. Şu külliye saray Sultan Abdülhamid’in bir eseri. Düşünebiliyor musunuz? O eserin içinde Abdülhamidi’n hal fermanı yazılıyor. Bu eser onun. Bu eserde Mabeyn’de hal fermanı yazılıyor. Böyle bir ihanet olabilir mi? Bu ülkede, bizim tarihimiz içerisinde böyleleri de geldi geçti. Ama biz onları artık tanıyoruz biliyoruz. Artık onları kimse anmıyor. Ama şimdi Sultan Abdülhamid hamdolsun, bu mekanda anılıyor. Bundan sonra da Allah’ın izniyle anılmaya devam edecek. Bir de bu sıralar özellikle bu konuda TRT’ye çok çok teşekkür ediyorum. Hakikaten o dizisiyle, şu anda sadece ülkemizde değil Payitaht dizisi artık dünyanın değişik ülkelerinde… TRT Genel Müdürümüz de burada ise hemen bunların dublajlarını da yapmak suretiyle biz, Payitaht’ı Körfez’e Avrupa’ya ve değişik yerlere süratle ihraç etmemiz lazım.

Sergi 25 Şubat’a kadar açık

Cumhurbaşkanlığı tarafından Yıldız Sarayı Silahhane Bölümü’nde açılışı yapılan “Vefatının 100. Yılında Sultan Abdülhamid’i Anlamak” sergisi, 25 Şubat 2018’e kadar 10.00-16.00 saatleri arasında randevulu olarak gezilebilecek. Sergiyi gezmek isteyenlerin planlanan ziyaret tarihinden en az bir gün önce ad-soyad, T.C. kimlik numarası ve iletişim bilgilerini [email protected] adresine göndererek randevu için başvuruda bulunmaları gerekiyor. Sergi ziyaret talebinin onaylanmasının ardından başvuru sahibiyle irtibata geçilerek randevu günü ve saati kesinleştirilecek. Başvuru sahibinin belirlenen randevu günü ve saatinde Yıldız Sarayı ana giriş kapısında hazır bulunması gerekiyor.

Editör: TE Bilisim