Diriliş Postası Muhabiri Batuhan Gülşah/Atina

Türkiye karşısında oldubitti mantığına dayalı projeler üretip, Ankara ile görüşmek yerine geleneksel olarak başka ülkelerin desteğini arkasına almaya çalışan Yunanistan siyaseti, yakın tarihinin en büyük fiyaskolarından birini yaşadı. Önceki gün Mısır’a ziyaret gerçekleştiren Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, 9 Haziran’da İtalya ile imzaladıkları münhasır ekonomik alan anlaşmasının bir benzerini Mısır ile yaparak Türkiye-Libya mutabakatına darbe vurmayı hedefliyordu. Dendias, Kahire’ye gitmeden önce Yunan basınına verdiği demeçlerde Mısır ile birlikte Yunanistan’ın Türkiye-Libya anlaşmasını feshedeceklerini dahi iddia etmişti. Ancak Dendias’ın planları hiç de beklediği gibi gitmedi. Mısır’dan anlaşma yapamadan ayrılan Yunan siyasetçi, bu başarısızlığı “Mısır ile müzakere ivmesi yakaladık” diyerek örtmeye çalıştı.

“GİZLİCE GÖRÜŞÜYORLAR” İDDİASI

İki ülke arasındaki görüşmelerden istediğini alamayan Yunan kanadı komplo teorileri üretmeye başladı. Ünlü gazeteci Stavros Ligeros gibi diplomatik kaynaklara yakın gazeteciler, Türkiye ile Mısır’ın gizli gizli görüştüğünü öne sürdü. Kahire’de önceki gün müzakerelere katılan bir diplomata dayandırılan haberlerde, Mısır derin devletinin aslında Türkiye ile normalleşme istediği, iki ülkenin gizli görüşmelerinde Türkiye’nin bölgede vaat ettiği planda Mısır’ın yüzde 40 daha fazla alana sahip olacağı için Yunan tarafına bunu hatırlatarak pazarlık yaptığı vurgulandı. Mısır kanadı, “Girit, Rodos, Karpathos ve Kasos adalarının doğusunda Yunan kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik alanının etkileri azalsın” talebinde bulununca adeta buz kesen Yunan heyeti, böyle bir teklifi kesinlikle kabul edemeyeceklerini Mısırlılar’a iletti.

HER ADIMDA TÜRKİYE’Yİ DÜŞÜNÜYORLAR

Mısır’ın “Girit, Rodos, Karpathos ve Kasos adalarının doğusunda Yunan kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik alanının etkileri azalsın” şeklindeki talebinin kabul edilmesi halinde Yunanistan’ın bölgesel iddialarından vazgeçmesi anlamına geliyor. Zira “Girit’in doğusunda Yunan etkisi azalsın” talebinin Atina tarafından kabul edilerek geri adım atılması, Türkiye’ye hiç ummadığı yerden altın bir fırsat getirir. Yunanistan’ın Ege’nin tamamını kendi üzerine alma planlarını kendi eliyle çöpe atması anlamına geleceğinden Yunan heyetinin Mısırlılar’ın talebine olumlu yanıt verme gibi bir ihtimali bulunmuyor. Ortaya atılan iddiaların doğru olduğu kabul edilirse, darbeci Sisi yönetimindeki Mısır’ın ise kaybedecek bir şeyi yok, Türkiye’den yüzde 40 fazla alacağı için geri adım atmasını gerektiren bir sebep mevcut değil.

ŞİMDİ NE OLACAK?

Maksimalist planlarını bölge ülkelere dikte etmeye çalışan ancak bu konuda uğradığı sükût-u hayal, gün geçtikçe daha açık bir şekilde görülen Yunanistan, Mısır ile anlaşamazsa geriye bir tek Güney Kıbrıs kalıyor. Rumlar ile anlaşmanın realitede bir önemi bulunmuyor. Zira Rumlar’ın iddia ettiği gibi “Kıbrıs Cumhuriyeti” adıyla Ada’nın tamamını temsil eden bir ülke gerçekte mevcut değil. “Kıbrıs Cumhuriyeti” ile anlaşıp KKTC alanlarına girememek de Yunanistan’a uluslararası rezil olma durumundan başka bir şey getirmez. Dolayısıyla, Yunanistan için işler hiç de iyi gitmiyor.

Editör: TE Bilisim