Mübârek Ramazan-ı Şerif ayının çoğunu geride bıraktık. Veda zamanı yaklaşırken kalan günleri daha güzel değerlendirmek isteyen Müslümanlar Ramazanda kılınacak namaz [gün gün detaylar için tıklayın], yapılacak ibadetler neler, Peygamber Efendimiz Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem’in tavsiye ettiği namaz, dua ve tesbihatlar neler, teravih namazının günlere göre fazileti konusunda araştırmalarını sürdürüyor. Özellikle bugün, (9 Mayıs Cumartesi’yi 10 Mayıs Pazar’a bağlayan gece) Ramazan’ın 17. gecesi kılınacak namaz, rekat sayısı, okunacak sureler, kılınışı, ecir ve mükafatları nelerdir konusu araştırılıyor. Peki, Ramazan’ın 17. gecesi kılınacak namaz kaç rekat, nasıl kılınır? Ramazan ayının 17. gecesi kılınacak namaz ve teravihin fazileti hakkında detaylı bilgiyi haberimizden okuyabilirsiniz.
NOT: ‘Ramazan’ın 18. gecesi (10 / 11 Mayıs gecesi) kılınacak namaz kaç rekat, nasıl kılınır?’ haberi okumak için buraya tıklayınız!
Ramazan’ın 17. gecesi kılınacak namaz kaç rekat, nasıl kılınır? Ramazan ayının 17. gecesi kılınacak namaz ve teravihin fazileti
Ramazan ayının 17. gecesi (9 Mayıs Cumartesi’yi 10 Mayıs Pazar’a bağlayan gece) kılınacak namaz hakkında Rasûlullâh Sallallâhu Aleyhi ve Sellem Efendimiz buyurur ki; ‘Bu gecede (17 gecesi) bir kimse 1. rekatında 1 Fâtiha-i Şerîfe ile 1 Kevser Sûresi, 2. rekatında 1 Fâtiha-i Şerîfe ile 10 İhlâs Sûresi okumak suretiyle 2 rekat namaz kılarsa, Allâhu Teâlâ o kimseyi Müslümanlık üzerine diriltir ve Müslümanlık üzerine öldürülür. Ayrıca Azrail Aleyhisselâm o kimseye son nefeste Kevser şarâbından içirir. Kıyamette açlık ve susuzluk görmez.‘
Dünyada îman üzere yaşamak önemli olduğu gibi ebedî âhirete îmân ile göçebilmek elbette daha büyük önem taşımaktadır. Mümin korku ile ümit arasında olmalı, ibadet ve taatında her ne kadar titizlik gösterse de ahiretinin güzel olacağı konusunda asla emîn olup haddi aşmamalıdır. ‘اَللَّهُمَّ إِنِّي أُجَدِّدُ الإِيمَانَ تَجْدِيدًا بِقَوْلِ لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ. مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللّٰهُ / Allâhümme innî üceddidü’l-îmâne tecdîden bi-kavli-lâ ilâhe illallâh Muhammedün Rasûlullâh / Allâhım, ‘Allah’tan başka ilah yoktur ve Muhammed Aleyhissalâtü ve’s-Selâm Allâh’ın elçisidir’ Kelime-i Tevhîdiyle îmânımı tekrar tekrar ikrâr ediyorum’ derken, hayatında da Allâh’ın (c.c.) emirlerinden hiçbir şeyi üstün tutmamalı, İslâm’ın mukaddesâtına zahiran ve bâtınen hürmeti elden bırakmayarak Yüce Yaradan’ın Kitâbullâh ile gösterdiği yol üzere Rasûlullâh Efendimiz (s.a.v.)’in Sünnet-i Seniyyesi ışığında sağlam adımlarla ilerlemeye gayret etmelidir.
Ancak âhiret nimetini kazanabilmek, iman ile göçerek Afv-ı İlâhî’ye mazhar olup ebedî saadete erebilmek, nasip işidir. Yapılan ameller âhiret saadetinin ‘garantisi’ olmayıp Allâhu Teâlânın rızâsını kazanmaya götürecek yollardır. Eğer o yolda ihlâs ile ilerlenebilirse, Mevlâ-yı Zü’l-Celâl râzı olduğu kullarının amellerini dilediği kadar katlayıp hatalarını örterek sonsuz lütuflarına mazhar edip Cennet-i A’lâ ile müşerref kılacağını müjdelemiştir.
Bu nedenle yaptığı ibadetlerine kendince bir değer biçerek imanla gideceğinden emin olmak gibi bir gaflete düşmeden, daima ihlas ve sâlih amel üzere olup son nefeste îmân ile rûhunu teslîm edebilmek için Allâhu Teâlâ’ya iltica hâlinde olmak, Mü’min için elzemdir.
Bu gece kılınacak 2 rekat namaz ne zaman ve nasıl kılınır?
Bu gece kılınacak 2 rekat namazın vakti, akşam namazından itibaren imsak vaktine yani yatsı namazı vaktinin bitimine kadardır.
Namazın kılınış şekli ise öğle ve yatsı namazının son sünneti gibidir.
Bu gece kılınacak 2 rekat namazın niyeti
Namaza, ‘Yâ Rabbi’ Niyet ettim Senin Rızâ-yı Şerifin için namaza, Allâhu Ekber!’ diye niyet edilir.
Ramazan-ı Şerif’in her gecesinde özel olarak tavsiye edilen bu namazların hükmü nedir?
Bu gecelerde kılınan namazlar, farz veya vacip olmayıp nafile namazlardır. Kılınmasında büyük ecir ve mükafat vardır. Ancak, terk edildiği zaman kişi mesul olmaz.
RAMAZAN-I ŞERİF AYINDA YAPILAN İBADETLERE İHSAN EDİLEN MÜKÂFÂT
Ramazan’da Kur’ân-ı Kerim hatimleri, istiğfar ve Salevat-ı şerifeler, nafile namazlar ve bol bol hayr u hasenat yapılmalı, bu mübârek zaman diliminin manevi bereketi ile kat kat fazla ihsan edilen mükâfâtlardan mahrum kalmamalıdır.
Kur’ân-ı Kerim’de Sûre-i Kadir’de bildirildiği üzere, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesini içerisinde bulundurması ve Kur’ân-ı Kerîm’in bu ayda indirilmeye başlanması gibi daha birçok hikmete mebnî ‘On bir Ayın Sultanı’ olarak isimlendirilen Ramazan-ı Şerif ayı, senenin en önemli ayıdır. Müminlerin bu ayda yapacağı nafile ibadetler ve sadakalar, diğer zamanlarda yapılacak farz ibadetler gibidir. Bu mübârek ayda yapılan farzlar ise, diğer zamanlarda yapılan yetmiş farza bedeldir.
Ramazan-ı Şerif ayını bol bol Kur’ân-ı Kerim okuyarak, oruç, namaz, sadaka, hayr u hasenât ve zikirler ile geçirebilen kimseye Allâhu Teâlâ bütün bir sene boyunca bu tür ibadetler yapabilmeyi nasip eder. Bu aya manen hürmetsizlikte bulunan, günahlarında ısrarcı olan kimselerin de, bütün senesinin o şekilde geçmesinden korkulur.
***
RAMAZAN’IN 17. GECESİ TERAVİH NAMAZININ ECRİ Ramazan-ı Şerif ayının 17. gecesinde teravih namazını kılan kimseye verilen ecir ve mükâfât; Bu gecede teravih namazı kılan kimse, dünyadan çıkmadan Cennet-i A’lâ’daki makamını görür. [Dürretü’l-Vâ’izîn]
İslâmî kaynaklardaki rivayetlere göre kişi son nefesini verirken iyi amelleri ve kötü amelleri kendisine arz olunur. Âhiretteki makâmı gösterilir. Kişi o ânın hazzından veya dehşetinden, ölüm sıkıntısınından dolayıdır ki etrafındakileri tanıyamaz, onlarla irtibatı kesilip artık tamamen kendi gerçeğiyle başbaşa kalır. ‘Küllü nefsin Zâ’ikatü’l-mevt’/ Her nefis ölümü tadacaktır Âyet-i Kerîmesi fahvâsınca ölümden kaçış olmadığından fani dünyanın faydasız işlerinden mümkün olduğunca elini ve hususen kalbini çekip âhirete yönelmek bir ‘kul’un başlıca vazifesidir.
TERAVİH NAMAZININ HÜKMÜ NEDİR ve NASIL KILINIR?
Teravih namazı kılmak Sünnet-i Mü’ekkededir. Yani, Peygamberimiz (s.a.v.)’in Ramazan ayı boyunca devam ettiği ve nadiren terk ettiği bir sünnet olma özelliğini taşır.
Sünnet-i Mü’ekkede, vacibe yakın bir şekilde kuvvetli olan sünnet demektir. Sünnet-i Mü’ekkede olan bir amelin özürsüz olarak terk edilmesi tahrimen mekruhtur.
Teravih namazı yatsı namazı ile vitir namazı arasında kılınır. 20 rekat olarak rivayet edilen teravih namazını Peygamber Efendimizin bazı zamanlarda 6-8 rekat olarak da kıldığı nakledilmiştir. 4 rekatta bir selam selam verilerek (ikindi ve yatsının ilk sünneti gibi) kılınan teravih namazının ikişer rekat (öğle ve yatsının son sünneti gibi) olarak da kılınmasında mahzur yoktur. Selam verildiğinde Salât-ı Ümmiye ve Salevât-ı şerifeler okuyarak kısa süreli bedeni dinlendirmek uygundur.
Her ibadette olduğu gibi teravih namazının da ecir ve mükafatı, kişinin ihlas derecesine göre Allâhu Teâlânın dilediği kadar katlanır. Cenâb-ı Hakk’ın rahmet ve mağfireti sonsuz olup, Rızasına nail olan kullarına dünya ve ahirette bahşedeceği lütuflarının da hududu yoktur.
İHLÂS NEDİR?
Hadîs-i şerif: Allâhu Teâlâ, sizin suret, şekil ve dış görünüşlerinize değil, kalblerinize va kalbî temâyüllernize bakar. (Müslim, Birr, 33)İhlas kelimesinin anlamı; arıtma, saflaştırma, ayırma, katışığını gidermek.
İbadette İhlas kelimesinin anlamı; ferdin, ibadet ve taatinde Cenab-ı Hakk’ın emir ve ihsanlarının dışında her şeye karşı kapanması, hâlisan, katıksız bir niyetle yalnızca Allah için yapması halidir.
Hâlisâne Hakk rızası için yapılmayan amellerin durumuna dair Hadîs-i Şerif: “Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan kendisine kuru bir açlıktan başka bir şey kalmaz! Geceleri nice namaz (terâvih ve teheccüd namazı) kılanlar vardır ki, namazlarından kendilerine kalan, yalnız uykusuzluktur.” (İbn-i Mâce, Sıyâm, 21)
ORUÇ TUTAMAYAN KİMSE TERAVİH KILAR MI?
Ramazan-ı Şerif ayında teravih namazı kılmak, orucun değil Ramazan ayının sünnetidir. Yani herhangi bir nedenle oruç tutamayan kimseler de, teravih namazı kılabilir.
Çok hasta ve yorgun olanlar, teravih namazını 20 rekat olarak kılamasa bile ecrinden mahrum kalmamak için 6-8 rekat kadar veya ayakta durmaya gücü yetmiyorsa oturarak da eda edebilir.
Teravih namazının faziletine dair Hadis-i Şerif; Peygamber Efendimiz Sallallâhu Aleyhi ve Sellem buyurur ki; ‘Kim ki Ramazan’ın faziletine inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek terâvih namazını eda ederse, geçmiş günahları affolunur.’ [Buhârî, Îmân 37 ; Müslim, Müsâfirîn 173, 174.]
