Doğu Akdeniz, günümüz dünyasının küresel paylaşım mücadelelerinden birine tanıklık ediyor. Bölgede Türkiye’yi dışlayarak kendi çıkarları doğrultusunda planları Ankara’ya dayatmak isteyen Yunanistan ve Güney Kıbrıs, önceki gün önemli bir adım atarak İsrail ile Eastmed (Doğu Akdeniz doğal gaz boru hattı) projesinin inşası için anlaşmayı Atina’da imzalamıştı. Söz konusu anlaşma Yunan ve Rum medyasında beklendiği üzere sevinç çığlıklarıyla duyurulmaya devam ediyor. İsrail ise daha temkinli bir tutum sergiliyor.

HEP BİR AĞIZDAN SANSÜR

Proto Thema, Vima, Kathimerini gibi ana akım Yunan gazetelerinde “Revizyonist Türkler’e bölgede darbe: Yunanistan, enerji hatlarının hayati ülkesi konumuna geliyor” temalı başlıklara sıkça rastlanıyor. “Bölgede istikrar için bir araya gelen üç ülke, Ankara’ya kapıyı açık bırakıyor” ifadesiyle de dayatmalara karşı çıkan Türkiye’nin uzlaşmaz ve saldırgan olarak gösterilmesiyle algı operasyonuna başvuruluyor. Anlaşmaya yönelik soru işaretlerine hep bir ağızdan sansür uygulanıyor.

Aşırı sağcı (ki aşırı sağın ana akıma etkisi alanında dünya ortalamasının son derece üzerinde) medyada ise Türkiye düşmanlığı, her türlü mantıklı açıklamayı işlevsiz kılmış durumda. Bu alanda büyük üne sahip ırkçı haber siteleri Hellas Journal ve Pentapostagma’da yazılanlara bakıldığında, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın EastMed için yaptığı tebrik açıklanasına atıfta bulunularak “Atina’da kutlama, Ankara’da ise savaş çığlıkları.

TÜRKİYE’YE İŞGALCİ SUÇLAMASI

Yunanistan bölgede istikrarı kurmak için mücadele verirken Türkiye ise Libya’ya asker gönderme tezkeresini TBMM’den geçirerek saldırgan ve işgalci siyasetinden geri adım atmayacağını bir kez daha ispatladı” deniyor. Bununla da yetinmeyen Yunan aşırı sağı, “ABD neden ve niçin Helenizm’i yalnız bırakmamalı” türü yazılarla Helenizm’in bölgede istikrar ve barışın tek yolu olduğunu savunmaya varan hastalıklı bir söylem içerisinde.

Editör: TE Bilisim