Güvenlik ve Terör Uzmanı Osman Kaya, 20 Ocak 2018’de başlayan ve 57 gün sonra Afrin’in terör örgütlerinin işgalinden 18 Mart’ta kurtulmasıyla sonuçlanan Zeytin Dalı Harekâtı’nı gazetemize değerlendirdi.

Esed rejimine karşı 2011’de demokratik taleplerle başlayan protestoların şiddetle bastırılmaya çalışılmasının Suriye’de iç savaşa dönüştüğünü hatırlatan Kaya, bu süreçten en çok etkilenen ülkenin ise Türkiye olduğunu vurguladı.

4 MİLYON MUHACİR TÜRKİYE’YE GELDİ

Bir yandan Esed rejiminin saldırıları, diğer yandan DEAŞ ve PKK/PYD terör örgütünün baskı ve saldırıları, öte yandan gelişmeleri bahane ederek Suriye’ye yerleşen ABD ile Esed’i destekleyen Rusya ve İran’ın müdahalelerinden etkilenen yaklaşık 4 milyon Suriyeli’nin Türkiye’ye göç ettiğini belirten Kaya, şunları söyledi:

“Türkiye pek çok yönden olumsuz etkilenmesine ve hiç bir destek görmemesine rağmen, bu krizi tam bir ensar-muhacir ilişkisi içerisinde, takdire şayan bir özveriyle ve başarıyla yönetti.  Bu gerçeği vurgulamakta yarar var.”

ABD’nin Irak’ı işgali sürecinin önemli sonuçlarından birisi olan DEAŞ terör örgütünün 2014 yılına gelindiğinde Irak El-Kaidesi’nden bağımsız olarak Suriye’de varlığını ve etkisini artırdığına işaret eden Kaya, örgütün Türkiye’yi hedef alan ondan fazla terörist eylem gerçekleştirdiğini söyledi. DEAŞ’ın 2016 yılında Suriye topraklarından Türkiye’ye yönelik füze attığını ve onlarca vatandaşımızın şehit olduğunu hatırlatan Kaya, bu saldırılara karşı ne ABD ne de Suriye’de askeri gücü bulunan diğer ülkelerin engel olmadığını söyledi.

PKK/PYD GÜÇ KAZANDI

Kaya, fiili olarak da sınırdan doğrudan Türkiye’yi tehdit etmeye başladığını belirterek, o tarihlerde Suriye’deki durumu şöyle değerlendirdi:

“Bu arada Suriye iç savaşında Esed rejiminin işbirliği, ABD’nin doğrudan destek ve yardımı, İran ve Rusya’nın da göz yummasıyla etnik ayrılıkçı PKK/PYD terör örgütü önemli ölçüde güç kazandı. Suriye’nin kuzeyinde yine ABD’nin aklı ve desteği ile SDG (Suriye Demokratik Güçleri) adıyla kamufle olmaya ve meşruiyet kazanmaya çalışan etnik ayrılıkçı PKK/PYD terör örgütü, 2014 yılında sözde kantonlar ilan etmeye başladı. Bu sözde kantonlar konusu, mevcut konjonktürden yararlanarak, Suriye-Irak sınırından başlayarak Akdeniz’e uzanan bölgede başından beri amaç olarak ortaya koyduğu ve KCK adıyla sistemleştirdiği bağımsız devlet girişimiydi.

Terör örgütü bu süreçte Suriye’deki durumunu konsolide etmek ve Türkiye’yi kendi içerisine hapsetmek olarak da değerlendireceğimiz hendek terörünü başlattı. PKK terör örgütünün bu hamlesinde ABD’nin emperyal aklı ve desteğinin belirleyiciliğini tekrar hatırlatmamız gerekiyor.”

ABD’NİN HAMLESİ BOŞA ÇIKARILDI

“Türkiye hakim, sakin/sabırlı, kararlı ve hukuku esas alarak yürüttüğü operasyonlarla içeride terör örgütünün ve dolayısıyla ABD’nin bu hamlesini boşa çıkardı” diye konuşan Kaya, terör örgütüne içeride tam bir hezimet yaşatıldığını söyledi.

Kaya, “Zeytin Dalı Harekâtı, hem hendek terörü başta ABD ile diğer ülkelerin desteğiyle doğrudan Türkiye’yi hedef alan DEAŞ terör örgütüne yönelik 26 Ağustos 2016’da başlatılan ve yine tam bir zaferle sonuçlanan Fırat Kalkanı Harekâtı’ndan bağımsız değildir” dedi.

FIRAT KALKANI’NIN ETKİSİ VE SONUCU

15 Temmuz 2016’daki FETÖ’nün etnik ayrılıkçı PKK terör örgütü de dahil ABD ve Batı’nın desteğiyle gerçekleştirdiği Türkiye’nin işgal girişiminin bastırılması sonrası en sıkıntılı döneminde gerçekleştirilen Fırat Kalkanı Harekatı ile bir yandan DEAŞ’ın yenilgiye uğratılıp Türkiye’ye yönelik tehdit olmaktan çıkarıldığına dikkati çeken Kaya, bir yandan da PKK/PYD terör örgütünün sözde kantonları birleştirerek Türkiye’nin güneyden kuşatılması projesinin akamete uğratıldığını söyledi.

Mehmetçik’in Özgür Suriye Ordusu’nun da desteğiyle zaferle sonuçlandırdığı Fırat Kalkanı’nın ardından Kaya, Afrin bölgesinde tahkimatını ve baskısını artıran, kendi yönetimini ilan eden PKK/PYD terör örgütünün tehdit olmaktan çıkarılmasının kaçınılmaz bir hale geldiğini belirtti.

BÖLGE BARIŞI İÇİN ZEYTİN DALI

Zeytin Dalı Harekâtı’nın, sadece Türkiye’nin bütünlüğü, barışı, istikrarı ve güvenliğinin sağlanması amacıyla gerçekleştirilmediğini kaydeden Kaya, şu ifadeleri kullandı:

“Suriye başta olmak üzere Irak ve İran’ın ile birlikte bölgenin barışını, istikrarını ve güvenliğini tehdit eden, bölge insanlarının mallarını zorbalıkla gasp eden onları topraklarından göçmeye zorlayan PKK/PYD terör örgütünün zulmüne son vermek ve bir daha harekete geçemeyecek duruma getirmek için gerçekleştirildi.

Zeytin Dalı Harekâtı, Fırat Kalkanı Harekâtı’yla beraber; karar alma süreçleri ile birlikte Türk devlet aklının, vatansever milli unsurların, milli/yerli donanımın işe koşulduğu, meselelere duyarlılık, diplomasi ve doğru ‘istikamet’in belirlenmesi açısından da yeni bir başlangıç oldu.

40 YILLIK ÇIKMAZ YENİLDİ

Bu harekât ile terörle mücadele konusunda Türkiye’nin kırk yıllık yanlışını, çıkmazını da yenmiş olduğunu dile getiren Kaya, Türkiye’ye yönelik hiç bir tehdidin sınırlarımıza dayanmasına izin verilmeyeceğini, her tehdidin bulunduğu yerde etkisiz hale getirileceğini ifade etti.

Zeytin Dalı Harekâtı’nın sonuçlarına ilişkin Kaya, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Zeytin Dalı Harekâtı, Türkiye’nin güneyden kuşatılarak boğulması projesini parçaladı. Fırat’ın batısı meselesini ortadan kaldırdı. ABD’nin taşeron olarak kullandığı etnik ayrılıkçı PKK/PYD terör örgütüne dayanarak bu bölgeyi işgal etmesi engellendi. Netice olarak, Türkiye’nin beka mücadelesinin en önemli cephelerinden birisi temizlendi.

Bu sürecin kazandırdığı en önemli tecrübelerden birisi de; düşmanın bulunduğu yer üzerinden Batı, Doğu seçeneği/tercihi yapılmamalı, her mesele –içeride-dışarıda- kendi mecrası içerisinde aynı önemde değerlendirilmeli ve uygun yöntem ve araçlarla müdahale edilmelidir.”

Kaya, milletin onurlu, huzurlu, güvenli yaşaması için kendi canlarından ve cananlarından vazgeçen nurlu şehitlerimize de rahmet diledi.

Tarihe altın harflerle yazılacak

Zeytin Dalı Harekâtı’nın, uluslararası hukuk ve insani değerler açısından hem meşru hem doğru hem de zorunlu bir harekât olarak tarihe geçtiğine işaret eden Kaya, “Strateji, planlama,  uygulama açısından da en önemli ve başarılı harekâtlardan birisi olarak istenildiği gibi ve zaferle sonuçlandı. Dünya’ya demokrasi, barış ve huzur getirmek için çalıştıklarını iddia edenlerin gerçek niyetlerinin ve yaptıklarının da deşifre olması açısından örnek bir harekât olarak yazacak tarih bu herakatı” diye konuştu.

Güvenlik ve Terör Uzmanı Osman Kaya, “Türkiye Zeytin Dalı Harekatı ile bağımsız, onurlu, kararlı ve cesur duruşuyla neler başarabileceğini bütün dünyaya bir kez daha ispatladı” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim