Türkiye, Barış Pınarı Harekâtı’nda nihai hedef olan Güvenli Bölge oluşturma yolunda önemli bir adım attı. ABD ile önceki gün yapılan anlaşma çerçevesinde, henüz terörden temizlenmemiş Güvenli Bölge sınırlarındaki YPG/PKK unsurları da ABD öncülüğünde geri çekilecek. Bu gelişme, Batı medyasının temel gündem maddesi oldu.
“ERDOĞAN NE İSTEDİYSE ALDI”
Anlaşma, ABD’de Cumhuriyetçi başkan Donal Trump’ı yıpratmak için çalışan Demokratlar’ın en büyük silahı haline geldi.
“Erdoğan tüm istediklerini aldı, ABD ise kaybetti. Geri çekiliyoruz. Berbat bir anlaşma, Türkiye karşısında aciz duruma düştük” yorumları yapılarak Trump’ın ABD’yi küçük düşürdüğü dile getiriliyor. Ermeni lobisine yakın bazı Demokratlar ise “Türkiye’ye sadece yaptırım uygulamakla kalmamalı, Ermeni Soykırımı’nı da resmi olarak bir an önce tanımalıyız” şeklinde propaganda yapıyorlar.
“ANKARA HEDEFİNE ULAŞTI”
Amerikan basını, Türkiye ve ABD arasında Suriye’nin kuzeydoğusu için varılan anlaşmaya ilişkin “Türkiye, her istediğini aldı” değerlendirmesinde bulundu. ABD’nin Washington Post, Wall Street Journal, New York Times, CNN, ABC gibi ana akım medya kuruluşları, Washington ile Ankara’nın “PKK/YPG’nin 120 saat içinde Güvenli Bölge’den çıkması için Barış Pınarı Harekâtı’na ara verilmesi” konusunda vardığı anlaşmayı “Ankara hedefine ulaştı” şeklinde yorumladı. New York Times gazetesinin internet sitesinde, anlaşma, “Türkiye’nin Donald Trump’a zaferi” başlığıyla duyuruldu.
“ROJAVA ARTIK YOK”
İngiliz Times gazetesinde, anlaşmanın ABD Başkanı Donald Trump’ın 6 Ekim’deki Amerikan askerlerini geri çekme kararının yol açtığı savaştaki değişimi tersine çeviremeyeceği kaydedilerek, “YPG’lilerin iç savaşın kaosu sırasında oluşturduğu yarı devletleri Rojava (Sözde Suriye Kürdistanı) artık yok” ifadesine yer verildi.
“ANKARA’NIN ÖLÇÜLERİNE GÖRE ANLAŞMA”
Alman Spiegel dergisinin internet sayfasındaki haberde, “ABD, Erdoğan’a ne istediyse verdi” başlığı kullanıldı. Hollanda’da kamu yayın kuruluşu NOS’un haberinde, “Ankara’nın tam da isteği, Suriye’de Kürtlerin olmadığı bir tampon bölge oluşturuluyor.” denildi.
Kathimerini gazetesi, “Ankara’nın ölçülerine göre anlaşma” başlıklı haberinde, anlaşmanın Türkiye’nin tam istediği şekilde sonuçlandığı belirtildi.
HAARETZ: TÜRKİYE İSTEDİĞİNİ ALDI
İsrail’in önde gelen gazetelerinden Haaretz, Ankara ile Washington arasında Barış Pınarı Harekatı konusunda varılan anlaşmayla Türkiye’nin istediğini aldığını yazdı.
Jerusalem Post gazetesi haberinde ABD’nin Ortadoğu’daki itibarının tüm zamanların “en düşük” seviyesinde olduğu yönündeki ifade dikkati çekti. İtalyan basını, anlaşma Washington’ın başarısı olsa da kazananın Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu görüşüne yer verdi.
“Tıpkı Kıbrıs gibi olacak”Söz konusu gelişme, Avrupa medyasında da büyük yankı uyandırdı. Genel tepki “ABD, Kürtler’i yarı yolda bıraktı. Avrupa Birliği olarak hiçbir şey yapamadık. Tamamen etkisiz kaldık” şeklinde özetlenebilir. Anlaşmaya en büyük tepkinin geldiği Avrupa ülkesi ise Fransa oldu. “Türkiye, tıpkı Kıbrıs’ta olduğu gibi, Suriye’nin kuzeyinde de en az 50 yıl varlığını sürdürecek. Bu anlaşma, Batı’nın müttefiklerine ‘Bizimle ortak olup savaşırsanız sizi yarı yolda bırakırız’ mesajı olacak. Yaptırım uygulamada da etkisiz kaldık. Bu saatten sonra herhangi bir yaptırımın önemi kalmadı. Türkler, işgale başlayınca derhal toplanıp tüm yaptırım kararlarını hızlı bir şekilde almalıydık” denilerek, Avrupa Birliği’nin etkisizliğine de atıfta bulunuluyor. AB’nin lokomotifi Almanya’da da “Kürtler’e ihanet” teması işleniyor, Fransa’dakine benzer tezler savunuluyor.
KİMYASAL SİLAH YALANI!
Öte yandan, ABD’deki Türkiye düşmanı unsurlardan olan Yunan lobisi ise, Barış Pınarı Harekâtı sırasında uluslararası toplum tarafından yasaklanan kimyasal silahların siviller üzerinde kullanıldığı yalanını yayarak, “Türkiye’nin savaş suçları işlediği için derhal yargılanması lazım” şeklinde görüşler savunuyorlar. Yaptırımların geri çekilmemesi gerektiği, yaptırımların içine “Türkiye’nin Ege ve Doğu Akdeniz’deki yasadışı faaliyetlerinin de eklenmesi” gerekliliği de dillendiriyor.
