Çin’in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentinde eğitim gördüğü sırada koronavirüse yakalanan ve tedavi sürecinin ardından iyileşen Filistinli Ebu Namus, yaşadığı zorlu süreci anlattı.

Eğitim dönemindeki tatilinde çıktığı bir yolculukla başlayan hastalık sürecini ve karantina altında geçirdiği günleri aktaran Ebu Namus, sağlığına kavuştuktan sonra verdiği röportajda “ilgili makamların uyarılarını dikkate alıp, uygulamak ve Allah’a tevekkül etmek” gerektiğini vurguladı.

“HİÇ AKLIMA GELMEDİ”

Doktora eğitimi için bir buçuk yıl önce Gazze’den yola çıkıp Çin’e giden Ebu Namus, amacının Çin’de salgının çıktığı Vuhan kentindeki Central China Normal Üniversitesinde sosyal psikoloji alanında uzmanlaşmak olduğunu dile getirdi.

Filistinli öğrenci, “Gurbette yaşayacağım din, dil, çevre ve kültüre dayalı farklılık ve sorunların tümünü hesaba katarak yola çıkmıştım ancak virüs gibi bir sıkıntıyı hiç aklıma getirmedim.” dedi.

“AKCİĞERLERİM YERİNDEN ÇIKACAK GİBİYDİ”

Filistinli genç, “Bir arkadaşımız, ülkesine dönmek için sağlık raporu almaya karar verdi. Ancak arkadaşımızda virüs çıktı ve karantinaya alındı. Bunun üzerine ben ve bir arkadaşım daha virüs bulaşıp bulaşmadığından emin olmak için test yaptırmaya karar verdik. Testler ilk etapta olumsuz çıktı ve kaldığımız otele döndük. Otele döndüğümüzde emniyet güçleri bizden 14 gün boyunca tek kişilik odalarda zorunlu karantinada kalmamızı istedi. 14 gün boyunca odadan çıkmamıza izin vermediler.” dedi.

Karantina sırasında 28 Ocak’ta yaşayacağı zorlu sürecin ilk belirtilerinin ortaya çıktığını belirten Ebu Namus, “Karantina altındayken medyada öldürücü olarak duyduğumuz virüse yakalandığımıza dair korku dolu bir bekleyişimiz vardı. Bu sırada vücudumda aşırı halsizlik meydana geldi. Ama ben ilk başta yolculuktan kaynaklandığını düşündüm. Ancak 2 Şubat’ta bir anda ciddi belirtiler artmaya başladı. 39 dereceyi geçen yüksek ateş, vücudun çeşitli bölgelerinde ağrı, akciğerlerimde sancı baş gösterdi. Sanki akciğerlerim yerinden çıkacak gibiydi. Bunların yanı sıra boğazda kuruluk, ciddi bir öksürük, kulaklarda çınlama ve şiddetli baş ağrısı ortaya çıktı.” diye konuştu.

4 YÖNLÜ TEDAVİYLE HASTALIĞI ATLATTI

Ebu Namus şöyle devam etti:

“Doktorlar 4 yönlü bir tedavi yöntemi uyguladı. İlaç tedavisinin yanı sıra, psikolojik destek, spor ve sağlıklı beslenmeyle tedavi olduk. Medyada yer alan haberlerden ve söylentilerden uzak kalarak kötü bir psikoloji içine girmekten kaçınıyorduk. Dua ve namazla vakit geçiriyorduk. Ayrıca ailemiz ve arkadaşlarımızla iletişime geçiyor, film izliyorduk. 19 Şubat’ta karantinayla tedavi aşamasını atlatarak, ikinci aşama olan iyileşme sonrası döneme geçtim. 19 Şubat- 5 Mart tarihlerinde iyileşme sonrası karantinada kaldım.”

“ALLAH’A TEVEKKÜL EDİN”

Ebu Namus, şu an uzun tedavi süreci sonrası bir yorgunluk yaşadığını, tekrar o günlere dönmemeyi ümit ettiğini kaydetti.

Tüm insanları sorumluluk bilinci taşımaya davet eden Ebu Namus, sık sık Allah’a dua etmek ve virüsü hafife almamak gerektiğini belirterek, “Tüm bunlara rağmen virüs, cehalet kadar tehlikeli değil. Bu virüsle mücadelenin en iyi yolu, ilgili makamların uyarılarını dikkate alıp, uygulamak ve Allah’a tevekkül etmek.” dedi.

Editör: TE Bilisim