Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Salgın döneminde ülkemizden 133 ülke tıbbi malzeme talebinde bulundu. Bugün BM’de 193 ülke var. Dünyadaki ülkelerin 3’te ikisinden fazlası Türkiye’den tıbbi malzeme talebinde bulundu. Bu rakam ülkemize olan güvenin göstergesidir. Bunlardan 80’ine yardımcı olduk. Bu zor dönemde sergilediğimiz fedakarlık ve dayanışma güçlü ve güvenilir Türkiye algısını güçlendirdi” dedi.

Mevlüt Çavuşoğlu: Yurt dışında 507 Türk vatandaşı vefat etti

Gündem

Habere Git

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun (DEİK) video konferans ile düzenlediği DEİK Talks programı kapsamında açıklamalarda bulundu.

DÜNYANIN 3’TE 2’Sİ YARDIM İSTEDİ

Çavuşoğlu, “Salgın döneminde ülkemizden 133 ülke tıbbi malzeme talebinde bulundu. Bugün BM’de 193 ülke var. Dünyadaki ülkelerin 3’te ikisinden fazla Türkiye’den tıbbi malzeme talebinde bulundu. Bu rakam ülkemize olan güvenin göstergesidir. Bunlardan 80’ine yardımcı olduk. Bu zor dönemde sergilediğimiz fedakarlık ve dayanışma güçlü ve güvenilir Türkiye algısını güçlendirdi. Ülkemiz aleyhine ön yargılar vardı ancak ilk defa pozitif bir atmosfer oluşturuldu. Yurt dışındaki vatandaşlarımıza olumsuz algının azaldığını görüyoruz” dedi.

“FIRSATLARI DEĞERLENDİRMELİYİZ”

Koronavirüs sonrası dönemin eskisiyle aynı olmayacağının altını çizen Çavuşoğlu, “Bu yeni dünyaya kendimizi adapte etmemiz lazım. Ekonomik ticari ilişkilerde değişiklikler kaçınılmaz. Farklı yeni bir normalden bahsediyoruz. Son yıllarda iş gücü maliyetlerindeki artışlar, ABD-Çin ticaret savaşları gibi faktörler küresel tedarik zincirleri üzerinde baskı oluşturuyordu. Krize tüm dünya bu şartlarda girdi. Tedarik zincirlerinde bölgesel yerel süreçlerin önemi artacak. Bu özellikle üretim süreçlerinin iç içe geçtiği ve küresel entegrasyonun yoğun olduğu otomotiv, kimya, uçak sanayi vb. sektörlerde hissedilecek.

Mevlüt Çavuşoğlu: 103 ülkeden 65 bini aşkın vatandaş Türkiye’ye getirildi

Gündem

Habere Git

Salgın süreci üretimin belirli yerlerde yoğunlaşmasının ciddi riskler barındırdığını gösterdi. Herkes bir çeşitliliğe gidiyor. Devletlerin ve çok uluslu şirketlerin alternatif lokasyon arayışlarını artırmaları bekleniyor. Türkiye’nin yakın coğrafyalardaki yeni tedarik incirlerine daha fazla entegre olması öncelikli olarak benimsenmelidir. Güçlü olduğumuz sektörlerde Türkiye’ye daha fazla yatırım yapması ihtimali yüksek. Fırsatları değerlendirmeliyiz. Çin’e yönelik yaklaşımların üretim sektöründe, İtalya, İspanya ve Fransa’nın ağır darbenin turizm sektöründe açtığı yeni alanları değerlendirmeliyiz. Bunlar elimizde olmayan gelişmeler dolayısıyla bunları olumlu anlamda değerlendirmemiz lazım” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim