Diriliş Postası Muhabiri Batuhan Gülşah/Atina
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın 26 Nisan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yeniden aday olmasıyla ve İngiliz The Guardian’a verdiği demeçlerle, Ada’da gündem olmayı sürdürüyor. Akıncı, Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’ye bağlanması konusunun, Türkiye’nin kendi çıkarlarına da aykırı olduğunu söylemiş, Fransız mandasına bağlı Hatay Devleti’nin 1939’da referandumla Türkiye’ye bağlanmasını kabul eden Tayfur Sökmen’i hedef alarak “İkinci bir Tayfur Sökmen olmayacağım” diye konuşmuştu. Akıncı’nın bu ifadeleri, Kıbrıs’ta çözümün bu ifadelerle dahi mümkün olmayacağının bir ispatı oldu. Sigma, Fileleftheros gibi gazetelerde “Akıncı’dan cesur açıklamalar” şeklinde ifadeler kullanılarak “İşgalci Türkiye’ye karşı çıkmasının ne kadar değerli olduğu” övüldü.
AŞIRI SOLUN ÖTESİNE GİDEMEDİ
Ancak bu gelişmenin gündeme oturduğu 7-8 Şubat tarihlerinden bu yana Güney Kıbrıs kamuoyundaki atmosfere bakıldığında, “Akıncı’nın cesur açıklamaları”ndan öteye gidilemedi. Kıbrıs’ı sadece Yunan olarak kabul eden, Kıbrıslı Türkleri “Yunan adasında bir azınlık” olarak gören Güney Kıbrıs’taki baskın anlayış yine kendisini gösterdi. Akıncı’nın Türkiye tarafından ilhak edilme ihtimaline karşı çıkma kısmı her ne kadar övülse de, devamında söylediği “Kıbrıslı Rumlar’ın azınlığı olmak da istemiyoruz” sözü bir o kadar rahatsızlık doğurdu. Çünkü açık oturum programlarında ve gazetelerdeki köşe yazılarında “aşırı sol” diye tarif edilecek kitleler haricindeki büyük çoğunluk, “Akıncı’nın cesur açıklamaları” bakış açısıyla meseleyi ele alırken, devamına uyguladıkları sansürle bir anlamda Kıbrıslı Türkler’i yutma siyasetini kabullenmiş oldular.
ÇÖZÜMSÜZLÜK TEK GERÇEK ÇÖZÜM
Dolayısıyla Mustafa Akıncı’nın ifadeleri Türkiye medyasında sanıldığı gibi Rumlar tarafından coşkuyla karşılanmış değil. Eğer Akıncı “Rumlar’ın azınlığıyız ve bize azınlık statüsü yeterlidir” ifadesini de kullanmış olsaydı işte o zaman Güney Kıbrıs’tan çok başka seviyede olumlu tepkiler gelmesi muhtemeldi. Tüm detaylar ve olasılıklar, Ada’da çözümsüzlüğün tek çözüm olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Zira Mustafa Akıncı gibi Türkiye karşıtı bir isim dahi Rumlar’a yaranamadı.
Diriliş Postası Muhabiri Batuhan Gülşah/Atina
