Harun Emre Karadağ
Çaylarıdoldurun, yaslanın arkanıza; tantanaya başlıyoruz.
Ah bu insanlar!
İnsanları anlamak çok zor.
Neden mi?
Etrafabakıyorum, garibime gidiyor: Mevlâna’dan resimli sözler paylaşsam, bir türbeye çaput bağlasam huzur bulabilir miyim? Bu mevzular sadece bizim topluma mu özgü yoksa başka ülkelerde de böyle şeyler var mı?
İletişim Kafe’nin Araştırmacı-Karıştırmacı muhabiri Kâmil Suspus bu konuda sizler için neler araştırdı, hazırladı;
İlk tantanamız Dünya’nın Roma diyarından…
Haber şu: “Roma’daki aşk çeşmesinden milyon euro çıktı!
Türkçede Aşk Çeşmesi olarak bilinen Roma’daki Trevi Çeşmesi’nden geçtiğimiz yıl 1.4 milyon Euro bozuk para çıkarıldı. Roma’yı her yıl ziyaret eden milyonlarca turist, gerçek aşkı bulmak ya da bu şehre tekrar geri dönebilmek gibi dileklerle şehrin havuzuna bozuk para atar.
İtalyan basınında ‘Trevi Çeşmesi Hazinesi’ başlığıyla yer alan haberlere göre, her gece çeşmeden çıkartılan bozuk paraların toplamı geçen yıl 1 milyon 400 bin Euro’yu buldu. Bu rakamın, 2013 yılındakinden 100 bin Euro daha fazla olduğu kaydedildi.
Bu haliyle bir açık hava eseri olan Trevi Çeşmesi’nin, Roma’daki saray müzelerinin kazancının toplamından 1,1 milyon Euro daha fazla kazandırdığı bildirildi.
Turistler çeşmeye para atma geleneğini sadece Euro ile değil, aralarında Dolar ve Yen’in de bulunduğu çeşitli para birimleriyle de gerçekleştirdi.”
Demek ki bizde yokmuş böyle şeyler. ? Acaba tüm semavi dinlerde oyun aynı oyun mu?
İkinci tantanamız; “insanı çözen, hayatı çözermiş”. Dedem öyle diyor. ?
İlave ediyor dedem; hayatta en önemli şey “değerin kaynağıymış”.
Değerinin kaynağı hangisi?
Şöhret mi? İtibar mı? Haysiyet mi?
Şöhret: Halkın sana verdiği değer.
İtibar: Seçkinlerin sana verdiği değer.
Haysiyet: Senin sana verdiğin değer.
Zor ama hakikaten değerinin kaynağını ne?
Ve baba soru: İnsanı çözen var mı?
Aklıma M.Akif Ersoy’un şu söze geldi: “Kime ok atmayı öğrettimse, ilk bana nişan aldı.”
Tam bu noktada Can Yüceli de muhabbetimize dahil edelim. ?
Ne diyor üstad; “Üzülüyorsun; takma, diyorlar. Kızıyorsun; değmez, diyorlar. Susuyorsun; iki çift laf et, diyorlar. Alttan alıyorsun; tepene çıkardın, diyorlar. Bağırıyorsun; sakin ol, diyorlar. Aklı başında davranıyorsun; bu kadar uslu olunmaz, diyorlar. Ölünce ne diyecekler? Muhtemelen; Ölüm sana yakışmadı. Eeee normal tabii, dirimizi beğenmediler ki, ölümüzü beğensinler…!” ?
Bu hayatta “Ne İsa ya ne Musa ya yarandık!” ?
Öyle ama önemli olan şu değil mi! Kim ne derse desin herkes için geçerli bir gerçek var: “Tüm dünya için sadece bir kişi olabilirsin, fakat bazıları için sen bir dünyasın…”
PEKİ, ŞİMDİ NE YAPMALI?YAŞAMIN İLK DÜĞMESİ NE?
Küçük şeyler; küçük gibi gözüken büyük mevzular bunlar dimi…
Sevdiğim çok güzel bir söz var: “Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince diğerleri de yanlış gider.”
İLK DÜĞMEYİ, İŞİN ÖZÜNÜ CEMİL MERİÇ NE GÜZEL ÖZETLEMİŞ: “TÜM KİTAPLAR TEK KİTABI ANLAMAK İÇİN OKUNUR.”ALLAH’I DOĞRU TANIYOR MUYUZ? İnandığın Allah nasıl bir Allah?
Bu sorunun cevabını bulan insanı da çözer; hayatı da mutluluğu da huzuru da çözer…
Ferman padişahın, akıl bizimdir!
Haydi“düşünelim, araştıralım, sorgulayalım, analiz yapalım, sonuçlandıralım.”
Bu dünya kimseye kalmaz ve gün gelir, ömür mesaisi biter… Ve “Z Raporu”u sorarlar ağam… Benden söylemesi…
Hörmetler efendim ?
