Diriliş Postası Gazetesi Muhabiri İbrahim Seçkin Talaş – Analiz

Psikiyatrist Prof. Dr. Ruhi Yavuz, virüs salgını nedeniyle evlerden çıkılmaması gerektiğine dair yapılan çağrılara rağmen parklarda, mesire yerlerinde ve sahillere koşan vatandaşların “vurdumduymaz” bir şekilde hareket ettiğini söyledi.

Yavuz, “Salgın sürecinde önemli olan daha mantıklı, gerçekçi davranılmasıdır. Bu işin kuralı neyse ben buna uymalıyım denmelidir. Zaten kurala uymayanlar her zaman için sıkıntıdadır. Evde kalmakla insan psikolojisine bir şey olmaz. O kadar korkmamak gerekiyor. İnsan çabuk adapte olabilir” diye konuştu.

Çin’de başlayıp dünyaya yayılan yeni tip koronavirüs Kovid-19 salgınının ciddi bir şekilde insanlığı ilgilendirdiğini belirten Prof. Dr. Ruhi Yavuz, salgınlarda insanların farklı tepkiler verebildiğini belirterek, kimilerinin panikle hareket ettiğini kimilerininse vurdumduymaz bir hale büründüğünü dile getirdi. Psikiyatrist Yavuz, “Umumi olarak genel olarak bir musibet bu. Şimdi umumi olması bir taraftan rahatlatıyor çünkü herkes nasıl bizde öyleyiz deniyor. Ama tabii ki insanların olayları değerlendirmesi farklı, herkes aynı şekilde değerlendirmiyor” dedi.

TEDBİR HER ŞEYDEN ÖNEMLİ

Salgınların yaşandığı dönemde paniğe müsait olan insanların süreçten çok etkilendiğini söyleyen Yavuz, insanların salgın nedeniyle kargaşanın için de kalmış gibi hissedebileceğini belirterek, tüm bunların dışında sosyal ve ekonomik değişimlerin de insanları etkilediğini kaydetti.

Kovid-19 salgınıyla dünyanın hapishane haline geldiğine değinen Yavuz, ‘evde kal’ çağrılarına rağmen dışarıya çıkan insanların psikolojisine ilişkin şunları söyledi: “İnsanlar tepki gösteriyor. Burada cehalet işin içerisine giriyor. Vurdumduymazlık var. Toplum içerisinde bireylerin bazıları kendini idare etmekten aciz durumda oluyor. İşi olduğu gibi oluruna veren var. ‘Bana bir şey olmaz’ diye. Vurdumduymazlık, aşırı ilgisizlikten meydana geliyor. İnsanların bu tür durumlarda tepkileri farklı oluyor. Kimi aşırı tepki verirken kimileri ise tamamen yok farz ediyor”

Salgınlara toplumların kültürünün, anlayışının ve bakış açısının önemli etki ettiğini vurgulayan Yavuz, “Salgın sürecinde önemli olan daha mantıklı, gerçekçi davranılmasıdır. Bu işin kuralı neyse ben buna uymalıyım denmelidir. Zaten kurala uymayanlar her zaman için sıkıntıdadır. Evde kalmakla insan psikolojisine bir şey olmaz. O kadar korkmamak gerekiyor. İnsan çabuk adapte olabilir” diye konuştu.

Prof. Yavuz, insanların evde kalıp farklı aktiviteler yapabileceğini belirterek, sosyal medyanın bu kadar hızlı ve yoğun kullanımının salgın sürecinde faydasının olabileceğini söyledi. Yavuz, “Bizim belki de sosyal medyayı bu kadar hızlı ve yoğun kullanmamızın bir faydası olacak. Ben insanların sosyal medya üzerinden etkileşimde bulunarak bağ oluşturabildiklerini zannediyorum” dedi.

“SOSYAL MEDYA BAĞ OLUŞTURABİLİYOR”

Sosyal medyada zaman zaman bilgi kirliliğinin yaşandığını dile getiren Psikiyatrist Ruhi Yavuz, insanların buna riayet etmediğini hatırlatarak, “Toplum ne olursa olsun bu durumu öyle veya böyle atlatacak. Fakat burada herkesin söylediği gibi paniğe kapılmamak, korkmamak, tedbir almak gerekiyor. Yetkililer zaten sürece dair söylenmesi gerekeni söylüyor. Bu meselede yetkililer gerçekten çok duyarlı bir şekilde hareket ediyor. Bunu takdir etmek gerekir” değerlendirmesinde bulundu. Salgının önlenmesi için toplumun alınan kararlara uymaları gerektiğini sözlerine ekleyen Yavuz, Çin diktatör bir rejim olduğu için birdenbire kapılarını çivilediğini belirterek, Türkiye’de bunu yapmanın kolay olmadığını ancak insanların zamanla alışacağını söyledi.

“Sağlıkçıların kıymetini bilmek gerekir”

Prof. Dr. Yavuz, Kovid-19 Salgını ile mücadelede büyük bir özveri örneği gösteren sağlık çalışanlarının rolüne değinerek, “Sağlık saygısı kalkmış gibiydi. Yeniden bu saygı sağlanır. Sağlıkçı-hasta kavgaları, tartışmaları yaşandı. Sağlıkçılar baya üzüldü. Sağlık çalışanlarımıza mecburuz. Kıymetini bilmek gerekiyor” dedi.

Çin’e göre Türkiye’nin salgına ani yakalanmadığını hatırlatan Yavuz, sağlık çalışanlarının süreci koordineli bir şekilde yürüttüğünü belirterek, sağlık çalışanlarının görevlerini her zaman fedakârlık yaparak gerçekleştirdiğini söyleyerek sözlerini noktaladı.

Editör: TE Bilisim