Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasının ardından öğrencilerle soru-cevap oturumu gerçekleştiren Erdoğan, çokça gündeme gelen KYK borçlarının silinmesi hakkındaki soruya “KYK borçları gündemimizde, öğrencilerin lehine yönelik bir adım atılacaktır.” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

TÜRKİYE YÜKSEK İNSANİ GELİŞİM KATEGORİSİNDE

“Allah katında en kıymetli olanınız ondan en çok korkanınızdır. Bu konuda ecdadımız da tüm insanlığa ışık tutan tavsiyeleri ile öne çıkmaktadır. Bugünkü batının geçmişi en ağır insan hakları ihlalleri doludur.

Terörle mücadelemizi insan hakları diye eleştirenlerin geçmişi soykırımlarla dolu. Halbuki bizim böyle bir ayıbımız yok. İnsan hakları alanındaki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dün açıklanan Birleşmiş Milletler İnsani gelişim endeksinde Türkiye artık çok yüksek insani gelişme kategorisinde yer alıyor. Hep ‘Önce insan’ demeye ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ demeye devam edeceğiz.

Ülkemizin mücadelesini insan hakları kisvesiyle eleştirenlerin geçmişinde her türlü leke var.

SORU-CEVAP KISMI

Cumhurbaşkanı olma yolunda olmazsa olmaz nelerdir? Gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?

Hak, hukuk, adalet… Bizim olmazsa olmazımız kavramlarımızdır. İşin tabii ekonomik boyutu da var. Alınan mesafeler çok açık ortada. İstediğimiz Türkiye’yi dünyada ilk 10’un içine sokmak.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bilkent Üniversitesi’nde Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında düzenlenen “Her İnsan Bir Dünya” temalı programa katıldı.

“ÇOK ZOR BİR SORU SORDUN”

Dünya tarihinde beğendiğiniz liderler kimler? Sizin zihin dünyanızı inşa etmenizde örnek aldığınız düşünürler, mütefekkirler kimlerdir?

Çok zor bir soru sordun. Bunların altından kalkmak kolay değil. Her şeyden önce bizim için önder, rehber baktığımız zaman geçmişten bugüne dediğimizde, tek önderimiz, tek rehberimiz sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa’dır (s.a.v).

Hak, hukuk, adalet dediğimiz zaman her şey onda var. Adaletin de timsali olarak Hazreti Ömer çok çok önemli. Hazreti Ömer çok büyük önem arz ediyor.

Şöyle çağımıza doğru yaklaştıkça Osmanlı’da Selçuklu’da örnek liderlerimiz var.

Cumhuriyetimizin kuruluşunda aynı şekilde Gazi’nin önemi var.

“AVRUPA’DA CİDDİ MANADA ‘LİDER KRİZİ’ VAR”

Şu anki liderlere baktığımızda da bakıyorum oturuyoruz, konuşuyoruz ama biraz daha zora giriyoruz. Öyle liderler var ki gizli ajandaları yok ancak öyle liderler de var ki gizli ajandaları çok. Şöyle Avrupa’ya girdiğimiz zaman da orada şu anda ciddi manada lider krizi var. Fakat Başbakanlığımın ilk dönemlerinde beğendiğim Almanya’nın şansölyesi Schroeder’dir. Onun ayrılmasının ardından reformların tüm verimliliğini Merkel kullanmıştır.

Aynı şekilde bu dönemlere baktığımızda hakikaten iş birliği yapma gücü itibari ile İtalya’da Berlusconi…

Afrika’da işbirliği yapabileceğimiz liderler var ancak Avrupa hala bunun farkında değil.

Son dönemde de seversiniz sevmezsiniz Sayın Trump çok önemli biri. Gizli ajandası yok, saklısı gizlisi bu noktada yok. Bana karşı da çok açık söyler ben de kendisine karşı çok açık söylerim.

Bir diğer isim de Putin’dir. Onunla da ikili görüşmelerimizde herhangi bir gizli ajandalarımız yok. Bölgede de barışı birlikte sağlayacağız, inşallah.

“FAYEZ SARAC’I MUHATAP ALDIK”

Dünyada mazlumların haklarını sık sık gündeme getiriyorsunuz. Dünya liderlerinin karşısına da aynı netlikte bu konuları hatırlatıyor musunuz?

Fakirin en büyük özelliği budur. Olanı hatırlatmamak dürüst bir ziyaretçiye yakışmaz. Son dönemde NATO zirvesinde bütün düşüncelerimizi A’da Z’ye anlattık. Dörtlü zirvede de çok açık net ne söylediysem her zaman bunu orada da gündeme getirdim. Zaten İngiltere Başbakanı bu noktalarda çok açık bir insan. Biraz Türk’lük var ya… Çankırı’dan gidiş var. Bu dörtlü zirvede bu konuları açıkça paylaştık.

Fakat BM Genel Kurulu’nda 20’ye yakın liderle olan görüşmelerimizde de açık ve net bir şekilde kim olursa olsun paylaştık.

Gizli kalırsa ne olur, onunla sadece siz sancı çekersiniz, başka bir şey olmaz; ama açık ve net ortaya koyarsanız sancıyı onlar çeker.

Şimdi Libya’da attığımız adım sonrası karşımızda birileri birleşmiş. Aslında Kaddafi döneminde başlayan bir süreçti bu onun ölümü ile sekteye uğramıştı sadece. Biz de Fayez Sarrac’ı muhatap aldık onunla masaya oturduk ve anlaştık. Bundan sonra da yolumuzu almaya devam edeceğiz.

“LİBYA İSTERSE ASKER GÖNDEREBİLİRİZ”

Doğu Akdeniz’de Libya’da yapılan anlaşma gibi kıyısı olan diğer ülkelerle anlaşma söz konusu mudur? Türkiye Libya’ya asker gönderecek mi?

Kazan-kazan esasına dayalı olarak biz Akdeniz’deki tüm kıyıdaş ülkelerle birlikte her türlü adımı atabiliriz. Ancak ‘hepsi benim olsun’… Hayır bu mantıkla olmaz. Bu noktada da biz kıyıdaş ülkelere bunların bilgilerini sürekli gönderiyoruz.

(Libya’ya askere gönderilmesi hakkında) Eğer Libya bizden böyle bir talepte bulunursa, biz Libya’ya da askeri güvenlik anlaşmasını yaptıktan sonra aynı şekilde elemanlarımızı gönderebiliriz. Bizimle böyle bir mutabakat metnini imzaladıktan sonra önümüzde bir engel söz konusu değil.

“(AB üyeliği) Diyorlar ki, ‘Sizin nüfusunuz çok fazla.’ Aslında gerçek sebep bu değil. Gerçek sebep, biz Müslümanız.”

“TÜRKİYE OLARAK NOBEL TÖRENİNE KESİNLİKLE KATILMAYACAĞIZ”

“Nobel kendini tüketmiştir. Nobel, siyasi, ideolojik davranan bir kuruluş konumundadır. Benim için Nobel’in hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur. Türkiye olarak bu törene kesinlikle katılmayacağız. Böyle bir katili ödüllendirmek zulüm ile ortak hareket etmektir.

(Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gün kendisine Nobel Barış Ödülü verilmesi halinde bunu almayacağını belirtti.)

Dünya 5’ten büyüktür diyorsunuz fakat ortada da bir çıkmaz var… Yeni bir uluslararası yapı mı gerekli?

O günden bugüne dünyada çok şeyler değişti. Daimi üyeler içerisinde 5 ülke; bunların içerisinde İngiltere, Fransa, Rusya öbür tarafta ABD diğer tarafta da Çin var… Bunların içerisinde de bir tane Müslüman ülke yok. 15 geçici üye ülkenin burada hiçbir geçerliliği yok. BM’yi konuştuğumuz zaman adalet, insan hakları deniyor ama bunların hiç birisi ne yazık ki BM’de yok.

Artık BM’nin reforme edilmesi lazım çünkü dünya 5’ten büyüktür. Bunların tamamının daimi ülke olması lazım. Örneğin 10 tanesi bir ikinci yılda diğer 10 ülke daha sonra değişir. Ve 198 ülke daimi üye olma şansını yakalamış olur. Şu anda temsil yetkisi yok. Bir geçici üye olmak için yapılan lobi faaliyetleri akla hayale gelmez.

Türkiye olarak biz de daimi üye olalım diyoruz. Tüm 198 ülke daimi üye olsun. Tüm bu ülkeler daimi üye olma şansını yakalasın ve dünya bu 5 ülkenin hegemonyası altında ezilmesin. İkili liderler görüşmesinde ‘haklısın’ diyorlar ne yazık ki bu adımı atmıyorlar sıkıntı burada…

Cumhurbaşkanı karar alırken süreç nasıl işliyor?

Çok açık ve net karar alma sürecim kesinlikle istişare kaynaklıdır. Bu istişarede iki ayak vardır. Birisi partimin kabinesi diğeri ise partimin MKYK’sıdır. Buralarda gerekli istişareleri yapar ona göre kararlar alırız. İstişare edilmeden bu adımlar atılmaz, tek adam falan havaları yapıyorlar. Tek adam olarak ben ne ülkeye ne de dünyaya yetmem.

KYK BORÇLARI SİLİNECEK Mİ?

(KYK borçları) Bu, bizim gündemimizde. Bütçe müzakerelerinden sonra masaya yatıracağız ve öğrencilerimizin lehine olacak bir adım atacağız. Kredi olayı ya kalkacaktır, sadece burs verme noktasına gidilecektir… Onun değerlendirmelerini yapıp adımımızı ona göre atacağız.

Cumhurbaşkanlığı kütüphanemiz ne zaman devreye girecek?

Muhteşem bir kütüphane yaptık. Bizim Cumhurbaşkanlığı kütüphanemize gelen farklı ülkelerden gelen insanlar da burayı gördüklerinde Türkiye nasıl değişmiş diyecekler. Gün sayıyoruz. İnşallah 2020’nin ilk müjdesi bu olacak.

Nasıl bir Türkiye hedefiniz var?

Hedefimiz ülkemizi dünyada ilk 10’un içerisinde görmektir. Bu bizim ilk hedefimizdi ve bu hedefimize doğru yürüyoruz. 2023 hedefimiz var malum ondan sonra 2071 hedefimiz var. Bunlara da yürürken gelecek kuşaklar bizim dünyada Türkiye’nin belirleyici bir güç olma konusundaki aldığımız mesafeyi yaşayacaklardır. Zulmün egemen olmadığı barışın egemen olduğu bir dünya hep hayalimizdir.

Afrika’ya baktığımız zaman oralarda kişi başına milli gelirin nerelerde olduğunu görüyoruz. Biz artık iyi bir yere geldik. Biz şu anda en az gelişmişe ülkeler en fazla desteği veren ülke Türkiye’dir. Bilmenizi isterim bir numarayız.

Editör: TE Bilisim