Diriliş Postası Muhabiri Batuhan Gülşah/Atina

Koronavirüs salgını nedeniyle karantina ve sokağa çıkma kısıtlamalarının frenlemesiyle birlikte Yunanistan’da “Türkler mültecileri sınırımıza yine yığacak” korkusu baş gösterdi. Bunun için sınıra polis takviyesi ve milyonlarca euroluk ek mühimmat tahsis edildi. Yaklaşık 1 milyon euro değerinde biber gazı, sayıları 15 bine yaklaşan bölgedeki tüm personele çelik yelek tahsisi için 3 buçuk milyon euro, kask ve kalkan için 2 milyon euro, polislerin tam teçhizatla donatılması için 1,5 milyon euro, bölgenin ek silahlarla silahlandırılması için 2 milyon euro yani toplamda 10 milyon euroluk bütçe ayrıldı. Ülkenin ekonomik krizde olması, sağlık sisteminin çökmenin eşiğinde bulunması gibi koşullar göz önüne alındığında Yunanistan’ın tüm kaynaklarını silahlanma üzerine harcadığı bir gerçek. Ancak Türkiye’nin kapılarını açmasıyla Mart ayında patlak veren mülteci krizi tekrar ederse, mültecileri döven ve gerçek mermiler kullanan Yunanistan’ın çok daha sertleşeceği kesin gibi.

“GİRENİ ÖLDÜRÜRÜZ” DEMİŞTİ

Yunan Genelkurmay Başkanı Konstantinos Floros, önceki gün verdiği demeçte “Yunan toprağına yasadışı şekilde ayak basanı önce vururuz sonra hesap sorarız” ifadelerini kullanmıştı. Yunan yetkililerin bu tür demeçlerinin bölgedeki güvenlik güçlerini düzensiz sığınmacılara karşı tamamen biledi. Avrupa Birliği de Yunan birimlerine tam destek veriyor. Dolayısıyla yeni bir krizde çok daha dramatik görüntüler yaşanacak.

“AB BİZE NİYE YARDIM ETMİYOR”

Türkiye’nin oldubittileri ile ünlü Yunanistan dış siyasetine fırsat vermemesi, Atina’da büyük hayalkırıklığı ve öfke ile izleniyor. Avrupa Birliği’nin Libya’da Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne giden desteği bloke ederek darbeci Hafter militanlarının önünü açma girişimi olan İrini Operasyonu’nun Türkiye tarafından tanınmaması Atina’da günlerdir gündemden düşmüyor. Darbeci Hafter’in en büyük destekçilerinden olan Fransa’nın gemilerinin NATO şemsiyesi altında Libya’ya giden Türk kargo gemilerini durdurma girişiminin Ankara tarafından engellenmesi de “Türkler ne cüretle Fransa’ya hayır diyebilir” temalı bir şekilde Yunanistan basınında gündem oldu. Zira Fransa, Yunanistan’ın Avrupa Birliği içinde Güney Kıbrıs hariç tutulduğunda en kapsamlı müttefiki konumunda.

TÜRKİYE İTALYA’YI YANINA ÇEKMİŞ

Türkiye ile İtalya’nın Libya meselesinde ortak yönünün çok olması, iki ülkenin de darbeci Hafter karşısında Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni desteklemesi, Avrupa Birliği ülkelerinin dış siyasette kendi çıkarları doğrultusunda hareket ederek birlik ruhundan ne kadar uzak olduklarını gözler önüne seriyor. Yunan kamuoyu, Türkiye-İtalya yakınlaşması ve İspanya’nın koronavirüse odaklanarak Doğu Akdeniz sorunlara uzak siyaset gütmesinin Türkiye’ye yaradığı görüşünde. Hatta Ankara’yı “Avrupa Birliği içinde ikilem yaratıyorlar” diye suçlayan televizyon yorumcuları dahi mevcut!

Editör: TE Bilisim