Diriliş Postası Muhabiri Batuhan Gülşah/Atina
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde “Bu konuda bir çalışma yapın ve getirin” demesi, Yunan kamuoyunda en çok konuşulan gündem maddesi olmayı sürdürüyor. Ayasofya’nın müze statüsünden camiye dönüştürülmesi için Türkiye’nin harekete geçmesi Yunanistan’da ortamı gerdi. Medyada “Bir sivil toplum örgütünün bu konuda talebi ışık hızıyla değerlendirmeye alındı. Konuyla ilgili karar 2 Temmuz’da çıkacak. İslamcılar’ın rotasını takip eden Erdoğan ve kurmaylarının Ayasofya’yı camiye çevirme ihtimali hiç olmadığı kadar yüksek” yorumları yapılırken, Yunan hükümeti ise konuyla ilgili uluslararası arenada yeterince kampanya yapmadığı için eleştiri bombardımanına tutuluyor.
ULUSLARARASI HUKUK İHLALİYMİŞ
Yunan basını, Türkiye Cumhuriyeti topraklarında ve egemenliği içerisindeki bu yapıyı sanki uluslararası bir oluşuma aitmiş, Türkiye’nin söz hakkı bulunmuyormuş gibi göstermeye çalışıyor. Türkiye tarafından 1934’te müzeye çevrilen Ayasofya’nın yine aynı güç tarafından eski haline dönüştürülmesi ihtimali “Akıl dışı, uluslararası hukuk ihlali” gibi sunuluyor.
Rumlar’dan yönetime tepki
Öte yandan Güney Kıbrıs’ta İslam karşıtlığı endişe verici boyutlara ulaştı. Limasol’daki Köprülü Camii’nin avlusuna molotofkokteyli atılıp duvarlarına İslam ve göçmen karşıtı yazıların yazılmasının ardından bu kez de Larnaka’daki Tuzlu Camisi’nin duvarına Bizans bayrağı asılmıştı. Bayrak asılması meselesi konusunda Rum Yönetimi yetkilileri soruşturma açarken, Yunan ve Rum sağcılar soruşturmayı sosyal medyada eleştirdi. “Herhangi bir Afrika ülkesi bayrağı asılda yine soruşturma açacak mıydınız? Hayır. Demek ki sizin derdiniz Bizans ile” diyerek Rum yetkililere mesaj gönderildi.
“MİSİLLEME NE OLACAK?” SORUSU
Kamuoyundaki atmosfere bakıldığında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu girişimi de sonuçsuz bırakmayacağına dair korku ve endişeler gün geçtikçe artıyor. “Erdoğan, Batı’nın uyarı ve tehditlerinin önemsemiyor” ifadesiyle bu duruma dikkat çekiliyor.
Tüm bu gelişmelerin ardından, Ayasofya’yı Yunan toprağı gibi gören Komşu, “Camiye çevrilirse misilleme olarak ne yapacağız” sorunu da yavaş yavaş tartışmaya başlıyor. Bu konuda her kafadan farklı bir ses çıksa da, Türk-Yunan ilişkilerinin geri döndürülmesi zor şekilde yeni bir krizin içine gireceği herkesin hemfikir olduğu ortak nokta.
